Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1646 E. 2023/3435 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, eşi tarafından vekaletname ile teminat gösterilen taşınmazları üzerindeki haciz şerhlerinin, vekaletin kötüye kullanılması ve muvafakat eksikliği nedeniyle kaldırılmasını talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme şeklinde vekaletnamenin kapsamı, vekil tarafından verilen taahhütname, toplulaştırma sonucu oluşan tapu kaydı ve davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın dahili davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf edenin başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı dahili davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 20.08.2007 tarihinde ... 5 inci Noterliğinde 20539 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vekâletname ile dava dışı eşi ... ...'i yeni taşınmaz alımı konusunda vekil olarak tayin ettiğini, eşi ... ...'in de ortakları arasında bulunduğu davalı şirketin vergi borçlarına karşılık olmak üzere müvekkili adına olan üç adet taşınmazın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 10 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca biriken vergi borçları için hukuka aykırı olarak izin ve muvafakati alınmadan teminat olarak gösterildiğini, teminat işleminin müvekkili yararına yapılmadığını, aksine menfaatinin ve hukuki yararının ihlal edildiğini, 6183 sayılı Kanun'da belirtilen hususlara riayet edilmediğini, bizzat davacının muvafakati bulunmadığından geçersiz olduğunu, davalı ... Dairesinin de bu bakımdan iyiniyetli olamayacağını, kaldı ki teminat konusu olan vergi borcunun ... 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/40 K. sayılı kararı ile kesinleştiğini, borç kesinleştiğinden tahsil zamanaşımı olan 5 yıllık sürenin de geçtiğini, asıl borç zamanaşımına uğradığından asıl borca bağlı olan teminat, faiz vb diğer yan borçlarında zamanaşımına uğradığını ileri sürerek; teminat işleminin iptaline, taşınmazlar üzerindeki teminat ve şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Dahili davalı ... vekili; vergi borcunun tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesine istinaden gönderilen haciz bildirisine süresinde itiraz edilmediğinden anılan borcun davalı şirket üzerinde kaldığını, söz konusu borca istinaden davacı adına kayıtlı taşınmazlar teminat gösterildiğinden kurum tarafından haczedildiğini, işlemlerin vekaletnameye istinaden yapıldığını, vekaletnamenin olması halinde muvafakatnameye ihtiyaç olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

2. Davalı şirket vekili, davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı idare lehine ve davacı aleyhine taşınmaz üzerine tesis edilen haciz şerhlerinin Tahsilat Genel Tebliği'nde düzenlenen usule uygun olarak tesis edilmediği, üçüncü kişinin muvafakat yazısının olmadığı ve bu nedenle haciz şerhlerinin geçersiz olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, 9307 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına 06.09.2007 tarihli ve 18862 yevmiye numarası ile tesis edilen haciz şerhlerinin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde dahili davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Dahili davalı vekili; yapılan işlemlerin vekaletname kapsamına uygun olduğunu, iyiniyetin aksinin ispat edilemediğini, vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya arasında bulunan ... 5. Noterliğinin 20.08.2007 tarihli ve 20539 yevmiye nolu vekaletnamede davacının; "...adıma kayıtlı T.C. dahilindeki bilcümle gayrimenkullerimi beni temsilen dilediği kimselere, kurumlara, şahıslara, özel ve tüzel kişilere teminat göstermeye, pey sürmeye, bununla ilgili olarak hazırlanacak bilcümle evrak belgeleri imzaya, elden evrak alıp vermeye, müracaatlarda bulunmaya, yukarıda belirtilen konularla ilgili yapılması gerekli her türlü yasal ve özel işlemlerin tüm resmi makam ve merciler önünde yapmaya, imzalamaya, mezun ve yetkili olmak üzere ... oğlu 1944 doğumlu ... ... ... tarafımdan vekil tayin edildi." şeklinde düzenlemenin yer aldığı, yine dava dışı eş tarafından verilen ... 56. Noterliğinin 21.08.2007 tarihli ve 11012 yevmiye nolu taahhütnamede, ".....müvekkilim ...'ın tapu sahibi bulunduğu ... ili ... ilçesi ... Doğanlık mevkinde bulunan 237 parselde kayıtlı tarla vasfındaki taşınmaz, ... ili ... ilçesi ... Köyünde kain 899 ve 896 numaralı parsellerde kayıtlı bulunan taşınmazların ....... ... Otomotiv İthalat İhracat San. ve Tic. A.Ş. şirketinin ... Cumhuriyet Vergi Dairesine ... A.Ş'.den gelen borcundan dolayı vergi dairesine olan borcuna karşılık adı geçen vergi dairesi lehine teminat vermeyi kabul ve taahhüt ederim." ifadesinin yer aldığı, vekil tarafından değinilen vekaletnameye dayanılarak taahhütnamenin düzenlendiği, taahhütnamede taşınmazların niteliklerinin belirtildiği, borçlu şirketin tüm vergi borçlarını kapsadığı, dosya kapsamında asıl borçlu şirketin vadesi geçmiş borcunun bulunduğunun açık olduğu, bu durumun aksinin davacı tarafından iddia edilmediği dikkate alındığında muvafakat yerine geçen bu taahhütnamenin Maliye Bakanlığının A Seri, 1 sıra nolu Tahsilat Genel Tebliği'ne uygun olarak düzenlenmiş olması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle; istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine dair yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekaletin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayalı olarak gerçekleştirilen işlemin (teminatın) iptali ve davacıya ait tapular üzerindeki şerhin terkini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6183 sayılı Kanun

