"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı SGK yönünden kabulüne, davalı şirket yönünden husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalılardan SGK vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak davacı vekili ve davalılardan SGK vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.05.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı SGK vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının A101 markası ile Türkiye çapında zincir market sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı SGK tarafından diğer davalı şirketin hak ve alacaklarının haczi için 2.040.000,00 TL bedelli haciz bildirisinin davacı şirkete gönderildiğini, asıl borçlu davalı şirketin önceki ünvanının... Plastik Amb. Ür. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, davacı şirketçe kayıtların incelenmesinde davalı borçlu şirketin herhangi bir hak ve alacağının bulunmadığının tespit edildiğini ileri sürerek; diğer davalı şirketin borcu nedeni ile düzenlenen 18.10.2019 tarihli ve 15968223 sayılı 2.040.000,00 TL bedelli haciz bildirisi nedeniyle davacının davalı SGK'ya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı SGK vekili; diğer davalı şirketin yapmadığı bir iş için, davalı Kurum yetkililerine böylesi bir sözlü beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin incelenmesi gerektiğini, haciz bildirisine süresinde itiraz edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
2. Davalı şirket vekili; davaya konu haciz bildirisinin davalı şirket tarafından gönderilmediğini, davanın açılmasında davalının kusuru olmadığını savunarak, husumet yokluğundan davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ve davalı şirketin ticari defterlerinin incelendiği, bu hususta düzenlenen bilirkişi raporlarına göre, davacı ile davalı şirket arasında bir ticari ilişkinin mevcut olmadığının, taraflar arasında herhangi bir borç ve alacak ilişkisinin bulunmadığının tespit edildiği, alınan bilirkişi raporlarının hüküm vermeye yeterli olduğu, davanın niteliği gereği davanın haciz bildirisi düzenleyen alacaklıya karşı yönetilmesi gerektiği, davacının haciz bildirimine süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahisle; davanın davalı SGK Başkanlığı yönünden kabulüne, davalı SGK Başkanlığının diğer davalı şirketin borcu nedeni ile düzenlediği 18.10.2019 tarihli ve 15968223 sayılı 2.040.000,00 TL bedelli haciz bildirisi nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, davanın diğer davalı şirket yönünden husumet nedeniyle reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan SGK vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; haciz bildirisinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, buna rağmen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılıp lehlerine vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
2. Davalı SGK vekili; davacı tarafın Samsun Bölge Müdürlüğünde çalışan yetkili personeline yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddiasının hukuken kötüniyetli olduğunu, yapılan işlemlerde bir usulsüzlük olmadığını, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, 126,00 TL yargılama giderinin tahsiline hükmedilmediğini, itirazın reddi ile davacının haksız çıktığı tutarın %10'u oranında inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; haciz bildirisinin şirket çalışanı Şerife Demirtaş'a 31.10.2019 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, kaldı ki davacı tarafın aynı çalışana 03.01.2020 tarihinde tebliğ edilen 26.12.2019 tarihli istihkak haczi hakkındaki yazıdan haberdar olduğunu beyan ettiği, usulüne uygun düzenlenen bilirkişi raporları ile davacının davalı şirkete, haciz bildirisinin kendisine tebliğ edildiği tarih itibarı ile borcunun bulunmadığının belirlendiği gerekçesiyle, istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili ve davalılardan SGK vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
Taraf vekilleri; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi,
2. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun (1136 sayılı Kanun) 168 inci maddesinin ikinci fıkrası,
3. Dairemizin emsal niteliğindeki 29.04.2024 tarihli ve 2023/3474 E., 2024/1436 K. sayılı ilamı.
3. Değerlendirme
1. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarıyla davacı ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunmadığının anlaşılmasına göre; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındak kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. 6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesi ile süresinde haciz bildirimine itiraz edilmediği takdirde, borcu bulunmadığını iddia eden kişiye menfi tespit davası açabilme imkanı tanınmıştır. Davacı tarafın söz konusu yasal hakkını kullanarak menfi tespit isteminde bulunduğu ve yargılama sonucunda haklı olduğu belirlenmiştir. Bu itibarla İlk Derece Mahkemesince; 1136 sayılı Kanun'un 168 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca maktu vekalet ücreti ile yapılan yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen davalı SGK'dan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacı lehine yargılama giderlerine ve bu giderlere dahil olan vekalet ücretine karar verilmemesi, doğru olmayıp bozmayı gerektirir
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalı SGK vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı İstinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) ve (6) numaralı bendleri çıkartılarak yerlerine sırasıyla;
"5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.155,00 TL yargılama giderinden 60,50 TL'nin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, 2.094,50 TL'nin davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine,'',
"6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı ... Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine,'' bentlerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı SGK'dan alınıp davacıya verilmesine,Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine
28.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.