"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/870 E., 2021/149 K.
DAVA TARİHİ : 06.09.2013
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı kurum tarafından dava dışı borçlunun hesaplarına yönelik 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine göre haciz bildirimi gönderildiğini, hesabında bakiye bulunmadığından haciz tatbik edilemediğini, borçlu şahsın müvekkili nezdinde alacağının mevcut olmadığını ileri sürerek; haciz bildirimi nedeniyle borçluya ve davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; dava dışı şirketin kuruma borcunun bulunduğunu, alacak tahsil edilemediği için ortak ve yöneticileri hakkında takibe geçildiğini, söz konusu kişilerden ... T'nin davacı bankada hesabı bulunduğu için 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesine göre haciz bildirimi gönderildiğini, süresinde itiraz edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Davanın açıldığı ... ... 22. ... Mahkemesinin 11.12.2013 tarihli ve 2013/646 E., 2013/224 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 26.01.2015 tarihli ve 2014/11472 E., 2015/235 K. sayılı ilamıyla; 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesine göre açılan davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğundan bahisle, karar bozulmuştur.
B. Direnme ve Direnmeden Sonra Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. ... 22. ... Mahkemesinin 29.04.2015 tarihli ve 2015/73 E., 2015/247 K. sayılı kararıyla; prim borçlarından doğan kurum alacağının tahsiline ilişkin düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davaların çözümünde 5510 sayılı Kanun'un 101 inci maddesi uyarınca yetkili kılınan ... mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine ve davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 14.05.2019 tarihli ve 2015/3043 E. 2019/556 K. sayılı ilamla; "..Eldeki davada, ... tarafından tebliğ edilen 01.06.2012 tarihli haciz bildirisine davacı ... Bank A.Ş. tarafından yedi günlük yasal süre geçtikten sonra cevap verildiği bunun üzerine Kurumca 6183 sayılı Kanun’un 79 maddesi uyarınca haciz bildirisinde yazılan borç miktarının davalıdan tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Sonuç itibariyle, uyuşmazlığın temeli 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesi uyarınca üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczine ilişkin olup prim borcundan kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde 5510 sayılı Kanun’un uygulanması söz konusu değildir. 6183 sayılı Kanun’un 79. maddesinde de açık bir şekilde belirtildiği üzere haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açılabilecektir. Bu durumda görevli mahkeme genel mahkemedir." gerekçesiyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
C. Direnme sonrası Mahkeme Kararı
Bozma sonrasında verilen görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dava dosyasının gönderildiği Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı kurumun kamu alacağı nedeniyle dava dışı ... T. hakkında haciz işlemi başlandığı, davacı banka kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde dava dışı kişinin haciz bildiriminin tebliği tarihinde hesabında bakiye meblağ bulunmadığı, bu nedenle davacı bankadan alacaklı olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının haciz bildiriminden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacının haciz bildirimine süresinde itiraz etmediğini, kanuna göre borçtan sorumlu hale geldiğini, bilirkişi raporlarına itirazlarının dikkate alınmadığını, süresinde itiraz edilmediği için davacı tarafın dava açılmasına sebebiyet verdiğini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere, özellikle bilirkişi incelemesiyle dava dışı kişinin haciz bildiriminin tebliği tarihi itibariyle davacı bankadaki hesabında bakiye bulunmadığının anlaşılmasına ve alacağın tespit edilmemiş olmasına, ilk hükme yönelik ileri sürülmeyen temyiz nedenlerinin daha sonraki aşamalarda ileri sürülemeyecek olmasına göre, davalı tarafın temyiz sebeplerinin reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.