Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1866 E. 2023/3687 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı idarenin, dava dışı kamu borçlusu şirketin alacaklısı olduğu iddiasıyla davacı şirkete gönderdiği haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, dava dışı kamu borçlusu şirkete haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi itibarıyla borçlu olmadığının bilirkişi incelemesiyle tespit edilmesi ve davalı idarenin aksini ispatlayamaması gözetilerek, davacı lehine menfi tespit hükmü kuran yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 10. Hukuk Dairesince Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın görev yönünden usulden reddine karar verilmiştir.

Görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanını gönderildiği İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; dava dışı kamu borçlusu ... Isı Ürünleri San. ve Tic.A.Ş.nin davalı kuruma olan 1.200.000,00 TL borcundan dolayı, söz konusu şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkiden doğan hak ve alacakların haczedildiğine dair davalı tarafından 25.03.2016 tarihli yazı gönderildiğini, haciz bildirisinin tebliği usulsüz olduğundan gönderilen haciz bildirisinden 19.04.2016 tarihinde haber olunduğunu, dava dışı kamu borçlusu şirket ile müvekkili arasında ticari ilişki bulunmadığından haciz bildirisinin tebliğ tarihi itibariyle herhangi bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, müvekkili şirketin davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile haksız haciz bildirisinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava dışı kamu borçlusu şirket ile ... ilişkisi içinde olabileceği firmalara haciz bildirisi gönderildiğini, bu firmalardan birisinin de davacı şirket olduğunu, haciz bildirisine süresi içerisinde itiraz edilmemesi üzerine yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu savunarak, davanın reddi ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Davanın açıldığı ... 1. ... Mahkemesinin 08.06.2017 tarihli ve 2016/689 E., 2017/650 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne, davacının davalı kurum tarafından gönderilen yazı kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2018 tarihli ve 2017/2101 Esas, 2018/40 Karar sayılı kararıyla; davalı kurum tarafından dava dışı borçlu ... şirketinin kamu borcu sebebiyle söz konusu şirketin bir şekilde ... ilişkisi kurduğu düşünüldüğü tüm banka ve kamu kurumları yanısıra davacı şirkete de somut veri olmadığı halde haciz bildirisi gönderildiği, bilirkişi marifetiyle kapanış hesapları yapılmış olan ve delil olarak kabulü gereken davacı şirket ticari defterlerinde yapılan incelemede davacı şirketle dava dışı kamu borçlusu şirket arasında ... ilişkisine rastlanmadığının belirlendiği, bu itibarla davacı şirketin dava dışı şirkete borcu olduğuna dair belge olmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 12.02.2020 tarihli ve 2018/2974 E., 2020/1106 K. sayılı ilamıyla; "...eldeki davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği gözetilerek, 6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi de uygulanarak “görevsizlik kararı” verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1. Davanın açıldığı ... 1. ... Mahkemesinin 15.09.2020 tarihli ve 2020/317 E., 2020/516 K. sayılı kararıyla; davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.

2. Görevsizlik kararının kesinleşmesi üzerine dosyanın gönderildiği İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı tarafın ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda davacının davasının kabulü ile davacının davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; usulüne uygun tebliğ edilen haciz bildirisine süresinde itiraz edilmediğini, bundan sonra yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğunu, bilirkişi tarafından incelenen ticari defter ve kayıtların hükme esas alınmaması gerektiğini, bu kapsamda raporun uygun olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda haciz yazısı tebliğ tarihi itibariyle davacı ile dava dışı kamu borçlusu arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığının belirlendiği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

13.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.