Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1392 E. 2023/3264 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı Kurum'un, davacı eczaneden Kuruma sahte reçete faturalandırıldığı iddiasıyla davacının Kurum'daki alacaklarına bloke koyma işleminin iptali talebi hakkındaki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 103. maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığı, davacı eczanenin sahte reçete düzenlediğine dair yeterli ve kesin delil bulunmadığı, davacının sahteciliğe ilişkin kusurunun kanıtlanamadığı ve reçetelerin şeklen usulüne uygun olduğu gözetilerek, davalı Kurum'un bloke koyma işleminin iptaline ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen muarazanın önlenmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... 6. Hukuk Dairesi Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Kurumun 11.12.2017 tarih ve 14617380 sayılı soruşturması neticesinde sahte reçete fatura edildiğinin tespit edilmesi nedeniyle 10.05.2018 tarihli ve 2018/13 sayılı komisyon kararı alındığını, soruşturma kapsamında riske gireceği öngörülen kurum alacağı miktarının, kurum nezdindeki 6 aylık fatura dönemine ait muaccel veya "müeccel olan" alacaklarından her bir ay için aylık fatura tutarının %80'ini geçmemek ve ödemesi durdurulacak tutarı aşmamak kaydıyla ödenmesine bloke konulduğunu, riske dair herhangi bir açıklayıcı bilgi verilmediğini, sadece öngörü ile hareket edildiğini, tarafların ilgili protokol metninde bu yönde bir kesinti veya ödemelerin durdurulmasına dair düzenleme olmadığını, "öngörülebilir risk" gerekçesi ile kurumdan olan alacaklarının blokelenmesi işleminin tüm sonuçları ile birlikte iptalini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; yapılan işlemin 5510 sayılı Kanun'un 103/3 üncü maddesi uyarınca düzenlenen sağlık hizmeti sunucularının ödemelerinin durdurulmasına ilişkin usul ve esasların 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının b bendi ile 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının a ve g bentleri gereği yerinde olduğundan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.06.2019 tarihli ve 2018/453 E., 2019/231 K. sayılı kararıyla; davacı eczacının eczaneye gelen reçeteye ilişkin davalı Kurum medula siteminden provizyon alınıp karşılandığı, rapor yada reçetenin medula sistemine entegre olduğu, davacının dışarıdan müdahalesinin söz konusu olamayacağı, reçetenin doktor tarafından düzenlendiği, davacının sorumluluğunda olmayan doktor e-imza ve medula sisteminden kaynaklı olarak davacıya sorumluluk yüklenemeyeceği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 24.12.2020 tarihli ve 2019/1078 E., 2020/911 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 2021/1726 E., 2021/12402 K. sayılı kararıyla; Kurum tarafından yapılan inceleme sırasında, davacının eczanesinden Kuruma sahte reçete faturalandırıldığının anlaşılması üzerine 5510 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesi uyarınca komisyon kararı alınarak davacının Kurumdan olan muaccel ve müeccel alacaklarına bloke konulması işlemi uygulandığı, Mahkemece söz konusu davacı alacaklarına bloke konulabilmesi için yukarıda bahsi geçen 5510 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiği, bloke konulmasına sebep olan, Kuruma sahte reçete faturalandırma eylemi nedeniyle davacı hakkında uygulanması muhtemel cezai işlemin yerinde olup olmayacağının, davacının kusurunun bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekçesiyle; temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Dairemizin 2021/1726 E., 2021/12402 K. sayılı ilamı gereğince, 5510 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesi b fıkrası yönünden yapılan değerlendirmede, faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak davacı eczane tarafından düzenlediğinin kanıtlanması koşulunun yerine getirilmediği, iddianın dayandığı tanık beyanlarında davacı ... eczanesi ve kalfalarının adlarının geçmediği, ifadeleri alınan hak sahiplerinin hiç birisinin Mahkeme huzurunda bir beyanlarının bulunmadığı, hastanede görevli doktorlar tarafından düzenlenmiş fiziki reçetelerin sahte olduğunun eczacı tarafından fark edilmesinin mümkün olmadığı, reçetelerin yazılım usül ve esaslarına uygun olduğu, şeklen gerçek içerik olarak sahte olduğu ifade edilen reçeteleri eczacının araştırma ve anlama yükümlülüğü bulunmadığı için Kurum tarafından uygulanan “Riske Gireceği Öngörülen kurum alacağı miktarının davacının Kurum nezdindeki 6 aylık fatura dönemine ait muaccel veya müeccel olan alacaklarının her bir ay için aylık fatura tutarının %80'ini geçmemek ve ödemesi durdurulacak tutarı aşmamak kaydıyla ödemesinin durdurulması” kararının yerinde olmadığı tespit edildiğinden davanın kabulüne, davalı tarafından davacı hakkında uygulanan 10.05.2018 tarihli ve 2018/13 sayılı komisyon kararı ile öngörülebilir risk gerekçesi ile davacının alacaklarına bloke konulmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; ... Eczanesi sahibi ve mesul müdürü ... hakkında yapılan tetkikler neticesinde 11.12.2017 tarihli ve 14617380 sayılı inceleme ve soruşturma detaylı olarak yer verilen sebepler ışığında, 10.05.2018 tarih ve 2018/13 sayılı karar ile eczaneye yapılan ödemelerin tarafından faturalanan bedel alacakların %80’ine bloke konulması doğrultusunda karar verildiğini, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 103/3 üncü maddesinin uygulanmasına dair Sağlık Hizmeti Sunucularının Ödemelerinin Durdurulmasına İlişkin Usul ve Esasların 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ile 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (g) bendinde belirtilen hükümler kapsamında olduğunu, ... Eczanesinin sağlık hizmeti sunumuna ilişkin kendi nezdindeki 6 aylık fatura dönemine ait muaccel veya müeccel alacaklarının, her bir ay için aylık fatura tutarının %80’nini geçmemek ve ödemesi durdurulacak tutarı aşmamak kaydıyla ödemesinin durdurulmasına komisyonca 10.05.2018 tarihli ve 2018/13 sayılı karar ile karar verildiğini, Kurum işleminde hukuka aykırılık bulunmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Kurum tarafından yapılan inceleme sırasında, davacının eczanesinden Kuruma sahte reçete faturalandırıldığının anlaşılması üzerine 5510 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesi uyarınca komisyon kararı alınarak davacının Kurumdan olan muaccel ve müeccel alacaklarına bloke konulması işleminin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 103 üncü maddesi;

