"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/360 E., 2021/384 K.
DAVA TARİHİ : 31.05.2013
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Kurum tarafından müvekkiline tebliğ edilen 01.06.2012 ve 04.06.2012 tarihli haciz yazılarına verilen cevabi yazının sehven 7 günlük yasal süre geçirildikten sonra davalı idareye teslim edilebildiğini, haciz yazılarında isimleri belirtilmiş bulunan borçluların müvekkil banka nezdinde bulunan hesaplarındaki tutarlar üzerinde banka riskleri bulunduğunu ve hesapların rehinli olup üzerlerinde hacizler olduğunu, bu sebeple haciz tatbik edilemediğini ve Banka nezdinde hiçbir hak ve alacağının da bulunmadığını ileri sürerek; haciz yazılarına süresinde cevap verilemediğinden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekil; davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Davanın açıldığı ... 20. ... Mahkemesinin 12.06.2014 tarihli ve 2013/582 E., 2014/196 K. sayılı kararıyla; 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesine göre açılan davaya bakma görevinin genel mahkemeler olduğundan bahisle, görevsizlik kararı verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 10.11.2014 tarihli ve 2014/19628 E., 2014/23367 K. sayılı ilamıyla; somut olayda, haciz bildirilerine konu alacağın "prime" ilişkin olup haciz bildirisine süresinde itiraz etmeyen ve bu nedenle Kurumun prim alacağı zimmetinde kabul edilen davacının 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin dördüncü fıkrasına dayalı olarak açtığı menfi tespit istemine ilişkin eldeki davada ... Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.
B. Direnme ve Direnmeden Sonra Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. ... 20. ... Mahkemesince verilen 19.03.2015 tarihli ve 2014/720 E., 2015/113 K. sayılı kararla; önceki kararda direnilmesine, dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 27.06.2019 tarihli ve 2015/21 E. 2019/811 K. sayılı ilamla; "..Eldeki davada, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tebliğ edilen 01.06.2012 ve 04.06 2012 tarihli haciz bildirilerine davacı Finans Bank A.Ş. tarafından yedi günlük yasal süre geçtikten sonra cevap verildiği bunun üzerine Kurumca 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca haciz bildirilerinde yazılan borç miktarının davacıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Sonuç itibariyle, uyuşmazlığın temeli 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczine ilişkin olup prim borcundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nedenle, uyuşmazlığın çözümünde 5510 sayılı Kanun’un uygulanması söz konusu değildir. 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesinde de açık bir şekilde belirtildiği üzere haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açılabilecektir. Bu durumda, görevli mahkeme genel mahkemelerdir." gerekçesiyle, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
C. Direnme sonrası Mahkeme Kararı
Direnme aşamasından sonra dosyanın gönderildiği Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının ticari defterlerinde yapılan incelemeye göre, haciz bildiriminin tebliğ tarihi itibariyle dava dışı şirketlerin hesaplarında 0,96 TL, 56,62 TL ve 250,00 Euro bakiyelerinin bulunduğu, söz konusu hesaplarda bankanın rehinli alacağının mevcut olduğu, birden çok icra takibi ve vergi dairelerine ait haciz şerhlerinin işlendiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının dava dışı kurum borçluları nedeniyle takibi yapılan 570.000,00 TL ve 425.000,00 TL miktarından alacaklardan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi kurulunun yerinde inceleme yapılması ara kararına aykırı olarak, ara karar olmaksızın davacıdan e-posta yolu ile haricen elde ettiği eksik evraklar üzerinden somut olmayan rapor tanzim ettiğini, bilirkişi raporuna, davacı tarafın söz konusu hesaplarda tahsilat yapıp yapmadığı veya hacizli dosyalara ilişkin bankaca ödemelerin yapılıp yapılmadığı, bankanın kendi alacaklarını ne surette tahsil ettiğine dair dosyada hiç bir belge ve raporda bu konuda bilgi bulunmadığı, şayet üçüncü kişilerden banka ve haciz alacakları tahsilat yapmış ise kurumun, alacak rehinli de olsa garameten paylaştırmada alacaklı olacağı gerekçesiyle itiraz edilmesine rağmen eksikliğin giderilmediğini, davacının üçüncü şahısların hesaplarında para olmadığından bahisle menfi tespit davası açmadığını, dava dışı şirketlerin hesapları üzerinde banka riskleri bulunduğu gibi hesabın rehinli olduğu ve hacizler bulunduğunun belirtildiğini, davacı tarafın 2012-2013 yılı evraklarının arşivde olması nedeniyle ulaşılamadığına yönelik beyanlarının, geçmiş yıllara ait ticari defterlerin denetime elverişli olmadığını gösterdiğini, sadece defter açılış ve kapanış işlemeleri ve o döneme ait hesap dökümlerinin ifade edildiğini, davacı taraf mudilerinin banka nezdinde hesaplarında bulunan 2012 yılı itibariyle ispatlayamadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79 uncu maddesine göre haciz bildiriminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, Mahkemece dava dışı şirketlerin hesapları üzerinde inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve kanuna uygun bulunan davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.