"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı aleyhine ... 13. İcra Müdürlüğü 2018/10897 E. sayılı dosyasına istinaden 06.05.2019 tarihinde 3. haciz ihbarnamesi gönderildiğini, borçlu ... ... Mak. Gıd. San. Tic. Ltd. Şti.nin alacaklı davalıya 116,627,29 TL borçlu olduğunu, davacının bu borçtan 3. şahıs olarak sorumlu tutulduğunu, müvekkilinin alacaklı davalıya hiç bir şekilde borcu bulunmadığını aksine alacaklı olduğunu, davacının borçlu şirketin resmi ortağı olup uzun zamandır ne kar payı ne de şirkete verdiği borçlarından dolayı alacaklı olduğu meblağları şirketten alamadığını, borçlu şirkete borcu olmamasına rağmen borcun müvekkilden tahsiline çalışıldığını, yapılan birinci ve ikinci haciz ihbarnamesine müvekkilinin yurt dışında bulunmasından dolayı itiraz edemediğini ileri sürerek, davacının borçlu olmadığının tespitine, davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; ispat yükünün davacıda olduğunu, davalının borçlu şirketin yetkilisi ve tek ortağı olduğunu, davanın kabulü halinde davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderlerinden sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddi ile davacının tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispat edemediği, davacı ticari defterlere dayanmakta ise de yetkilisi olduğu şirketin ticari defterlerini ihtara rağmen ibraz etmediği gerekçesiyle, davanın reddine, takip miktarının %20 oranı olan 18.367,63 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalı alacaklı tarafından borçlu ... ... Mak. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. hakkında ... 13. İcra Müdürlüğü 2018/10897 Esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, müvekkiline haciz ihbarnameleri çıkartıldığını, 06.05.2019 tarihinde 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, bu ihbarnamede, borçlu ... ... Mak. Gıda San. Tic. Ltd. Şti.nin alacaklı davalıya 116.627,29 TL borçlu olduğu ve müvekkili ...'ın ise bu borçtan 3. şahıs olarak sorumlu tutulduğunu, müvekkilin borçlu şirkete borçlu olmadığını, müvekkilinin yurt dışında olması ve borçlu şirket ile fiili olarak ilgi ve alakasının kalmaması sebebiyle, tüm çabalarına rağmen şirketin ticari defterlerine ulaşılamadığını, ticari defterlerin müvekkilinde olmadığını ve ticari defterlere ulaşma ihtimali bulunmadığını, maliyeye müzekkere yazılarak şirkete ait tüm fatura ve defter bilgi ve belgelerinin toplanmasını, kayıtların getirtilmesini talep ettiklerini, Mahkemece bu talepleri değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı takip borçlusuna borcu bulunmadığını belirtmiş, davalı tarafından verilen cevapta, davacı ile borçlu arasında borcu doğuran bir hukuki ilişkiden söz edilmeyerek, sadece davacının borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiğinin ileri sürüldüğü, bu durumda takip borçlusunun davacıdan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkinin davalı alacaklı tarafından ileri sürülmesi gerektiği, böyle bir ilişkiye dayanmadan soyut olarak borçlunun davacıdan alacaklı olduğunu ileri sürülemeyeceği ve bu ilişkinin neye dayalı olduğu açıklanmadan davacıdan borçlu olmadığını ispat etmesi beklenemeyeceği, takip alacaklısı olan davalının alacak iddiasının dayanağını somut olarak göstermediği, dosyada alacağın varlığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, davacı üçüncü kişi iddiasını ispat ederken ileri sürdüğü vakıaların aydınlatılması için davalı alacaklının doğruluk ödevine HMK'nın 29 uncu maddesine uygun hareket ederek takip borçlusunun üçüncü kişiden neden alacaklı olduğunu açıklaması gerektiği, kabule göre de İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası menfi tespit davalarında icra tazminat öngörülmediği halde davanın reddi kararı ile birlikte davacı 3. kişi aleyhine icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulü İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın kabulü ile; davacı 3. kişinin takip borçlusuna borcu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyizinde; davacının birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerine itiraz etmemesi nedeniyle, ispat yükünün davacıda olduğunun kanunda açık ve özel olarak düzenlendiğini, davacının delillerini sırf kendi kontrolünde olan belgeler, defterler ile sınırlı tuttuğunu, delili olan defterleri de Mahkemece defalarca fırsat verilmesine rağmen sunmadığını, İstinaf Mahkemesince, ispat yükü degiştirilerek karar verildiğini, delilleri olan vergi dairesi kayıtlarının celbini, hak ve alacak doğurur dava dosyalarının tespitini, icra dairelerinden tahsilatlarının tespitini, tüm tapu alım satım ve devirlerine ait belgelerin-kayıtların celbini, araç alım ve satımına ilişkin belgelerin kayıtların celbini, tüm banka kayıtlarının, carilerinin, havalelerinin, hesaba bağlı olan veya olmayan tahsilat ve ödemelerinin, banka hesap hareketlerinin, kredi kartı tahsilat ve harcamalarının, tüm pos hesabı tahsilat ve harcamalarının celbini, ticari defterler ve şirket kayıtları ile karşılaştırılmasını talep ettiklerini, ispat yükü davalıda olsa bile istinaf mahkemesinin delilleri toplamadan ve istinaf sebepleri ile bağlı kalmadan karar verdiğini, hükmedilen vekalet ücretinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bozularak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
Dava, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca açılmış olan menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nın 89 uncu maddesi uyarınca 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine 7 gün içerisinde itiraz edilmemesi sebebiyle borç zimmetinde sayılan üçüncü kişi İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince 3. haciz ihbarnamesine karşı 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açtığı takdirde bu davada üçüncü kişi takip borçlusuna borçlu olmadığını ispata mecburdur. Mahkemece, açık yasa hükmü göz önüne alınarak ispat yükünün davacı 3. şahısta olduğu gözetilmeksizin ispat külfetinde yanılgıya düşerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.