"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında birleştirilerek görülen alacak davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı şirketler vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile duruşma istemli olarak asıl ve birleşen davada davalı şirketler vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 21.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile birleşen davada davalı şirket vekili Avukat Şafak Songül'ün sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl davada; davalı şirket tarafından mevzuata göre derse girme yetkisi olmayan rehber öğretmenlere ders görevi verilmek suretiyle karşılığında devletten 6.866,16 TL haksız para alındığını; aday öğretmenlerin temel ve hazırlayıcı eğitimlerini almadan derse sokularak karşılığında haksız para alındığını, ayrıca ücretsiz öğrenci okutma yükümlülüğünün yerine getirilmeksizin faturalandırılması nedeniyle 7.032,96 TL para tahsil edildiğini, okula giden öğrencilere aynı zamanda kurumlarında grup eğitimi de verilerek karşılığında 103.610,68 TL'nin tahsil edildiğini, özel eğitim değerlendirme kurulu raporlarında bireysel eğitim yazmasına rağmen bazı öğrencilere grup eğitimi de yazılarak faturalandırılması nedeniyle 272,16 TL tahsil edildiğini, böylece toplam 323.353,90 TL'nin devletten mevzuata aykırı şekilde alındığının sabit olduğunu beyan ederek; kamu zararlarının tahsiline ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmeliğe göre mevzuata aykırı işlemler nedeniyle davalıya ödenen 323.353,90 TL yersiz ödemenin 24.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili birleşen davada; davalılardan ...'in Özel İlk Yaz Özel Eğitim Kursu ünvanı altında işletmiş olduğu ticari işletmesini İstanbul 13. Noterliğinde düzenlenen 06.06.2007 tarihli ve 12595 yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile diğer davalı şirkete devrettiğini, teftiş kurulu raporuna göre 2006 yılı Haziran ayı ile 2008 yılı Mayıs ayları arasında bir kısım ödemelerin usulsüz olduğunun tespit edildiğini, 24.08.2006-09.07.2007 tarihleri arasında düzenlenen ödeme emri belgeleriyle ödemelerin davalı ... adına, 24.07.2007-20.11.2008 tarihleri arasında düzenlenen ödeme emri belgeleriyle ödemelerin her iki davalı adına gönderildiğini, davalıların bu ödemelerden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, devre konu özel eğitim kurumu müdürlüğü görevinin halen davalılardan ... tarafından yürütüldüğünü ileri sürerek; toplam 323.353,90 TL alacağın 24.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Asıl davada davalı vekili; davacı Bakanlığın Özel Eğitim Kurumları Genel Müdürlüğüne göndermiş olduğu talimata göre psikolog ve rehber öğretmenlere zorunlu ders görevi verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, aday öğretmenlerin mülki amir oluru ile işe başladıkları takdirde 20 saat ders vereceklerinin yasal düzenlemeye bağlandığını, Danıştay 8. Hukuk Dairesinin 2009/4918 E., 2009/6504 K. sayılı kararında da aday öğretmenlerin ayda 20 saat derse girebileceklerinin hüküm altına alındığını, özel gereksinimli bireylerin eğitim giderlerinin kamu idaresi tarafından karşılandığını, bu hususta açılan davalarda bu öğrencilere ait giderlerin devletçe ödenmesi nedeniyle ücretsiz öğrenci yükümlülüğü olmadığına karar verildiğini, grup eğitimi verilmesinin bazı şartlara bağlandığını, ders şekli ve seans sayısından birinin eksik olması halinde öğrencinin ödemesinin yapılmadığını, müvekkili şirketin mağdur olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Birleşen davada davalı şirket vekili; müvekkilinin tacir olması nedeniyle davaya bakmakla Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkilinin ticari iştigal konusunun esasen '' deri kürk ve tekstil ticareti'' olup, davaya dayanak yapılan özel eğitim işletmesini kısa bir süreliğine diğer davalı ...'den 06.06.2007 tarihinde ''devir tarihine kadarki mali ve hukuki yükümlülükler devredene ait olmak üzere'' devraldığını, 08.07.2008 tarihinde de Özel İlk Yaz Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.ne devrettiğini, davacının fazla ve yersiz ödeme yapıldığını iddia ettiği dönemler için müvekkil şirketin hiçbir mali sorumluluğu olmadığını, ayrıca sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı davalarda söz konusu olan bir yıllık hak düşürücü sürenin de geçtiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