'un 10 uncu maddesinin beşinci fıkrası,

2. Maliye Bakanlığının A Seri, 1 Sıra nolu Tahsilat Genel Tebliği 'nin İkinci Bölümünün Amme Alacaklarının Korunması'nı düzenleyen Teminat Hükümleri'ne ilişkin 6 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.6183 sayılı Kanun

'un 10 uncu maddesinin beşinci fıkrası; "İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallar.

Teminat sonradan tamamen veya kısmen değerini kaybeder veya borç miktarı artarsa, teminatın tamamlanması veya yerine başka teminat gösterilmesi istenir. Borçlu verdiği teminatı kısmen veya tamamen aynı değerde başkalariyle değiştirebilir." hükmünü içermektedir.

2. Maliye Bakanlığının A Seri, 1 Sıra nolu Tahsilat Genel Tebliği 'nin İkinci Bölümünün Amme Alacaklarının Korunması'nı düzenleyen Teminat Hükümleri'ne ilişkin 6 ıncı maddesinde; "6183 sayılı Kanun'un 10 uncu maddesinin (5) numaralı bendi uyarınca, üçüncü şahıslar tarafından borçlu lehine teminat olarak gösterilen menkul veya gayrimenkul malların da teminat olarak alınması mümkündür. Bu durumda, üçüncü şahsın kendisine ait malı başkasının borcuna karşılık teminat olarak vermek istemesi halinde, bu iradesini açık bir şekilde gösteren imzalı muvafakat yazısını tahsil dairesine bizzat getirmesi gerekmektedir. Ancak, muvafakat yazısının bizzat üçüncü şahıs tarafından getirilmemesi halinde, üçüncü şahıs tarafından imzalanmış ve noter tarafından onaylanmış bir örneğinin tahsil dairesine gönderilmesi yeterli olacaktır. Muvafakat yazısında; alacaklı tahsil dairesinin ismi, borçlunun adı, soyadı/unvanı, T.C. Kimlik/Vergi Kimlik Numarası, borcun türü, dönemi, tutarı, teminatın asli ve fer’i alacakları kapsamak üzere ve 6183 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin (5) numaralı bendi gereğince teminat olarak verildiği, teminat olarak gösterilen menkul ve/veya gayrimenkul malın özellikleri belirtilecek ve malın teşhisine yarayacak belge fotokopileri de eklenecektir. Bu şekilde muvafakat yazısı alındıktan sonra, haciz varakasına istinaden mal gayrimenkul ise tapu müdürlüğüne haciz tebliğ edilmek, mal menkul mal ise haciz tutanağı ile haczedilmek ve Kanunun 82 ve 83 üncü maddelerinde gösterilen esaslar dairesinde gerekli muhafaza tedbirleri alınmak suretiyle haciz işlemleri gerçekleştirilecektir" düzenlemesi yer almaktadır.

3. Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine uygun olmasına, düzenleme şeklinde vekaletnamenin kapsamına ve bundan sonra vekil tarafından düzenlenen taahhütnameye, toplulaştırma sonucu oluşan tapu kaydına, İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından istinaf edilmediğinden zamanaşımı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.