Kurumca yapılan inceleme neticesinde;

a) Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura ettiği,

b) Faturayı veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği,...

tespit edilen sağlık hizmeti sunucuları hakkında genel hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle

Kurumun yersiz ödediği tutar 96 ncı maddeye göre geri alınır...

(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/54 md.) Kurum müfettişlerince yapılan inceleme veya soruşturma esnasında yapılan tespitlere bağlı olarak, oluşabilecek Kurum alacağı tahsilinin riske gireceğinin öngörülmesi hâlinde, en az üç müfettişten oluşan komisyonun uygun görüşü ve Rehberlik ve Teftiş Başkanının onayıyla altı ayı geçmemek üzere, inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya kadar sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki muaccel veya müeccel alacaklarının ödemesi, tahsili riske gireceği öngörülen alacakla orantılı olarak durdurulabilir. Altı aylık süre içinde inceleme veya soruşturma sonuçlanmaz ise durdurma kararı kendiliğinden kalkar ve bu tarihten itibaren muaccel olan alacakları ödenmeye devam olunur. Altı aylık süre sonuna kadar ödemesi durdurulan alacaklar ise inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya kadar ödenmez. Ancak, sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki muaccel olan alacaklarının her biri için 6183 sayılı Kanunun l0 uncu maddesinin birinci fıkrasının 2 nci ve 3 üncü bentlerinde sayılanlar kapsamında teminat verilmesi hâlinde durdurma kararı bu kararı uygulayan Kurum ünitesi tarafından kaldırılır ve Kurum nezdindeki alacakları ödenir..."

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, 5510 sayılı Kanun'un 103 üncü maddesinde belirtilen koşulların oluşmadığına, kararın bozmaya uygun olmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.