Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1607 E. 2023/2424 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından yaralanan polis memuruna ödenen nakdi tazminatın, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun uyarınca davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan geçici iş göremezlik süresinin hatalı hesaplandığı, faize hükmedilirken ödeme tarihinin değil dava tarihinin esas alındığı ve tazminat hesabında haksız fiil tarihinin değil de ödeme tarihinin dikkate alındığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2012/265 E., 2014/121 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Dava dilekçesinde; dava dışı polis memurunun görevde iken 16.04.2011 tarihinde futbol müsabakası bitimi taraftarlar arasında çıkan tartışmaya engel olmak istediği sırada çıkan arbede neticesinde yaralandığını, ceza mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda davalı hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan ceza verilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğini, devlet hastanesi raporu ile 15 ... iş ve gücünden geri kaldığı belirtilen polis memuruna 2330 sayılı kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmelik hükümleri uyarınca nakdi tazminat komisyonu kararı ile 15.06.2012 tarihinde 9.808,95 TL tazminat ödendiğini, eldeki davanın da ödenen tazminatın polisi yaralayan davalıdan rücuen tazmini amaçlı açıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla polis memuruna ödenen 9.808,95 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Cevap dilekçesinde; dava dışı polis memurunun devlet hastanesinden toplam 3 rapor aldığını, bu raporların gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 16.04.2011 günlü futbol müsabakası bitiminde dava dışı polis memurunun taraftarlar arasında çıkan tartışmaya engel olmak isterken davalı tarafından dosya kapsamında yer ... 20.12.2013 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre 3-5 ... iş ve gücüne engel teşkil edecek şekilde yaralandığı, yeterli ve gerekçeli görülen bu rapora göre dava dışı polis memurunun 5 ... iş ve güçten kaldığının kabul edildiği, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, 2330 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik gereği karar tarihindeki en yüksek devlet memurunun brüt aylığının (ek gösterge dahil) 100 ... tutarının iş ve güce engel bulunan her ... için %1 oranında yapılan tazminat hesabına göre dava dışı polis memurunun iş ve güçten kaldığı 5 ... için hesaplanan tazminat miktarının 3.269,65 TL olduğu, bu raporun gerekçeli ve yeterli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 3.269,65 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; kısmen kabule karar verilmesinin hatalı olduğunu, Adli Tıp Kurulunun raporunda yaraların 3-5 ... mutat iştigaline engel teşkil edeceği ve 15 ... iyileşme süresi olacağının mütalaa edildiğini, ancak dosyaya sunulan bilirkişi raporunda 5 günlük rapor ücretinin hesaplandığını, kurumlarınca 15 günlük ödeme yapıldığını, ayrıca bu raporu veren kurumun da aynı adli tıp kurulu olduğunu, iyileşme süresi 15 ... olduğundan dava dışı polis memuruna iyileşme süresi kadar ücret ödendiğini, davanın rücu davası olduğunu, tazminatın dava dışı polis memuruna ödendiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin dolduğunu, davanın reddi gerekirken kısmen kabule karar verilmesinin hatalı olduğunu, davacı kurumun dava açma yetkisi olmadığından ve açılan davanın muhatabı da olmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, polis memurunun ayağından yaralandığından bahisle önce 1 günlük istirahat raporu aldığını ve acil servisten ortopedi uzmanı çağrılmaya gerek duyulmadan taburcu edildiğini, bunun sonrasında polisin işine devam ettiğini, olaydan 6 ... sonra ise 22.04.2011 tarihinde devlet hastanesinden başka bir doktordan 4 günlük istirahat raporu aldığını, ancak yine tedavi olmadığını, herhangi bir teşhis konulmadığını ve sadece istirahatinin uygun görüldüğünü, yani bu arada polisin başka bir arbede nedeniyle ayağını zorlamış olma ihtimali bulunduğunu, yine olaydan tam 5 ay sonra 13.09.2011 tarihinde bu kez 10 günlük istirahat raporu aldığını, bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve illiyet bağı bulunmadığını, yasal olarak polise ödenen tazminattan davalının sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, ceza davasında görevi yaptırmamak için direnme suçundan ceza aldığını, görevli memuru yaralama suçundan ceza almadığını, alınan rapordaki hesaplamanın fahiş olduğunu, yapılan hesaplamayı kabul etmediklerini, bilirkişice hesaplama yapılırken Nakdi Tazminat Komisyonunun 06.06.2012 karar tarihindeki en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutar üzerinden hesaplama yapıldığını, bilirkişi tarafından nakdi tazminata esas aylığın ilgili birimlerden sorulmadan ve karar tarihi itibariyle yapılmış olmasına da itiraz ettiklerini, zarar olay tarihinde gerçekleştiğinden bu tarihteki verilere göre hesaplanması gerektiğini, ödenen tazminatın tümünün davalıya rücu edilemeyeceğini, davacı idarenin davalıdan kaynaklanmayan nedenlerle daha geç nakdi tazminat ödemesinden davalının sorumlu tutulamayacağını, bilirkişinin bu hususları dikkate almadığını, dava dışı polis memurunun dava konusu olay nedeniyle elde ettiği gelirlerin araştırılmadığını, davalının da meydana gelen olay nedeniyle zarar gördüğünü, bu nedenle kusur gözetilerek indirim yapılması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2330 sayılı kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmelik kapsamında davacı idarenin dava dışı kamu görevlisine yaptığı ödemenin davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunu'nun ''Nakdi Tazminat'' kenar başlıklı 3 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

