Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1733 E. 2023/3449 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı idarenin, trafik kazasında yaralanan polis memuruna ödediği nakdi tazminatı, kazaya sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsil edip edemeyeceği ve faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca rücu hakkının kullanılabileceği, ancak faizin ödeme tarihinden itibaren işlemesi gerekirken dava tarihinden itibaren hükmedilmesinin hatalı olması nedeniyle, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 30.01.2008 tarihinde otogarda meydana gelen trafik kazası ile ilgili işlemleri yapan polis memurunun o esnada kontrolsüz çıkış yapan yolcu otobüsünün çarpması sonucu 15 gün ... ve güçten kalacak şekilde yaralandığını, dava dışı polis memuruna 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince 9.808,95 TL tutarında nakdi tazminat ödendiğini, dava dışı polis memurunu yaralayan davalı hakkında açılan ceza davasında yapılan yargılama neticesinde mahkumiyet kararı verildiğini ileri sürerek; haksız eylemiyle idareyi zarara uğratan ve tazminat ödemesine neden olan davalı hakkında, fazlaya dair hakları saklı kalması kaydıyla 9.808,95 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; cevap dilekçesi sunmamış, duruşmada davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, dosya kapsamı ve alınan bilirkişi raporuna göre 30.01.2008 tarihinde otogarda meydana gelen trafik kazası ile ilgili işlemleri yaptığı sırada kontrolsüz çıkış yapan ve davalının kullandığı yolcu otobüsünün ayağının üzerinden geçmesi sonucu kemik kırığı meydana gelen dava dışı polis memuruna 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun gereğince nakdi tazminat ödendiği, ceza mahkemesince davalı hakkında yapılan yargılama sonucunda taksirle yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildiği, davalının tam kusurlu olduğu, alınan rapora göre davacının rücu edebileceği miktarın hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile; 7.051,80 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişikin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; karar tarihindeki verilere göre tazminatın belirlenmesi gerekirken olay tarihindeki verilere göre belirlendiğini, nakdi tazminat komisyonunca hesaplanıp dava dışı polis memuruna ödenen bedelin yasaya uygun olarak hesaplandığını, faizin ödeme tarihinden hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, rücu konusu miktar komisyon kararının alındığı tarih itibariyle hesaplanarak karar verilmesi gerekmekte olup, mahkeme aksi kanaatte ise rücu edilmesi gereken miktarın kanun ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde komisyon karar tarihine göre değil de, tazminat miktarının olay tarihi itibariyle hesaplanması durumunda ise, yerleşik içtihatlar ve olay tarihi itibariyle geçerli mevzuat hükümleri uyarınca hesaplanması ve faiz başlangıcının da olay tarihi olarak esas alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; husumet itirazında bulunduklarını, zira davalının o tarihte başka bir kişiye ait bir otobüste şoför olarak çalıştığını, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre davanın adam çalıştıranın sorumluluğu gereği husumetten işverene yöneltilmesi gerektiğini, Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik gereği söz konusu olayda idarenin memuruna ödeyeceği tazminatın en fazla 1 aylık maaş tutarında olması gerektiğini, olayda idarenin memurunun sadece 15 gün izinli sayıldığını , bir maaş tutarında tazminatın dahi hakkaniyete aykırı olduğunu, ceza mahkemesi kararının hükme esas alınmaması gerektiğini, ... kararlarının hukuk düzeninde kesinleşmemiş kararlar olduğunu, ceza mahkemesi kararının hatalı olduğunu, davalının kusuru bulunmadığını, kararda dava tarihinden faize hükmedildiğini, görevli mahkemenin 7 yıl sonra kararı tebliğe çıkardığını, uzun süredir faiz işlediğini, yargılamanın adil yargılama hakkını ihlal edecek şekilde uzadığını, bu hususta davalının kabahati bulunmadığını, işleyen faizin hakkaniyetli biçimde indirilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 2330 sayılı Nakdi Tazminat Komisyonu Kanunu ve ilgili yönetmelik uyarınca davacı idarenin dava dışı polis memuruna yaptığı ödemenin davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunu'nun ''Nakdi Tazminat'' kenar başlıklı 3 üncü maddesinin a) ve b) bentleri.

3.Değerlendirme

1.Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, davalı hakkında ceza mahkemesince verilen mahkumiyet kararı ve ceza dosyası içeriğine göre, uyuşmazlığa uygulanması gereken 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmelik hükümlerinin dikkate alınmasına, zarar haksız eylemin meydana geldiği 30.01.2008 tarihinde meydana geldiğinden bilirkişi raporunda olay tarihindeki verilere göre sağlık raporunda belirlenen süre üzerinden 2330 sayılı Kanun ve Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun hesaplama yapılmasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Ancak, rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkı olup davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve istem de bu şekilde olduğuna göre bu paraya ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hatalı şekilde hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi de doğru görülmemiş ve davacı lehine bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasını gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazının kabulü ile; temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 nolu bendinde yer alan ''...dava tarihinden ...'' ifadelerinin hükümden çıkartılarak yerine ''...ödeme tarihinden...'' ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.