Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1570 E. 2024/1098 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin iptali ve ödenen organizasyon ücretinin iadesine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: 7292 sayılı Kanun ile 6361 sayılı Kanun'a eklenen 39/A maddesi yürürlüğe girmeden önce akdedilen ve feshi için mahkemeye başvurulan tasarruf finansman sözleşmelerinde, tüketici tarafından şirkete ödenen organizasyon ücretinin iadesi gerektiği ve iptal edilen sözleşme bedeli üzerinden yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin hesaplanmasının yerinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1619 E., 2022/1897 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2019/190 E., 2020/203 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurunun miktar itibariyle usulden reddine, davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı firma ile karşılıklı olarak 13.01.2019 tarihinde toplam 222.300,00 TL bedel ile sıra tespitli konut sözleşmesi (versiyon 2) başlıklı ön ödemeli satış sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereğince 1 daire için bu güne kadar 8.868,00 TL ödeme yaptığını, şekil şartına uyulmadan sözleşmenin yapıldığını belirterek satış sözleşmesinin iptaline, ödediği 8.868,00 TL'nin davalıdan avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin herhangi bir alım satım işlemi yapmadığını, müvekkilinin ev, arsa, iş yeri gibi gayrimenkul ve araba alımın faizsiz, vade farksız edinilmesi için davacılar arasında gruplar oluşturup oluşturulan grupları noter tarafından yapılan sıra tespitine katılımını sağladığını, noter çekilişi ile çekilişe katılan isimlere tasarruf fonunu kullandırdığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının hizmet almadığı sözleşme dönemi için ödemiş olduğu tutarın 6.528,05 TL olduğu, ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerektiği, dava konusu olayda şekil şartına uygun olarak sözleşme yapılmadığından sözleşmenin geçersiz olduğu, geçersiz bir sözleşmeye dayanarak verilen şeyleri her iki tarafında aynen iade etmekle yükümlü olduğu, davacının sistemde kaldığı süreye denk düşen kısmı ödemesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında düzenlenen 13.01.2019 tarihli Sıra Tespitli Konut Sözleşmesinin iptaline, davacı tarafından ödenen 6.528,05 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; dava konusu sözleşmenin piramit satış sözleşmesi olduğunu, sözleşmede 22.300,00 TL çalışma bedelinin ödenmesi maddesinin haksız şart ve yararlanma niteliğinde olduğunu belirterek yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; müvekkil şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşme kapsamında davacı taraf sıra tespitine girmek suretiyle sunulan hizmetten yararlandığından çalışma bedelinin iade edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili şirket ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin kendine özgü sözleşmelerden olduğunu, ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi niteliğinde olmadığını, dolayısıyla Mahkemece sözleşmenin ön ödemeli konut satış vaadi olduğu, geçerlilik şekline uygun olmadığı gerekçesiyle iptaline ve çalışma bedelinin iadesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmede en geç teslimin 42 ay olduğunun açıkça düzenlendiğini, gerekçeli karar ve bu karara esas bilirkişi raporunda çalışma bedeli için 7.340,00 TL fatura kesildiği yönündeki tespitin gerçeği yansıtmadığını, bir an için çalışma bedelinin iade edileceğinin düşünülmesi halinde dahi hizmet süresi ve iade edilebilecek tutarların Mahkemece yanlış hesaplandığını, hizmet süresinin 95 ay yerine 42 ay olarak belirlenmesi gerektiğini, vekalet ücreti ve harçların taleple bağlılık ilkesi gözetilmeksizin yanlış bedel üzerinden hesaplandığını, iade talep edilen bedelinin 7.468,00 TL olduğunu, Mahkeme tarafından 222.300,00 TL üzerinden hesaplama yapılmasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında akdolunan sözleşme 6502 sayılı Kanun'un 40 ıncı ve devamı maddelerinde düzenlenen ön ödemeli konut satış sözleşmesi olmadığı, bu sözleşme ile davalı konut sahibi olmak isteyen kişileri bir araya getirerek, ödenen taksit tutarına göre her ay organizasyona katılan bir kişinin konut sahibi olmasını sağlayacak parayı organizasyona katılan diğer grup üyelerinden toplamakta, buna karşılık organizasyona katılan kişilerden, organizasyon ücreti olarak belirlediği ücreti peşin olarak almakta ve bu şekli ile taraflar arasında düzenlenen sözleşme, kendine özgü nitelikler taşıyan (nev-i şahsına münhasır) bir sözleşme olduğu, somut olayda Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin ön ödemeli konut satış sözleşmesi olarak kabulü yerinde değil ise de sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca sözleşmenin iptali ile davacının ödediği bedelden sistemde kaldığı süre için hizmet bedeli mahsup edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacı tarafından istinafa konu edilen miktar (8.868,00 TL - 6.528,05 TL) = 2.339,95 TL olduğu, bu miktar karar tarihi itibariyle kesinlik sınırları içinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin başvurusunun usulden reddine ve davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrarlayarak, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin iptali ve sözleşme gereğince ödenen organizasyon bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706 ncı maddesinin birinci fıkrası.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 237 nci maddesi (BK'nın 213 üncü).

