Logo

3. Hukuk Dairesi2023/156 E. 2024/430 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalının, davacıya sattığı taşınmazın tapusunun iptali nedeniyle davacının uğradığı zararın tazmini istemine ilişkin alacak davasında davalının zapttan sorumlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yapılan taşınmaz satış işleminin muvazaalı olduğunun ve davacının taşınmazın elinden alınma ihtimalini sözleşme aşamasında bildiğinin tespit edilmesi, ayrıca davalının tapu kaybının devamına ilişkin ek bir taahhüdünün bulunmaması gözetilerek davalının zapttan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1841 E., 2022/1753 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/360 E., 2021/145 K.

Taraflar arasındaki alacak davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 05.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacı vekili Avukat .........., ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Antalya 11. Noterliğinin 10.12.2009 tarihli ve 28185 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca Antalya İli, Aksu İlçesi, Keşirler Köyü, 863 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazı müvekkilinin davalıdan satın aldığını, sözleşmede 14.12.2009 tarihinde tapuda devir edileceğinin taahhüt edilmesine rağmen davalının devre yanaşmaması üzerine Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/490 E. sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, davalının kabulü üzerine müvekkili adına tapu tescili yapıldığını, davalının taşınmazı icra ihalesi ile satın aldığını, tapunun müvekkiline tescil işlemleri esnasında davacının bilgisi dışında davalı aleyhine Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi 2009/366 E. sayılı dosyasında ihalenin feshi davası açıldığını, ihalenin Mahkeme kararı ile feshine karar verilmesi üzerine Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/492 E. sayılı dosyasında müvekkili aleyhine tapu iptali tescil davası açıldığını, kararın Yargıtay onamasından geçerek kesinleşmesi üzerine taşınmazın Mahkeme kararı ile müvekkilinin elinden alındığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, müvekkilinin zarara uğradığını belirterek malın elden çıktığı tarihteki rayiç değerinin tespiti ile şimdilik 100.000,00TL'lik belirsiz alacak davasının kabulüne karar verilmesini talep etmiş; 17.05.2017 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini 1.048.445,48 TL artırarak toplam 1.148.445,48 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zaman aşımına uğradığını, taraflar arasında yapılan işlemlerinin muvazaalı olduğunun kesinleşmiş mahkeme kararı ile sabit olduğunu, davacının belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmadığını savunarak öncelikle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddini, aksi durumda haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında yapılmış düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenleme tarihinin 10.12.2009 olduğu, taşınmazın devrinin dört gün sonra yapılacağının kararlaştırıldığı, bir gün sonra davacı ...'nun sözleşmeye dayanarak tapu iptal tescil davası açtığı, davalı ...'nun kendisine tebligat yapılmadan Mahkemeye kendiliğinden başvurup kendi rızası ile tebligatı aldığı, 17.12.2009 tarihli dilekçe ile davayı kabul ettiğini beyan ettiği, dosyanın taraflarının birlikte başvurusu üzerine 18.12.2009 tarihinde resen celse açıldığı, davacı tarafın davalı taraftan vekalet ücreti istemediğini beyan ettiği, aynı gün kararın tarafların temyiz başvurusundan feragat etmeleri sebebiyle kesinleştirildiği, dava konusu taşınmazın sözleşme tarihindeki rayiç değeri 773.069,96 TL iken satış vaadi sözleşmesinde taraflar satış bedelini 26.500,00 TL olarak belirlediği, davacı tarafından taşınmazın elinden alınma tehlikesinin sözleşmenin kurulduğu sırada bilindiği, taraflar arasında yapılmış sözleşmede davalının taşınmazın zaptına karşı ayrıca sorumluluk üstlendiğine dair bir düzenleme bulunmadığı, davalının taşınmazın üçüncü kişi tarafından zaptından dolayı davacıya karşı sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalının bedele ilişkin ileri sürmediği bir iddiayı yerel Mahkemenin resen değerlendirmesinin hatalı olduğunu, Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/492 E. sayılı dosyasında tarafların Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, Hurma Mahallesi, 8877 ada, 7 parseldeki 9 ve 11 no.lu bağımsız bölümleri davalının davacıdan aldığını ikrar ettiğini, yerel Mahkemece alınan bilirkişi raporunda taşınmazlar için takdir edilen bedellerin fahiş olduğunu, davalının taşınmazı icra ihalesi ile aldığını, açık arttırma bedelinin rayiç bedel olması gerektiğini, davalının muvazaa iddiasına yönelik açtığı Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/414 E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığını, ancak Mahkemece gerekçede hiç bahsedilmeden hüküm kurulduğunu, davalının muvazaa iddiasını ispat edemediğini, Mahkemece delillerin eksik toplandığını ve hatalı değerlendirildiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/492 E., 2012/557 K. sayılı kararının Yargıtayca onanıp ve kesinleştiği, yine Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/414 E., 2019/174 K. sayılı dosyanın kesinleştiği, tarafların yaptıkları gayrimenkul alım satımına ilişkin gerek sözleşme, gerek akabinde açtıkları dava ile muvazaalı olduğunun sabit olduğu, ortada gerçek bir alım satım işleminin bulunmadığı, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceği, kararda tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, incelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, adına tapuda tescil edilen taşınmazın tapusunun iptali (zapt) nedeniyle rayiç bedelin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) "Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler" başlıklı 19 uncu maddesi.

