"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1099 E., 2021/1163 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Taraflarca Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; taraflar arasında 30.12.2008 tarihli Akıllı Durak-Cihaz Kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme uyarınca hizmetlerin sağlanması için araçlara mobil araç takip modülü adı verilen cihazlar takıldığını, davalının 05.12.2012 tarihli ihtarname ile sözleşmenin bitim tarihinden itibaren feshedileceği, sözleşmenin uzatılmayacağını bildirdiğini, sözleşmenin 5 inci maddesine göre davalının açık olarak geri verme borcunu üstlenmiş olmasına rağmen sözleşme bitiminde cihazları iade etme borcunu yerine getirmediğini, geri verme borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmede kararlaştırılan cezai şart bedelinin ödenmesi gerektiğini, davalının sözleşmeyi feshetmesine rağmen cihazları iade etmemesi nedeniyle müvekkilinin başka şirketlerle sözleşme imzalayamadığını ve kazanç kaybına uğradığını, sözleşmenin fesih tarihi olan 30.12.2012 tarihinden itibaren kullanım bedelinin ödenmediğini ileri sürerek cezai şart bedeli olarak 366.758,16 TL, elektronik cihazların iade edilmemesi sebebi ile kazanç kaybından dolayı şimdilik 1.000 TL, kullanım bedeli olarak 19.311,79 TL'nin 04.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki Merkez Bankası kısa vadeli avans faizi ile birlikte tahsiline ve haksız olarak halen davalının elinde bulunan dava konusu cihazların iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 05.12.2012 tarihinde, sözleşme bitim tarihlerinde sözleşmenin feshedileceği ve cihazların teslim alınmasını davacıya bildirdiğini, cihazların kötüniyetli olarak teslim alınmadığı savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; davalının iade borcunda temerrüte düşmemiş olup davacının cihazları teslim almaktan kaçındığı, davacı şirketin cihazları teslim almaktan kaçındığından gerek cihaz bedeli, gerekse kullanım bedeli gibi taleplerde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 20.02.2018 tarihli ve 2017/3271 E., 2018/1392 K. sayılı ilamla; kira sözleşmesinde kanuna uygun olarak yapılan düzenleme ile kiralanan cihazları iade etme yükümlülüğünün davalı kiracıya ait olduğunun belirlendiği, Mahkemece; kiralananı iade borcunun davalı kiracıda olduğu kabul edilerek davacının talepleri değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle Mahkeme kararı bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan mahkemece; dava sırasında 410 adet cihazın davacıya teslim edildiği, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartın seçimlik cezai şart olduğu dikkate alındığında, sadece davacı tarafından teslim alınmayan 29 adet cihazın cezai şart bedeli yönünden sorumlu olduğu, 439 adet cihazın kullanım bedelinin ise 19.316 TL olarak hesaplandığı ancak talebin talep 19.311,79 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 24.239,05 TL cezai şart ile 19.311,79 TL kullanım bedeli alacağı olmak üzere toplam 43.550,84 TL'nin 29.01.2013 temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 27.09.2022 tarihli ve 2022/2017 E., 2022/7099 K. sayılı kararıyla, sair temyiz itirazlarının reddi ile taraflar arasında imzalanan 30.12.2008 tarihli sözleşmenin 5 inci maddesinde; davalının sözleşme bitiminde cihazları davacıya iade etmeyi beyan, kabul ve taahhüt ettiği, tekrar sözleşme yapılmaması, cihazların iade edilmemesi veya cihazlara kasıtlı olarak zarar verilmesi durumunda cihaz bedeli olarak 300 € + KDV ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının işbu maddeye dayanarak sözleşmenin sona ermesine rağmen iade edilemeyen 439 adet cihazın bedelini cezai şart olarak talep ettiği, yargılama devam ederken bu cihazlardan 410 adedinin davacıya iade edildiğinin uyuşmazlık dışı olduğu, mahkemenin; sözleşmenin seçimlik cezai şartı içermesi nedeniyle, cihazların iadesini ya da bedelini talep edebilecek olan davacının, cihazların bir kısmını iade almış olması nedeniyle sadece teslim edilmeyen cihazların bedelini cezai şart olarak talep edebileceği yönündeki gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ne var ki, uyulan bozma ilamında da açıklandığı üzere; davalının, kiraladığı cihazları sözleşmenin bittiği tarihte iade ile yükümlü olduğu, bu nedenle, süresinde iade edilmeyen cihazların bedelinin cezai şart olarak talebinin, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, bu cihazların kullanım bedelini de kapsadığı, mahkemece; davalının, yargılama sırasında iade ettiği 410 adet cihaz nedeniyle, 25.01.2013 tarihi ile iade ettiği 21.07.2016 tarihi arasındaki dönem için hesaplanacak kullanım bedelinden davacıya karşı sorumlu olduğu gözetilerek, bu bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, taraflar karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
1.Davacı vekili; taraflarca kararlaştırılan cezai şartın, seçimlik cezai şart olarak kabul edilmesi halinde buna bağlı olarak müvekkiline tanınmış yenilik doğurucu hakkın varlığının da kabul edilmiş olacağını, müvekkilin ihtarname ile bedel talebinde bulunduğunu ve seçimlik hakkını bedel yönünden kullanmış olduğunu, müvekkilinin bu davayı ikame etmesi ile seçimlik hakkını bedel yönünden kullanma iradesini ikinci kez ortaya koyduğunu, en geç işbu davayı ikame ettiği tarih itibari ile yenilik doğuran hakkın kullanılmış olduğunu, müvekkil şirket yetkilisinin cihazları, huzurdaki davadan doğan tüm yasal hakları saklı kalmak kaydı ile teslim almış olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı vekili; sözleşmenin imzalandığı 30.12.2008 tarihinde müvekkil şirketin çift imza ile temsil edildiğini ancak sözleşmede tek imza bulunduğunu, aslında sözleşme müvekkili şirketi bağlamadığı halde müvekkili şirketin 96 adet araç için sözleşmeye icazet verdiğini, müvekkilinin cihazları haksız ve kötü niyetli almayan davacının adresine tüm cihazların eksiksiz olarak dava tarihinden önce gönderdiğini ancak davacının sebep belirtmeksizin cihazları teslim almadığını, davacının cihazlar kendisine gönderildiği halde teslim almayarak temerrüde düştüğünü bu nedenle kullanım bedelinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, cezai şart istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 179 uncu maddesinde; "Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir. Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir. Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır." hükmü yer almaktadır.
2. Bilindiği üzere; mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak meydana gelebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar verir. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre özellikle bozmaya uyularak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile bakiye harcın karar düzeltme isteyenlere yükletilmesine,
07.03.2023 tarihinde oy birligi ile karar verildi.