3. Birleşen davada davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı idarenin, davalı şirket bünyesinde rehber öğretmenlerin derse sokularak çalıştırıldığından haberdar olduğu, şirkette görevlendirilen ve haftada kaç saat derse gireceği belirtilen öğretmenlerin çalışma izin onaylarının davacı idare tarafından verildiği, yapılan ödemelerde davalının kusuru bulunmadığı, ücret talep edilen dönemin Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 07.05.2008 tarihli ve 3668 sayılı yazısından önceki tarihli döneme ait olması nedeniyle davacı idarenin bu yöne ilişkin talebinin yerinde görülmediği, öte yandan aday öğretmenlerin temel ve hazırlayıcı eğitimlerini tamamlamadan derse girip ücrete hak kazanamayacağı, henüz adaylık sürecinin tamamlanmadığı, özel eğitim kurumuna ilişkin uzmanlıklarının bulunmadığı, davalı tarafın ücretsiz öğrenci yükümlülüğüne uymadığı, bireysel eğitim yerine grup eğitimi yaparak haksız kazanç elde ettiği, 05.09.2018 tarihli bilirkişi raporu kısmen dosya kapsamına ve mevzuata uyarlı olduğundan bu raporda belirlenen okula giden öğrencilere grup eğitimi verilemeyeceği iddiasının sübuta ermediği, yapılan ödeme yerinde olduğundan 103.610,68 TL'nin geri ödenmemesi, aday öğretmenlere temel ve hazırlayıcı eğitimlerini tamamlamadan ders/seans görevi verilme karşılığı alınan 185.872,92 TL, ücretsiz öğrenci okutma yükümlüğünü yerine getirmediği halde alınan 7.032,96 TL, Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu Raporlarında bireysel eğitim yazmasına rağmen bazı öğrencilere grup eğitimi de vermek suretiyle ücret alındığı sübuta erdiğinden 271,13 TL olmak üzere toplam 193.077,01 TL haksız tahsil edilen bedelin tazmini gerektiği; davalılardan ...'in yetkili temsilcisi olduğu diğer davalı İlkyaz şirketi adına hareket ettiği, şahsi sorumluluğunun olmadığı, bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle; asıldavanın kısmen kabulüne, toplam 193.177,00 TL tazminatın 12.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın asıl dava ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, toplam 193.177,00 TL tazminatın 12.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı şirket vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı Bakanlık vekili; alacak miktarının eksik hesaplandığını, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2.Asıl davada davalı şirket vekili; müvekkili şirketin, özel eğitim kurumunu diğer davalıdan 08.07.2008 tarihinde devraldığını, davacı Hazine tarafından talep edilen alacakların müvekkilinin faaliyet gösterdiği döneme ilişkin olmadığını, nitekim davacı Hazinenin hatasını farkedip dava dosyasında birleşen dava ile husumet yokluğu eksikliğini gidermeye çalıştığını, müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları belirtildiği halde her davalıyı aynı alacak kalemi ile ilgili olarak ayrı ayrı sorumlu tuttuğunu, söz konusu ödemelerin Muhakemat Müdürlüğü tarafından verilen eğitim karşılığı aylara bölünerek ödenmiş olduğunu, gerekçeli kararda ödemeler ve alacak kalemlerine ilişkin bilgi bulunmadığını, idari mevzuat hükümlerine ilişkin faaliyet alanında kamusal hizmet ifa edilmiş olduğunu, dava konusu hukuki değerlendirmeye muhtaç olduğu halde dava dosyasına akademisyen bilirkişilerden eğitimsel akademik tartışmalara yönelik raporlar alınmış olmasının dosyayı daha da karıştırdığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Birleşen davada davalı şirket vekili; görev itirazının dikkate alınmadığını, müvekkili şirket bakımından hak düşürücü sürenin geçirildiğini, müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, son raporun müvekkilinin lehine olduğunu, davacının davasını ispatlayamadığını, rehber ve aday öğretmenlere ders görevi verilmesi ile ücretsiz öğrenci okutma yükümlüğünün yerine getirilmediğine ilişkin kabulün hatalı olduğunu, müvekkilinin dava konusu özel eğitim işletmesini kısa bir dönem için işletmesine ve müşterek ve müteselsil talep olmamasına rağmen dönem ayrımı yapılmaksızın tüm dönemlerden davalı müvekkil şirketin de sorumlu tutulduğunu, raporlarda bireysel eğitim yazmasına rağmen bazı öğrencilere grup eğitimi verildiği iddiasının kabulü ile talep edilen tazminat kalemlerinin istirdatına karar verildiğini, müvekkilinin daha önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle birleşen dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; birleşen davada dava ... hakkında verilen kararın istinaf nedeni yapılmadığı, dosyadaki