2. 6098 sayılı Kanun'un "Zapttan sorumluluk" başlıklı 214 üncü maddesi.

3.Değerlendirme

Dava dosyasının incelenmesinde; Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/492 E. sayılı davasında "...öncelikle davacı adına kayıtlı olan gayrımenkulün satışına sebep olan 3. İcra Müdürlüğünün 2007/1245 E. sayılı takip dosyasındaki tüm işlemlerin 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/366 E., 2010/62 K. sayılı dosyası ile iptaline karar verildiği ve Yüksek Yargıtay onaması ile kesinleştiği hususu sabittir. Dolayısıyla tapu devrinin hükümsüz olduğu ve davalı ...'nun yolsuz tescil ile hak sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Ancak diğer davalı ... taraflar arasındaki ilişkinin dışında üçüncü şahıs olup iyi niyetinin mahkememizce değerlendirilmesine gerek duyulmuştur. Öncelikle davalı ...'nun gayrımenkulü devir işlemlerinde işlem yaptıkları değer gayrımenkulün gerçek değerinden çok çok düşüktür. Ayrıca ...'nun gayrımenkulün devrine esas olan 6. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında dayanak noter işlemi tarihinin 10.12.2009, dava tarihinin 15.12.2009, davalının kendisine tebligat yapılmadan Mahkemeye kendiliğinden başvurup kendi rızası ile tebligatı alması, yeni ve kısa duruşma için talepte bulunması, temyizden feragat etmesi, karar tarihinin 18.12.2009 olması ve tarafların temyizden karşılıklı feragat etmeleri sebebi bu özel gelişmeler karşısında davalının iyi niyetli olduğu yolundaki iddialara itibar edilmemiştir. Yapılan işlemlerin tamamının muvazaalı olduğu ve 5. İcra Hukuk Mahkemesince tüm işlemlerin iptal edilmesine karşın gayrımenkulün gerçek malikine iadesine engel olmak için böylesi muvazaalı yola gidildiği anlaşılmaktadır..." gerekçesine dayanılarak davacı adına kayıtlı tapunun iptaline karar verildiği, söz konusu Mahkeme kararında davacı ve davalı arasında yapılan işlemlerin muvazaalı olduğu belirtildiği, Mahkeme kararının Yargıtay denetiminden geçerek 16.03.2015 tarihinde kesinleştiği, davacının taşınmazın elinden alınma tehlikesini sözleşmenin kurulduğu sırada biliyor olduğu, davalının ayrıca söz konusu sorumluluğu üstlendiği davacı tarafça ispat edilemediği, davalının bu anlamda zapttan kaynaklı sorumlu olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.02.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.