3. 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddesi.

4. 1512 sayılı Noterlik Kanunu'nun; "Noterlerin genel olarak yapacakları işler" başlıklı 60/3 üncü maddesi

5. Aynı yasanın 89 uncu maddesi.

6. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 10.07.2023 tarihli ve 2022/6634 E., 2023/2054 K. sayılı ilamı ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 05.04.2023 tarihli ve 2022/8115 E., 2023/994 K. sayılı ilamı.

3.Değerlendirme

1. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 04.06.2021 tarihli Daire Kurul toplantısında alınan ilke kararında; "07.03.2021 tarihli ve 31416 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7292 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un;

1 inci maddesi ile 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’nun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen (j) bendi; “j) Organizasyon ücreti: Müşterilerin tasarruf finansman sözleşmesi kapsamında tasarruf finansman faaliyeti ve tasarruf fon havuzunun yönetimi karşılığında ödeyecekleri tutarı," ;

7 nci maddesi ile aynı Kanun’a eklenen 39/A maddesinin birinci fıkrası; "Tasarruf finansman sözleşmesi, belirli bir tasarruf tutarı ve dönemine bağlı olarak önceden belirlenmiş koşulların gerçekleşmesi şartıyla konut, çatılı iş yeri veya taşıt edinimi için müşteriye finansman kullanma hakkı veren, şirkete ise müşteriye ait birikmiş tasarruf tutarını yönetme, geri ödeme ve finansman kullandırma yükümlülüğü ile organizasyon ücreti alma hakkı veren, faizsiz finansman esaslarına göre düzenlenen sözleşmedir." hükmünü içermektedir.

Açıklanan bu kanun hükümleri yürürlüğe girmeden önce, tüketici ile şirket arasında akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin feshedilmiş olması (veya feshi için mahkemeye başvurulmuş olması) koşuluyla, tüketici tarafından açılan (alacak veya itirazın iptali istemli) davalarda, tüketici tarafından şirkete ödenmiş olan organizasyon ücretinin iade edilmesi gerektiğine karar verilmiştir (Emsal; Dairemizin 2020/3408 E. 2021/6024 K. sayılı onama kararı)." açıklanmıştır.

2. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve dairemizin yerleşik içtihatlarına göre 7292 sayılı yasayla 6361 sayılı yasaya eklenen 39/A maddesi yürürlüğe girmeden önce, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen tasarruf finansman sözleşmesinin feshi için mahkemeye başvurulduğundan, davacı tüketici tarafından şirkete ödenmiş olan organizasyon ücretinin iade edilmesi gerektiğinin sabit olduğunun ve iptaline karar verilen sözleşme bedeli üzerinden yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin hesaplanmasının yerinde olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin tüm temyiz itirazları reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.