devir sözleşmeleri incelendiğinde; eğitim kurumunun davalı ... tarafından 06.07.2007 tarihinde davalı Moda şirketine onun tarafından da 10.06.2008 tarihinde diğer davalı İlkyaz şirketine devredilmiş olması, devirlerin kısa süreler içerisinde gerçekleşmesi ve tüzel kişileri temsilen imza atan kişilerin soyadlarının aynı olması ile akrabalık ilişkileri değerlendirildiğinde, gerçek bir devir ilişkisinden bahsedilemeyeceği, keza 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 202 nci maddesi hükmüne göre; devredenin ve devralanın şirket borçları nedeniyle müteselsil sorumluluğunun bulunduğu, somut olayda rehber öğretmen Nihan'ın Ocak 2008 tarihinden Mayıs 2008 tarihine kadar 648 saat, rehber öğretmen Devran'ın ise Aralık 2006 tarihinden Ocak 2007 tarihine kadar 160 saat bireysel seansa girdiği, bu haliyle Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 07.05.2008 tarihli yazısından öncesine ait rehber öğretmenlerin katılım sağladığı özel seanslar nedeniyle hak kazanılan ücretlerin talep edilebileceği, Mahkemece davanın bu yönüyle reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu; Özel Öğretim Kurumlarında Görevlendirilen Personelin Adaylık İşlemleri ile Sicil Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönerge'nin 43 üncü maddesinde; aday öğretmenler bakımından kendi kurumlarında bu yönergede belirtilen usul ve esaslar dahilinde temel eğitim ve hazırlayıcı eğitim sonunda yapılan sınavda başarılı olanlara ders verileceği düzenlenmiş olup, davacının işlemine konu aday öğretmenlere temel ve hazırlayıcı eğitim verildiği dosyaya yansımadığı gibi sınavda başarı sağladıklarının da iddia edilmediği; Teftiş kurulu raporundan ve dosya içeriğinden anlaşılacağı üzere öğrenim kurumunu Şubat 2007 ile Mart 2007 aylarında ücretsiz okutma yükümlülüğünü yerine getirmediği, keza mevzuata aykırılık teşkil edecek şekilde okula giden öğrencilere grup eğitimi sağlanması nedeniyle ve özel eğitim değerlendirme kurulu raporlarında bireysel eğitim yazmasına rağmen öğrencilere grup eğitimi de vermek suretiyle ücret alınmasının sağlanmasından mütevellit eylemin kamu zararına sebebiyet verdiği, haksız kazanç mahiyetinde olan ücretlerin iadesinin gerekeceğinde kuşku bulunmadığı, 21.11.2019 tarihli bilirkişi raporunun soyut ve dosyanın halli için gerekli bilgi ve incelemeyi yansıtmadığı, Mahkemece rehber öğretmen dışındaki faturalandırmalar bakımından talebin kabulüne dair karar verildiği gerekçesiyle; tarafların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile asıl ve birleşen davada davalı şirketler vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan beyanlarına ek olarak; birleşen dosyada davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, okula giden öğrencilere grup eğitimi verildiğini, bunun karşılığında idareden 103.610,68 TL tahsil edildiğini, bu durumun da mevzuata aykırı olduğunu belirtmelerine rağmen Mahkemece hatalı olarak düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek bu talebin de reddedildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararında da aslında, grup dersleri açısından tahsil edilen 103.610,68 TL'nin iadesi talebinin haklılığının ortaya koyulduğunu ancak bu konu hakkında Mahkemece açık ve gerekçeli bir hüküm kurulmadığı ve bu talep kabul edilmediği gibi, bu hususun Bölge Adliye Mahkemesinin de gözünden kaçtığını beyan ederek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı şirketler vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleşen davada uyuşmazlık, mevzunda aykırı olarak yapılan eğitim hizmeti faturalandırmaları karşılığında yapılan ödemelerin tahsil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun ''Bir Mamelekin Veya Bir İşletmenin Devralınması'' başlıklı 179 uncu maddesi,
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.03.2016 tarihli ve 2014/660 E., 2016/291 K.sayılı ilamı,
3. Özel Öğretim Kurumlarında Görevlendirilen Personelin Adaylık İşlemleri ile Sicil Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönerge'nin 43 üncü maddesi,
4. 08.02.2007 tarihine kadar yürürlükte bulunan 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun Ek 4 üncü maddesi ile 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun 13/3 ve 13/4 üncü maddeler,
5. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 2 ve 369 uncu maddeleri,
6. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayıl Kanun) 4 üncü maddesi.
