"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1969 E., 2022/1686 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/749 E., 2022/559 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ... adına kayıtlı Konya İli Meram İlçesi ....... Mahallesi 27108 Ada 1 parsel sayılı taşınmazda Kozağaç ......, Konutları proje adıyla 512 konut yapılması için davalı ... ile dava dışı ... Boyacıoğlu Anonim Şirketi (... A.Ş.) arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, davalı Belediyenin kitle iletişim araçları ile burasının kendi öncülüğünde yapıldığını, kendilerinin bu işin garantörü olduğunu, kendi kontrolleri altında yapıldığının güvenini verdiğini, müvekkilinin de bu güven nedeniyle Apt. 2 inci kat 5 nolu daireyi 127.000,00 TL bedelle dava dışı şirketten satın aldığını, taşınmazın en geç 30.11.2009 tarihlinde teslim edilmiş olması gerektiğini ancak dairenin müvekkiline teslim edilmediğini, dairelerin birden fazla kişiye satıldığının öğrenildiğini, Belediyenin dava dışı yüklenici şirketle olan sözleşmeyi feshederek binalara el koyduğunu, haksız menfaat temin ettiğini ileri sürerek, peşin ödenen satış bedeli olan 127.000,00 TL'nin teslim tarihi olan 30.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; aynı daire için Konya 1. Tüketici Mahkemesinin 2012/245 E. sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın derdest olduğunu, dava konusu dairenin 23.05.2077 tarih ve 268 sayılı kararı ile dava dışı yüklenici şirket ... A.Ş'ye devredildiğini, yüklenici şirketin bu daireyi birden fazla kişiye satmış olmasından davalı Belediyenin sorumlu tutulmayacağını, davacının dava dışı yüklenici firma ile düzenlenen sözleşmenin tarafı olmadığı gibi kefalet sorumluluğunun da olmadığını, dava dışı yüklenici şirketin edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, dava dışı yükleniciden daire alan davacının yükleniciye halef olduğunu, yüklenici edimin yerine getirmediğinden talepte bulunamayacağını, ayrıca davanın zaman aşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Davanın Konya 2. Tüketici Mahkemesinin 2015/1074 E. sayılı dosyası ile açıldığı, Mahkeme tarafından yapılan yargılama sonunda dosyanın 2013/353 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, Mahkemenin 2013/353 E. sayılı dosyasından verilen görevsizlik kararının Yargıtay tarafından bozulması üzerine dosyanın Mahkemenin 2016/1179 E. sırasına kaydı yapıldığı, bu dosyada yapılan 3 nolu karar celsesinde verilen ara karar ile Konya 2. