Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1734 E. 2023/3737 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından tahsil edilen ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi talebinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taahhüt senedinde ve ilgili yönetmelikte ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına dair bir hüküm bulunmadığı, davalı idarenin genelgeye dayanarak aldığı ilave ağaçlandırma bedelini geri istemekte davacının haklı olduğu, davalı kurumun ise harçtan muaf olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkil şirkete ait tesislerin orman sayılan alanlara rastlaması nedeniyle üzerinden enerji nakil hattı geçirilen ormanlık alanlar için, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17 nci maddesi gereğince 49 yıl süre ile izin ve irtifak hakkı alındığını, bedellerinin Orman Kanunu Uygulama Yönetmeliği ve taraflar arasında imzalanan 04.04.2002 tarihli protokol kapsamında ödendiğini, davaya konu enerji nakil hattının orman sayılan alana isabet eden 77.027,19 m² lik kısmı için ödenecek ücretin ağaçlandırma bedeli, arazi izin bedeli, orman köylüleri kalkındırma geliri, ağaçlandırma ve erozyon geliri olarak belirlendiğini, bu kalemlerden sadece arazi izin bedelinin izin sürecince her yıl, diğer bedellerin ise sadece bir defaya mahsus olmak üzere izin başlangıcında ödendiğini, davalı tarafından bu gelir kalemlerine ek olarak yönetmelik, Orman Kanunu ve taahhüt senedinde yer almayan ilave ağaç bedeli adı altında fahiş alacak kaleminin talep ve tahsil edildiğini, ilave ağaçlandırma bedelinin Orman Genel Müdürlüğünün yazısında belirtildiği üzere rüzgar enerji santrali, biokütle enerji santrali, termik santral yapımı için üretim tesisi izinlerine ilişkin alınan bedel olduğunu, müvekkil şirketin üretim değil iletim faaliyeti ve tesisi yaptığını, ilave ağaçlandırma bedeli üretim tesisine yönelik bir ödeme kalemi olup iletim faaliyetini kapsamadığını, Orman Kanunu'nun 17 ve 18 inci maddelerinin Uygulama Yönetmeliğinin 15 ve 16 ncı maddesi ile kesin taahhüt senedinin 1 inci maddesinde açık bir şekilde izin sahibinin ödeyeceği kalemlerin sayıldığını, ödenecek bedeller arasında ilave ağaçlandırma bedelinin bulunmadığını, davalı idarenin ne sözleşmede ne de mevzuatta bulunmayan bir bedeli tek taraflı ve icrai şekilde talep etmesinin yasal dayanağının bulunmadığını, davalı idareye yapılan itirazlarının kabul görmediğini, bunun üzerine ihtirazi kayıtla bedelin yatırıldığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafın tahsil ettiği ilave ağaçlandırma bedeli borcunun bulunmadığının tespiti ile ödenen ana para ve KDV olmak üzere toplam 183.566,81 TL lik ilave ağaçlandırma bedelinin 10.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek 6183 sayılı Kanun kapsamında kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın süresinde açılmadığını, davacı tarafından talep edilen izin ve irtifak hakkının konusunun yapılmak istenen rüzgar enerji santralini ana hatta bağlayacak olan hattın müştemilatı durumunda olduğunu, rüzgar enerji santrali ve bağlantı enerji nakil hattının yapımı sırasında ormanlık alanların çok büyük bir kısmı tahrip edildiğinden ve ... rüzgar enerji santralinin mütemmim cüzi olduğundan Uygulama Yönetmeliğinde belirtilen bedellere ilave olarak nakil hatlarının geçirileceği ormanlık alanlardaki tepe kapalılığı dikkate alınarak ağaçlandırma bedelinin alındığını, ormanların kullanımı halinde meydana gelecek zarar yapılacak işe, kullanılan alana ve alan özelliklerine göre değişeceğinden alınan ek ağaçlandırma bedelinin vergi ya da harç olmadığından kanun ya da yönetmeliklerle düzenlenmesinin gerekmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında yapılan kesin izin taahhüt senedinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağı yönünde bir hüküm bulunmadığı, orman idaresinin tek taraflı olarak düzenlediği yazısına dayanılarak ilave ağaçlandırma bedeli alınamayacağı, anılan minvalde tanzim edilen 12.06.2017 ve 07.11.2017 tarihli bilirkişi raporlarının usul ve yasaya uygun, denetlenebilir olup hükme esas alınabilecek yeterlilikte olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının ilave ağaçlandırma bedeli borcu olmadığının tespitine, davacı tarafından ödenen 183.556,81 TL ağaçlandırma bedelinin 10.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 12.538,76 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 3.134,87 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.403,89 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 3.134,87 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 11 adet tebligat ve posta gideri 182,50 TL, bilirkişi ücreti toplamı 3.150,00 TL olmak üzere toplam 6.499,17 TL giderin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; eksik inceleme ile karar verildiğini, bilirkişi raporları arasında çelişki olduğunu, kesin izin taahhüt senedinin tüm şartlar kabul edilerek imzalandığını, tepe kapalılığına göre ağaçlandırma bedelinin alınmasında hukuka aykırılık olmadığını, ağaçlandırma bedelinin kanunda ya da yönetmelikle düzenlenmesine gerek olmadığını, müvekkil idarenin işlemlerinin yasaya uygun olduğunu, ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi görüşüne başvurulduğu, itiraz üzerine yeni heyetten rapor alındığı, raporların çelişmesi nedeniyle çelişkinin giderilmesi için üçüncü heyete başvurulduğu ve raporlar arasındaki çelişkinin bu suretle giderilmiş olduğu, davacının davaya konu ilave ağaçlandırma bedelinden sorumlu tutulmasını gerektirir sözleşme hükmü bulunmadığı gibi verilen izin ve taahhütte de davaya konu ilave ağaçlandırma bedelinden davacının sorumlu olduğuna yönelik bir düzenleme bulunmadığı, davacının sorumlu olmadığı bedeli ihtirazi kayıtla ... olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar etmiş ilave olarak istinaf sebeplerinin tamamının dikkate alınmadığını, davacının iade talep ettiği bedel içinde KDV' nin de olup, KDV' nin vergi dairesinin uhdesinde olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Katılma yoluyla davacı vekili; 6183 sayılı Kanun gereği kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ilave ağaçlandırma bedelinin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

28.04.2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 33 üncü maddesi,

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 361 inci maddesi uyarınca kural olarak istinaf yoluna başvurmayan taraf temyiz yoluna başvuramaz. Ancak hukuki yararının bulunması halinde temyiz yoluna başvurabilir. Bir başka deyişle, diğer tarafın istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından aleyhine hüküm kurulması halinde temyiz yoluna başvurabilecektir. Somut olayda, İlk Derece Mahkemesi kararı davacıya tebliğ edildiği halde davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmamıştır. Karara karşı davalı tarafça yapılan istinaf başvurusu reddedildiğinden, anılan karar davacı yönünden kesinleşmiştir. Bu itibarla, davacı tarafın temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Taraflar arasında yapılan taahhüt senedinde ve Uygulama Yönetmeliğinde ilave ağaçlandırma bedeli alınacağına dair bir hükmün yer almadığı, 16.07.2013 tarihli Genel Müdürlük talimatının davacı açısından bağlayıcılığının bulunmadığı, mevzuat ve yasaya aykırı olarak alınan ilave ağaçlandırma bedelini geri istemekte davacının haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi yerinde görülmekle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3. Kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan incelemede; harç konusu kamu düzenine ilişkin olup yargı mercilerince res'en dikkate alınır. Buna göre, davalı kurum yukarıda yer verilen kanun hükmü uyarınca harçtan muaf olduğu halde İlk Derece Mahkemesince, davayı kaybeden davalı aleyhine karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE

2. Davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,

3.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının “ 2- Karar tarihinde yürürlükte olan Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 12.538,76 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 3.134,87 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 9.403,89 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına," şeklindeki (2) numaralı bent çıkarılarak yerine “ 2- Davalı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı ile 3.134,87 TL peşin harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine," bendinin eklenmesine, yine hüküm fıkrasının " 3- Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 3.134,87 TL peşin harç, 4,10 TL vekalet harcı, 11 adet tebligat ve posta gideri 182,50 TL, bilirkişi ücreti toplamı 3.150,00 TL olmak üzere toplam 6.499,17 TL giderin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," şeklindeki (3) numaralı bent çıkartılarak yerine " 3- 4,10 TL vekalet harcı, 11 adet tebligat ve posta gideri 182,50 TL bilirkişi ücreti 3.150,00 TL olmak üzere toplam 3.336.6 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," bendinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine

14.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.