3.Değerlendirme
1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinde, Yargıtayın temyiz sebepleri ile bağlı olmaksızın kanunun açık hükmüne aykırılık hâllerini inceleyebileceği öngörülmüşse de, istinaf incelemesinde ileri sürülmediği için istinaf dairesince incelenmeyen bir konunun temyizde ileri sürülmesi durumunda, Yargıtayın bu temyiz sebebini incelemesi mümkün değildir. Diğer bir ifadeyle, temyiz incelemesinin sınırlarından biri ve en önemlisi, ileri sürülen temyiz sebebinin istinafta ileri sürülüp sürülmediği ve ileri sürülen sebebin istinaf mahkemesince hukuka aykırı olarak değerlendirilip değerlendirilmediği hususudur. Buna göre, birleşen davada davalı ... hakkında istinaf aşamasında ileri sürülmeyen hususlar, temyiz aşamasında ileri sürülemeyecektir. Bundan ayrı Mahkemece hükme esas alınan raporun taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde ve hükme esas alınan raporda da belirtildiği üzere; okula giden öğrencilere grup eğitimi verilemeyeceği iddiasının sübuta ermediği, bu nedenle 103.610,68 TL'lik ödemenin yerinde bulunması nedeniyle davacının iadesini talep edemeyeceği anlaşılmakla; davacının temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2. 16.11.2005 tarihli ve 294 sayılı ''Özel Eğitim Kurumu Ruhsatnamesi'' ile davalı ... tarafından Özel İlk Yaz Özel Eğitim Kursu ticari ünvanı altında özel eğitim faaliyetlerinin yürütülmesine izin verilmiştir. Davalı ..., ticari işletmesini İstanbul 13. Noterliğinde düzenlenen 06.06.2007 tarihli ve 12595 yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile davalı Moda şirketine, o da Bakırköy 2. Noterliğinin 20.06.2008 tarihli ve 12523 yevmiye numaralı ''Devir Sözleşmesi'' ile Özel İlk Yaz Özel Eğitim Kursunun ruhsatnamesi ve işyerinin işletme hakkını diğer davalı İlkyaz şirketine devretmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde de belirtildiği üzere, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde mutlak ve nisbi ticari davalar belirtilmiş olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık mutlak ya da nisbi ticari dava kapsamına girmediğinden, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu açıktır. Bundan ayrı dosyadaki devir sözleşmeleri incelendiğinde; devirlerin kısa süreler içerisinde gerçekleşmesi ve tüzel kişileri temsilen imza atan kişilerin soyadlarının aynı oluşu gözetildiğinde; taraflar arasında gerçek bir devir ilişkisinden bahsedilemeyeceği, şirketler arasında organik bağ olduğu, dolayısıyla kabul edilen alacaktan müteselsilen sorumlu bulundukları anlaşılmakla; davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz eden davalı şirketlere yükletilmesine,
17.100,00 TL vekalet ücretinin davalı Moda Kürk Deri Tekstil ve Özel Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.nden alınarak davacıya verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,21.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.