a)( Değişik 1/4/1998- 4356/1 Md.) Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) 100 ... tutarında,

b) ( Değişik 1/4/1998- 4356/1 Md.) Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malül olanlara 200 ..., diğer engelli hale gelenlere (a) bendinde belirtilen tutarın % 25'inden % 75'ine kadar, yaralananlara ise % 20'sini geçmemek üzere engellilik ve yaralanma derecesine göre,

Nakdi tazminat ödenir.

Bu nakdi tazminatın tespitine esas tutulacak aylık; tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.

2. Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve istem de bu şekilde olduğuna göre bu paraya ödeme günüden itibaren faiz yürütülmesi gerekir.

3.Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmasına, dosya kapsamında yer ... üniversite hastanesinin Adli Tıp Ana-bilim Dalından alınan Adli Tıp Kurumu raporunda dava dışı polis memurunun iş ve gücüne engel teşkil edecek sürenin belirlenmiş olmasına, ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile davalının dava dışı polis memuruna yönelik tekme ve yumruk ile vurmak suretiyle görevini yaptırmamak için direnme suçunu işlediğinin ... olmasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Dosya kapsamında yer ... ... Nakdi Tazminat Komisyonu'nun 06.06.2012 tarihli kararıyla belirlenen tazminat miktarından ve hesaplama tarzından tazminat hesabında iş ve güce engel olunan sürenin 15 ... olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçici iş ve güce engel olunan süre 5 ... olarak benimsenmiş ve buna göre hesaplama yapılmıştır. Şu halde, Adli Tıp Kurumu raporunda da iyileşme süresinin 15 ... olarak mütalaa edildiği gözetilerek, komisyon kararına esas alınan geçici iş ve güce engel olan sürenin 15 ... üzerinden hesaplanması gerekirken, 5 ... üzerinden yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru görülmemiş ve bu sebeple hükmün davalı lehine bozulması gerekmiştir.

3. Kabulü göre de rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve istem de bu şekilde olduğuna göre bu paraya ödeme günüden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hatalı şekilde hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru görülmemiş, ve davacı lehine bozmayı gerektirmiştir.

4. Dava, 2330 sayılı Kanun uyarınca ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu tazminat miktarının belirlendiği ... Nakdi Tazminat Komisyonunun 06.06.2012 tarih ve 20112/0107 Karar sayılı kararında, zararın, nakdi tazminat karar tarihindeki en yüksek Devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz ... tutarı üzerinden sağlık raporunda belirlenen yaralanma derecesine göre hesaplanarak ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Oysa zarar, haksız eylemin meydana geldiği 16.04.2011 tarihinde gerçekleşmiştir. Davacının sorumluluğu da bu tarihte başladığından tazminatın, haksız eylem tarihindeki miktar esas alınarak belirlenmesi gerekir. Şu durumda; rücunun kapsamının olay tarihindeki en yüksek Devlet memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) yüz ... tutarı üzerinden sağlık raporunda belirlenen yaralanma derecesine göre hesaplanarak belirlenmesi gerekirken, 2330 sayılı Kanun'a ve Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hesaplama yapılmaksızın hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekili ile davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekili ile davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.