Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1586 E. 2024/1104 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların yaptığı enjeksiyon uygulaması sonucu davacının sakat kalması nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasında, hesaplanan tazminat miktarının yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve davalıların tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/4 E., 2022/514 K.

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; davalı ... vekili tarafından temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacılar vekili Avukat...ile davalı ... vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinin çocukları davacı ...'in ateşlenmesi nedeni ile 08.05.2008 tarihinde davalılara müracaat ettiklerini, orada kendisine yapılan IM enjeksiyon uygulamasından sonra yürüme güçlüğü ile bacağında şiddetli ağrı oluştuğunu, başka bir sağlık kurulunda 1,5 ay süre ile tedavi gördüğünü, ancak sağ ayağı üzerine basamadığından tıp fakültesine sevk edildiğini, fizik tedavi uygulamasından da sonuç alınmadığını, bu nedenle kısmi iş göremezliğinin bulunduğu gibi, çektiği ağrı ve acılar nedeni ile yıprandıklarını belirterek tedavi, yol vb. giderleri için 500,00 TL, ıslah ile 3.520,95 TL, .......,in iş göremezlik kaybı için 1.000,00 TL, ıslah ile 1.940.751,25 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat, diğer davacılar için de 5.000,00'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı şirket vekili, diğer davalı doktorun müvekkiline ait hastanede doktor olduğunu, davacının tedavisinin yapılarak ücret alınmadığını, müvekkilinin kusuru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ... vekili, müvekkilinin kusuru olmadığı belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 2010/267 Esas 2013/171 Karar sayılı kararı ile; bilirkişi raporu ile olayın komplikasyon olarak değerlendirildiği cihetle maluliyet tayinine mahal bulunmadığı ve idareye yönelik bir hizmet kusurunun tespit edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2013/22821 E., 2013/28228 K. sayılı ilamıyla; davalının davacıya enjeksiyonun sonuçlarını ve olası komplikasyonlarını anlattığına ve davacının bu işleme rıza gösterdiğine dair aydınlatılmış onamın alındığına ilişkin bir araştırma yapılmadığı, aydınlatılmış onamda ispat külfetinin hekim yada hastanede olduğu gözetilerek bu hususta taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemenin 2014/153 E., 2016/78 K. sayılı ilamıyla; davacı ... için talep edilen maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 500,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 08.05.2008 tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacılar ........,........., ve ........, için 2.500,00'er TL, davacı ... içinde 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08.05.2008 tarihinden itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup; karara karşı, süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2016/15886 E., 2019/8713 K. sayılı ilamıyla; küçüğün var ise maluliyet oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak maluliyet sonucuna göre oluşacak zararın bu konuda rapor düzenlemeye ehil bir bilirkişi eliyle hesaplatılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekçesiyle, hüküm bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ortez kullanmaya mahkum olan .......,'in Adli Tıp raporunda %42 oranında iş gücü kaybına uğradığının belirtildiği, davalı doktorun hukuki sorumluluğunun varlığının kanıtlanmış olduğu, manevi sıkıntı ve çöküntü, olayın niteliği, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yapılan hatalı işlem nedeniyle ömür boyu sakatlığı devam edeceğinden, davacı ... yönünden maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.940.751,25 TL iş gücü kaybı, 3.520,95 TL yol ve tedavi gideri olmak üzere toplam 1.944.272,20 TL'nin 1.500,00 TL'sinin olay tarihi olan 08.05.2008 tarihinden itibaren, 1.942.772,20 TL'sinin ıslah tarihi olan 25.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ...'a verilmesine, manevi tazminat talebinin kabulü ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen

tahsili ile davacı ...'a verilmesine, diğer davacılar yönünden açılan manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile, davacılar ... ve Kezban Akbaş için 4.000,00'er TL, davacı ... için 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili, dava ve ıslah dilekçesindeki taleplerin zamanaşımına uğradığını, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağını, uzman görüşünün dikkate alınmadığını, dava dışı hemşirenin fiilinden dolayı sorumlu tutulmaması gerektiğini, aydınlatılmış onam alma yükümlülüğünden sorumlu tutulamayacağını, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, davacının meslekte kazanma güç kaybı oranı % 60'ın altında kaldığı halde, pasif dönem için de zarar hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, davacının 15.02.1999 doğumlu olup en erken 18 yaşını doldurduğu tarihte çalışmaya başlayabileceğini, fiilen de 20.05.2017 tarihinde çalışmaya başladığı halde 08.05.2008 (ki bu tarihte henüz 9 yaşındadır) 19.05.2017 tarihleri arası "çalışma yaşamı öncesi" maluliyet zararı hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının çalışmadığı dönemlere ilişkin, hiçbir belge ve delile dayanmayan, sadece varsayıma dayalı olarak yapılan hesaplamaların hem hatalı, hem de kendi içinde çelişkili olduğunu, davacının fiilen çalıştığı dönemde, aldığı maaş ve maluliyet zararı eklendiğinde asgari ücretin yaklaşık % 70 üzerinde bir gelir elde edeceğini ve sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını, tedavi masraflarının hatalı hesaplandığını, mükerrer yol masrafı hesaplandığını, davacıya aylık bağlanıp bağlanmadığının araştırılmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı Şirket vekili; gerekçeli kararda hangi kanun yoluna başvurulacağının belirtilmediğini, davanın ve ıslahın zamanaşımına uğradığını, bilirkişinin raporunda iş gücü kaybı nedeniyle maddi zararın hatalı hesap edildiğini, davacının müvekkil hastanede ücretsiz 160 seans fizik tedavi hizmeti görürken ulaşımını ücretsiz hasta nakil aracıyla sağlamasına rağmen hükme dayanak bilirkişi raporunda fizik tedaviye gidiş-dönüş yol masraflarının da eklenmesinin hatalı olduğunu, maluliyet oranı %42 olan davacı için pasif dönem zarar hesabı yapılamayacağını, davacının çocukluk dönemine ait iş gücü kaybı yönünden zararının hesaplanmasının da hatalı olduğunu, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, enjeksiyon sebebiyle oluşan sakatlık kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502 ve devamı maddeleri.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2013/22821 E., 2013/28228 K. sayılı ve 2016/15886 E., 2019/8713 K. sayılı kararları.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hakim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, kararın bozmaya uygun olmasına, Mahkemece alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre, davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Davalılar vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanununa uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı ... Merkezinden alınıp davacıya verilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliginden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.