Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1832 E. 2024/86 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İcra takibinde gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İkinci haciz ihbarnamesinin Tebligat Kanunu'na aykırı şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle, üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren işlemeye başlayan 15 günlük hak düşürücü sürenin başlangıç tarihi hatalı tespit edildiğinden ve davanın süresinde açılmış kabul edilmesi gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/179 E., 2022/1709 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/524 E., 2020/248 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının, borçlu ... hakkında Antalya 1. İcra Müdürlüğünün 2009/23250 E. sayılı dosyasıyla icra takibi yaptığını, takip dosyasından müvekkiline haciz ihbarnameleri gönderildiğini, gönderilen ikinci haciz ihbarnamesinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetlerinin Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/613 E., 2015/661 K. sayılı dosyasında kabul edilerek 2. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 24.06.2015 tarihi olarak düzeltildiğini, dosya borçlusunun müvekkili nezdinde doğmuş veya doğacak herhangi bir hak ve alacağı olmadığını, müvekkili Mimarlar Odasının 6235 sayılı TMMOB Kanunu ile kurulmuş olan Anayasanın 135 inci maddesinde tarif edilmiş bir kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olduğunu, dosya borçlusunun sırf mimar olmasının meslek kuruluşundan bir alacağı olacağı anlamına gelmeyeceğini, aksine mesleki faaliyetlerinin icrası sırasında odaya karşı yükümlülükleri olan borçlunun ancak odaya borcu olabileceğini ileri sürerek, davanın kabulü ile müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; üçüncü şahıslar tarafından açılan menfi tespit davasının, alacaklıya değil, borçluya yöneltilmesinin gerektiğini, icra takip dosyasından gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin 05.03.2015 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükmünde düzenlenen 15 günlük menfi tespit davası açma süresinin dolduğunu, davacının 15 günlük sürede bu davayı ikame etmediğini savunarak, davanın süre yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının icra takip dosyasında davacıya göndermiş olduğu 3. haciz ihbarnamesinin davacıya 05.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin ise 09.07.2015 tarihi olduğu, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre açılacak menfi tespit davalarının üçüncü haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde açılması gerektiği, bu sürenin hak düşürücü nitelikte bir süre olup, mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği, her ne kadar davacı tarafça 2. haciz ihbarnamesinin tebliğinin usule uygun olmadığı belirtilerek, dava yolu ile tebliğ tarihinin düzeltildiği iddia edilmiş ise de dava dilekçesinde belirtilen dosyada Yargıtay bozma ilamı sonrası Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/636 E., 2016/777 K. sayılı kararı ile davanın süre yönünden reddine karar verildiği, haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmediği anlaşıldığından, hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; 2. haciz ihbarnamesine ilişkin yapılan şikayet sonucunda Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/613 E., 2015/661 K. sayılı kararı ile öğrenme tarihi göz önünde bulundurularak 2. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 24.06.2015 olarak düzeltildiğini, bu karar sonrasında iş bu davanın açıldığını, Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira 2. Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 3. haciz ihbarnamesi ile aynı tarih olarak kabulü halinde 3. haciz ihbarnamesinin geçersiz olduğunu, bu durumda yeniden 3. haciz ihbarnamesinin gönderilmesi gerektiğini, davanın 2. haciz ihbarnamesinin tebliği esas alınarak açıldığını, 3. haciz ihbarnamesine dayalı bir davanın söz konusu olmadığını ve takibin devam ettiği müddetçe zamanaşımına tabi olmaksızın her zaman açılabileceğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Antalya 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/613 E., 20105/661 K. sayılı kararının temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2015/29318 E., 2016/5672 K. sayılı ilamı ile hükmün bozulması üzerine Mahkemenin 2016/636 E., 2016/777 K. sayılı kararı ile şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, anılan dosyada 2. haciz ihbarnamesine ilişkin tebligatın usulsüzlüğüne yönelik herhangi bir karar olmadığı, 3. haciz ihbarnamesinin davacıya 05.03.2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen iş bu davanın 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 09.07.2015 tarihinde açıldığı, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davacının başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Dava, İİK'nın 89 uncu maddesine dayanılarak açılmış menfi tespit isteğine ilişkindir.

İİK'nın 89 uncu maddesinde "Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir." şeklinde düzenleme yer almaktadır. 3. haciz ihbarnamesine tebliğ tarihinden itibaren 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 15 gün içinde açacağı menfi tespit davalarının genel Mahkemelerde bakılacağı öngörülmüştür. Anılan Kanun maddesinin uygulanması için ön koşul haciz ihbarnamesinin üçüncü kişiye usule uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve haciz ihbarnamesinin usulüne uygun olarak düzenlenmesidir. Somut uyuşmazlıkta davacıya gönderilen 2. haciz ihbarnamesinin, "Muhatabın adresi geçici olarak kapalı olduğu muhtabın nereye ...gittiği/imzadan imtina eden komşusu....dan öğrenildi. Tebligat Kanunu'nun 21 inci maddesi gereği Reşatbey Mahalle Muhtarına tebliğ edilip adresin kapısına 2 no.lu örnek yapıştırıldı, imzadan imtina eden komşusu..haber verildi" şerhi ile 09.05.2014 tarihinde teblig edildiği görülmüştür. Bu durumda yapılan tebligat, Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13 üncü madde hükümlerine aykırı olup, tebligat usulsüz olarak yapıldığından İİK’nın 89 uncu maddesinde menfi tespit davası açılabilmesi için öngörülen 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacak 15 günlük sürenin geçmiş olduğu kabul edilemez. Davanın süresinde açıldığının kabulü ile esasa ilişkin incelenme yapılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.