"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 04.09.2012 tarihinde davalının bahçe temizliği yaparken yaktığı ateşin rüzgarın etkisiyle kontrolden çıkması sonucu söz konusu yangının meydana geldiğinin saptandığını, davalı hakkında 06.09.2012 tarihli suç tutanağının düzenlendiğini, ceza davasının derdest olduğunu, davalının neden olduğu yangın sonucunda yangın söndürme masrafları olarak 20 işçiye ödenen işçilik primi olarak 92,00 TL, araçların akaryakıt bedeli olarak 27,31 TL, 2 adet arazözün çalışma bedeli olarak 256,00 TL, yangın söndürmede kullanılan helikopterin 1 saat 30 dakika uçuş ücreti olarak 15.908,13 TL olmak üzere toplam 16.456,44 TL idare zararının meydana geldiğini ileri sürerek; 16.456,44 TL idare zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının dayandığı yangın hasar tutanağındaki miktarın haklılığını ispata yeterli olmadığını, ceza dosyasında alınan orman bilirkişi raporunda orman idaresinin gerçek zararının bulunmadığını, tazminat hesaplamaya gerek olmadığının belirtildiğini, yangın sonucunda ormanda yanan ağaç, ağaçcık olmadığı gibi değerinde azalma, alt orman örtüsünün yanması nedeniyle oluşan bir zararın veya toprakta verim kaybından söz edilemeyeceğini, kusur, zarar ve nedensellik bağının irdelenmesi gerektiğini, davalının kusuru bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen,19.01.2015 tarihli ve 2013/432 E., 2015/16 K. sayılı kararla; davalının köydeki evinin bahçesinin temizliğini yaparken yaktığı ateşin kontrolden çıkması sonucu yangının meydana geldiği, yaklaşık 2.000 m² civarında ziraat alanının yandığı, yapılan keşif sonucunda alınan 13.01.2014 tarihli orman bilirkişi raporuna göre yangının ormana başlangıç sınırının 75 metre uzaklıkta olduğu, yangının bitiş noktasının orman alanına uzaklığının 5 metre olduğu, yangının orman alanına ulaşmadığı, dolayısı ile orman emvalinin yanmadığı ve gerçek zararın oluşmadığı ancak yangının orman alanına yakın olması nedeni ile davacı kurumun müdahale ettiği ve yangını zamanında söndürdüğü, yangın söndürme çalışmasına 1 helikopter, 1 arazöz, 1 ilk müdahale aracı, 1 minibüs, 1 su ikmal aracı, 20 yangın söndürme işçisinin katıldığı, yangın söndürme çalışmaları sırasında davacı idarenin toplam 16.456,44 TL zararının oluştuğu, kusuru sonucu çıkan yangından dolayı davalının ceza yargılamasında ceza aldığı, karar tarihi itibari ile kararın kesinleşmediği, her ne kadar davalı hakkında ceza yargılaması kesinleşmemiş ise de davalının ceza yargılaması sırasında yangına sebebiyet verdiğini ikrar ettiği dikkate alınarak ceza davasının kesinleşmesi beklenmeden ve davalının savunmalarına itibar edilmeyerek 13.01.2014 tarihli raporun hükme esas alındığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile 16,456,44 TL'nin 04.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 23.05.2017 tarihli 2015/9029 E. 2017/3164 K. sayılı ilamıyla; davalı hakkında davaya konu olay nedeniyle ceza davası açıldığı, ceza mahkemesince davalının üzerine atılı anız ve bitki örtüsü yakmak suçundan mahkumiyetine karar verilmekle beraber bu kararın temyizde bozulduğu ve henüz sonuçlanmadığı, bu itibarla ceza dava dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi ve tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
3. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 15.10.2018 tarihli ve 2018/3064 E. 2018/6178 K. sayılı ilamıyla; dosya kapsamında yapılan incelemede davalı hakkında taksirle yangına sebebiyet vermeden dolayı açılan kamu davasında ceza mahkemesince sanık olan davalının cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiğinin anlaşıldığı, bu haliyle ceza dosyasının beklenmesine gerek olmadığına karar verilerek, davacının karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilip davalının sair temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, davaya konu olayda, davacının davalıdan istediği tazminat miktarının yangına müdahale eden helikoptere ilişkin giderleri de kapsadığı ancak helikopter kullanımına dair tüm belgeler, kira sözleşmesi ve uçuş çizelgeleri Mahkemenin hükme esas aldığı orman mühendisi bilirkişinin zarar hesap tarihinden sonraki bir tarihte dosya içerisine alındığı, bu nedenle de düzenlenen bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olmadığı, Mahkemece alınacak bilirkişi raporunda, davacı idare tarafından helikopter kiralanmasına ilişkin sözleşme ve eklerinde helikopter kullanım ücretinin ne şekilde belirlendiği, helikopter hiç kullanılmasa bile kira bedelinin ödenip ödenmeyeceği, bu sözleşmenin kapsadığı süre boyunca kaç orman yangını çıktığı, fiilen kullanımın kira ücretine etkisinin de tartışılması gerektiği, bu şekilde davacının dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarının tespit edilebileceği, bu hususlarda gerekli araştırma yapılıp düzenlenecek bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile helikoptere ilişkin giderin de davalıdan tahsiline yönelik hüküm kurulmasının hatalı olduğu, bu nedenle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile bozma ilamı kaldırılıp kararın açıklanan bu değişik gerekçe ile kararın bozulmasına karar verilmiştir.
B. İkinci Bozma Kararı
1.Bozmaya uyan Mahkemece verilen 25.12.2020 tarihli ve 2018/388 E. 2020/627 K. sayılı kararla; yangın söndürme çalışmasına 1 helikopter, 1 arazöz, 1 ilk müdahale aracı, 1 minibüs, 1 su ikmal aracı, 20 yangın söndürme işçisinin katıldığı, bozma ilamına binaen tekrardan orman mühendisi bilirkişisinden 26.11.2020 tarihli ek rapor alındığı, raporda orman idaresinin helikopter için günlük ... ettiği uçuş süresinin 1 saat 40 dakika olduğu, orman idaresinden gelen hava aracı uçuş takip formuna göre helikopterin yangına müdahalesinin 1 saat 30 dakika olduğu, bu müdahalenin de ... edilen 1 saat 40 dakika içinde kalması sebebiyle helikoptere ek bir ücret ödenmesine gerek olmadığının belirtildiği, yangın söndürme çalışmaları sırasında davacı idarenin toplam 548,31 TL zararının oluştuğu, davalının kusuru sonucu çıkan yangından dolayı ceza yargılamasında taksirle yangına sebep olmaktan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 548,31 TL'nin 04.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20.09.2021 tarihli ve 2021/1040 E. 2021/4976 K. sayılı ilamıyla; dosya içerisinde bulunan hizmet alım sözleşmesi kapsamından helikopterlerin idare tarafından konuşlandırılacağı Orman Bölge Müdürlüklerinde hizmete başlamasını müteakip şartnamelere uygun olarak hizmetin ifasının belgelenmesinden sonra her helikopter için 15 günlük periyotlar halinde 25 saat üzerinden ödemeye esas evrakların tetkikinin ardından ödeme yapılacağının kararlaştırıldığının anlaşıldığı, davacı idare vekilince de ödemelerin günlük saat hesabı üzerinden değil de belirli dönem sonu hesabı ve gerekli mahsuplaşmaların ardından yapılacağını ileri sürüldüğü, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşme maddeleri ve davacı iddiaları gözetilmeksizin doğrudan davalılar murisinin sebebiyet verdiği yangının söndürülmesi çalışmalarında kullanılan helikopterin o gün 1 saat 30 dakika uçuş yaptığı bunun da günlük 1 saat 40 dakikalık uçuş garantisi kapsamında kaldığı yönünde görüş belirtilmekle yetinildiği, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen eksik inceleme ve değerlendirme ile hazırlanmış bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma sonrası bilirkişi raporu alındığı, Orman Genel Müdürlüğünün 16.07.2019 tarihli yazısı ... Orman İşletme Müdürlüğünün 23.09.2020 tarihli yazısı ekindeki belgelerden helikopterin 1 günlük ... uçuş süresinin 1 saat 40 dakika olduğu, helikopterin kullanılmadığı zamanlarda da ... edilen günlük ödemeler üzerinden işlem yapıldığı, fiilen yangına müdahale eden helikopterlere ... edilen kira ücretlerine ilave olarak herhangi bir ödeme yapılmadığı, somut olayda kullanılan helikopterin 01-15 Eylül 2012 tarihleri arasında toplamda 23 saat 02 dakika uçuş yaptığı, 25 saat üzerinden ödeme yapıldığı, gerçek zarar ilkesi göz önüne alınırsa, somut olayda kullanılan helikopterin, ... edilen uçuş süresinden az uçuş yaptığı (1 saat 30 dakika), günlük kullanımdan dolayı idarenin bir zararının olmadığı, 15 günlük ödemenin, 23 saat 02 dakika uçuş yaptığı halde ... uçuş süresi 25 saat üzerinden yapıldığı, 15 günlük ödemeden dolayı da herhangi bir zararın olmadığı, zaten fiilen yangına müdahale eden helikopterlere ... edilen kira ücretlerine ilaveten herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacı idarenin, dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararının olmadığı, yangın söndürme çalışmaları sırasında davacı idarenin toplam 548,31 TL zararı oluştuğu, davalının kusuru sonucu çıkan yangından dolayı ceza yargılamasında taksirle yangına sebep olmaktan hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 548,31 TL'nin 04.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; toplam idare zararının 16.456,44 TL olduğunu, dava konusu yangını idarenin söndürdüğünü, yangın söndürme zararının da oluştuğunu, davalının eylemi sonucunda orman yangını çıkmasaydı idarece kiralanan helikopterin yangına müdahale etmeyeceğini, davanın tümden kabulü gerektiğini, yine maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili lehine bu tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı lehine belirlene ücreti geçemez hükmü gereğince dahili davalı taraf lehine hükmedilecek vekalet ücreti tutarının davacı idare lehine hükmedilen 548,31 TL den daha yüksek olmaması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanundan kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK
3. Değerlendirme
1. Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde ve yine o ilamda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşen kısımlar hakkında Mahkemece yeniden inceleme yapılmasına imkan bulunmadığı, bilirkişi raporunun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Mahkemece verilen 25.12.2020 tarihli ve 2018/388 E. 2020/627 K. sayılı kararda davanın kısmen kabulü ile 548,31 TL'nin 04.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, karara karşı taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulduğu, Mahkemece verilen bu kararda davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine rağmen davacı tarafın bu hususu temyize getirmediği, Mahkemece bozmaya uyularak verilen son kararda ise davanın kısmen kabulü ile 548,31 TL'nin 04.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, davalı lehine ise yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı vekili temyizinde davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin hüküm altına alınan alacak olan 548,31 TL'yi geçemeyeceğini belirtmişse de, ''çoğun içinde az da vardır'' ilkesi gereği Mahkemece kurulan ikinci hükümde davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti davacı idare lehine hükmedilen vekalet ücretini geçemeyecek olsa da, Mahkemece verilen ikinci kararda davalı lehine hüküm altına alınan 4.080,00 TL davacı tarafça temyize konu edilmemiş olmakla, bu miktar yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu kuşkusuzdur. Bu itibarla davalı lehine 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm fıkrasının altıncı fıkrasında yer alan ''...9.200,00 TL...'' rakamının çıkartılarak yerine ''...4.080,00 TL...'' rakamının yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.