Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1539 E. 2023/3303 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, davalı banka nezdinde bulunan kredi borçlarının ödendiğini, hatta fazla ödeme yapıldığını iddia ederek, borçlarının bulunmadığının tespiti ve fazla ödemenin iadesi istemiyle açılan menfi tespit ve istirdat davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinin, davanın kabul edilen kısmını aştığı ve bu hususun düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasında Mahkemede görülen menfi tespit ve istirdat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesince davanın kısmen kabulüne dair Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen redidne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerden Döndü'nün davalı ... ... şubesinden 2007 yılında 38.500,00 TL konut kredisi kullandığını, davacı ...'in de kefil olduğunu 2009 yılında kredi taksitlerinin 2 ay ödeyemediklerini, ancak ödeme taahhüdüne göre borcun ödendiği halde, davalı bankanın ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2009/90 E.sayılı dosyası ile taşınmazlarını satışa çıkardığını, yapılan itiraza rağmen evlerinin ihale yoluyla satıldığını, davalı bankaya fazla ödeme yapıldığından borçlarının tespit edilerek, fazladan alınan kısmın tespiti ile fazla ödemenin faiz ve ferileri ile birlikte geriye iade edilmesine, %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP

Davalı vekili; davacının kullandığı konut kredisinin geri ödeme planına uygun olarak ödenmemesi üzerine 04.02.2008 tarihinde ihtarname keşide edilmesi ve davacı borçlulara tebliğ edilmesi ile alacağın muaccel hale geldiğini, ihtarname tarihinden sonra yapılan ödemeler düşüldükten sonra kalan banka alacağının tahsilini teminen, ... 10.İcra Müdürlüğünün 2009/90 E.sayılı dosyasıyla borçlu davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, davacının iddialarının yasal gerekçelerden yoksun olduğunu, davanın kötü niyetle açıldığından davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.03.2016 tarihli ve 2013/627 Esas 2016/725 Karar sayılı kararıyla ''akdi faizin %13,50 ve temerrüt faizinin ise %18 olarak baz alınması suretiyle yaptırılan hesaplama neticesinde toplam borç miktarının 84.639,62 TL olduğu toplam ödeme miktarının 92.660,53 TL olduğu toplam 8.020,91 TL fazla ödeme yapıldığı yapılan ödemenin istirtadının gerektiği '' gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacıların ... 10.İcra Müdürlüğü 2009/90 sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçları kalmadığının tespitine, icra dosyasına fazladan ... oldukları 8.020,91 TL bedelin ödenme tarihinden itibaren işleyecek akdi faiz oranıyla davalıdan alınarak davacılara iadesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin 11.03.2016 tarihli kararına karşı süresi içinde, taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yapılan inceleme sonucunda; Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2016/15147 Esas 2019/1063 Karar Sayılı ilamıyla; "davacıların yaptıkları bir kısım ödemelerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı kanun) yürürlük tarihi olan 1 Temmuz 2012'den önce olduğu, akdi faiz yoksa bu tarihten önce yapılan ödemelere ilişkin olarak ödeme tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin, 1 Temmuz 2012 tarihinden sonra yapılan ödemeler için ise TBK'nın ilgili 88 inci ve 120 inci madde hükümlerinin, uygulanarak hesaplama yaptırılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı'' gerekçesi ile tarafların diğer temyiz itirazları incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişilerin 31.08.2021 tarihli raporunda, davacıların, 26.01.2009 takip tarihi itibariyle toplam 38.993.97 TL. borçlu olduğu, davalı bankanın, konut kredisi taksitlerini, davacı tarafından icra dosyasına yapılmış olan ödemeler ve kredi konusu ipotekli taşınmazın satışı sonrası dosyasına yatırılan tutarlar karşılığında tahsil ettiği, davacı tarafın 25.07.2013 dava tarihi itibariyle 240.94 TL. alacaklı olduğunun belirlendiği, raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu, borcun likit ve kesin olarak belirlenebilir olmadığından kötü niyet tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davacıların ... 10. İcra Müdürlüğünün 2009/90 esas sayılı icra takibi nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine 240,94-TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek akdi faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine, kötü niyet tazminat koşulları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile katılma yoluyla davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili; davalı bankanın yapılan ödemeleri göstermediğini, bozmanın sadece faiz hesaplaması yönünden yapıldığını, müvekkileri lehine oluşan usulü müktesep hak hilafına hesaplama yapılarak karar verildiğini, yapılan ödemelerin bir kısmının ihtiyaç kredisine aktarılarak kötü niyetle konutunun satılmasına yol açıltığını, bankanın 10 yıl geçtiğinden ödemeleirn turulmadığı yönünde bildirimde bulunduğu, bilirkişilerce tüm ödemelerin dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği, banka tarafından haksız şart niteliğindeki ana para borcuna eklenen borçların mahsup edilmesi gerekirken bilirkişlerce yapılmadığını kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı vekili; kabulüne karar verilen miktarın temyiz sınırının altında olduğunu, vekalet ücretinin kabul ve reddedilen miktarı geçemeyeceğini, kabul edilen tutarın 240,94 TL olduğu halde bu tutarın üzerinde vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı ... ile davalı banka arasında imzalanan ve davalı ...'nın kefili olduğu 25.01.2007 tarihli kredi sözleşmesi uyarınca davacıların borçları bulunmadığının tespitine ve fazla ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanunun Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72 nci maddesi, karar tarihinde yürürlükte olan 2022 tarihli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin, Tarifelerin Üçüncü Kısmına Göre Ücret başlıklı 13 üncü maddesi,

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına, bozmaya uyularak verilen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle 31.08.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun bozma ilamında belirtilen eksiklikleri giderecek şekilde hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Mahkemece; davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13 üncü maddesine göre, davanın kabul edilen kısmı olan 240,94 TL’yi geçemeyeceği gözetilmeden, 4.600,00 TL vekalet ücretine hükmedilmiş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesi uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davalı tarafın vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (7) numaralı bendinde yer alan "4.600,00 TL" rakamının çıkartılarak yerine ''240,94 TL'' rakamının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi geregince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

22.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.