Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1682 E. 2024/2248 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı birlik üyesinin, genel kurul toplantısına katılımının engellendiği iddiasıyla genel kurul kararlarının iptalini talep etmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının genel kurul toplantısına katılımının engellenmesinin toplantı ve karar nisaplarını etkilemediği ve toplantıda davacının şahsını ilgilendiren bir karar alınmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/103 E., 2022/73 K.

DAVA TARİHİ : 06.03.2015

Taraflar arasındaki birlik genel kurul kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı Birliğin üyesi olduğunu, Birliğin Yönetim Kurulu kararıyla müvekkilinin üyeliğinin iptal edildiğini, Birlik Tüzüğüne göre Yönetim Kurulunun ihraç yetkisinin olmadığını, sadece geçici ihraç kararı verilebileceğini, kesin ihraca kadar üyenin tüm haklarının devam edeceğini ve çıkarılan üyelerin durumunun İlk Genel Kurulda görüşülerek karara bağlanacağını ancak Genel Kurulda ihraca yönelik bir görüşme yapılmadığını, müvekkilinin 12.02.2015 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında hazirun cetvelinde isminin olmaması nedeniyle katılamadığını, Olağan Genel Kurulda yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu seçiminin yapılacağını, müvekkilinin kendi ekibini oluşturmak suretiyle seçime katılmak istediğini ancak seçilme hakkının elinden alındığını belirterek, 12.02.2015 tarihli Birlik Genel Kurulunun ve kararlarının iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının İlk Genel Kurul toplantısı çağrısının yapıldığı toplantıya katılmadığını, ikinci toplantının yapıldığı 12.02.2015 tarihli Genel Kurul toplantısına katılan davacının hazirun cetvelinde isminin zuhulen yer almaması nedeniyle toplantıdan ayrıldığını, davacının Genel Kurula katılmasına engel olunmadığı gibi oy kullanmasına da engel bir durumun yaratılmadığını, oylamanın açık yapıldığını, davacının isminin hazirun listesinde yer almaması nedeniyle toplantıya katılmak istediği konusunda Divan Başkanlığına yazılı bir müracaatının olmadığını, Yönetim Kurulu için de kendisi ve başka bir üye tarafından ikinci bir listede oylanmak üzere Divan Başkalığına teklif edilmediğini, tüm gündem maddelerinin görüşülüp kararların oy birliği ile alındığını, davacının sırf hazirun cetvelinde isminin zuhulen yer almaması sebebiyle Genel Kurul toplantısının tümünü iptalini isteme hakkının olmadığını, Genel Kurulda yapılan oylamada üyeliklerin devam edip etmeme konusunda görüşme ve karara bağlama yetkisinin Yönetim Kuruluna devredildiğini, bu yetkiye dayanılarak Yönetim Kurulunca verilen 26.02.2015 tarihli kararla kararda adı geçenlerin kesin ihracına karar verildiğini, bu kararla birlikte de davacı hakkında alınan önceki geçici ihraç kararının kesinleştiğini, davacının üyelikten ihracı ilgili bir usulsüzlük varsa bununla ilgili dava açabileceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 15.03.2016 tarihli ve 2015/49 E., 2016/45 K. sayılı kararıyla; davacının Birlik Yönetim Kurulunun 26.02.2015 tarihli kararı ile üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, davacının üyelikten çıkarılmasının Birlik Tüzüğü'nün 6 ncı maddesine aykırı olduğundan usulüne uygun olmadığı, üyelikten çıkarılması nedeniyle hazirun cetvelinde yer almayan davacının 12.02.2005 tarihli Genel Kurula katılmasının engellendiği, bu nedenle de seçme seçilme ve oy kullanma haklarının engellendiği, davalı Birliğin 12.02.2015 tarihli Olağan Genel Kurul toplantısının hukuka aykırı yapılmış olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 23. Hukuk Dairesinin 26.02.2020 tarihli ve 2017/52 E., 2020/1372 K. sayılı ilamıyla; Genel Kurula davet edilmeyerek veya fiili engelleme ile katılmasının engellenmesi suretiyle Genel Kurula katılmayan üyenin Genel Kurul toplantı nisabına veya oyunun karar nisabına etkisinin olması halinde Genel Kurulun veya alınan kararların iptaline gerekçe olabileceği, toplantıya bir şekilde katılması önlenen üyenin oyunun toplantı ve karar nisabına etkisinin olmaması halinde bu hususun tek başına Genel Kurul toplantısı veya alınan kararların iptali sebebi olamayacağı, Genel Kurulda alınan kararın üyeyi şahsen ilgilendirmesi halinde bu üyenin kendisini ilgilendiren bu kararın iptalini istemesinin mümkün olduğu, somut olayda davalı Birliğin 12.02.2005 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında toplantı ve karar nisaplarına göre davacının toplantıya katılmasının engellenmesinin toplantı ve karar nisaplarını etkilemediğinin anlaşıldığı, bu durumda alınan kararlar içinde davacının şahsını ilgilendiren bir karar bulunup bulunmadığına bakılması gerektiği, varsa ve alınan bu kararın Kanun, ana sözleşme ve afaki iyiniyet kurallarına aykırı ve davacının kazanılmış haklarını etkileyecek mahiyette olması halinde bu karar veya kararların iptaline veya yok hükmünde sayılmasına, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bu hususlar üzerinde durulmadan sırf davacının toplantıya katılmasının engellenmesinin taplantının iptaline gerekçe gösterilmesi doğru görülmediği gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalı Birliğin 12.02.2015 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısına davacının katılamadığı ve üyelikten çıkarma işlemine yönelik yetkinin Yönetim Kuruluna devredildiğinin anlaşıldığı, davacının katılımının engellendiğinden bahisle 12.02.2015 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında alınan kararların tamamının iptalini istediği, davalı Birliğin 12.02.2015 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul toplantı tutanağının incelemeye alındığı, incelenen bu tutanakta alınan kararlar arasında davacının şahsını ilgilendiren bir hususta karar alınmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; gerekçeli kararda "üyelikten çıkarma işlemine yönelik yetkinin Yönetim Kuruluna devredildiği" şeklinde hatalı bir tespitte bulunulduğunu, böyle bir devrin söz konusu olmadığını, müvekkilinin Birlik tüzüğüne aykırı bir şekilde üyelikten çıkarıldığını, müvekkilinin Genel Kurula katılmasını engelleyici hukuki düzenlemenin olmadığını, Birlik Yönetim Kurulu'nun iyiniyetinden söz etmenin mümkün olmadığını, Yargıtay Kararında belirtilen afaki iyiniyet kurallarının fazlasıyla çiğnendiğini ve müvekkilinin seçilme hakkını kaybettiğini, Birlik yönetiminin görevini kötüye kullandığını, müvekkilinin tek başına değil, ekip halinde hareket ederek yönetime talip olduğunu, Yargıtayın sadece toplantı nisabına etkiyi değerlendirmiş olmasının büyük hata olduğunu, müvekkilinin aday olarak seçimi kazanma imkanı göz önünde bulundurulduğunda alınan kararların müvekkilini ilgilendirdiğini, kararın gerekçesinin kendi içinde çeliştiğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, birlik genel kurul toplantısının ve kararlarının iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Balya İlçesi Süt Üreticileri Birliği Tüzüğü'nün "Üyelikten Çıkma Çıkarılma" başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrası.

2. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı ve 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olmasına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına, özellikle toplantı ve karar nisabı yönünden davacının oyu etkisiz olup, toplantıda doğrudan davacının şahsını ilgilendiren bir karar da alınmadığının anlaşılmış olmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.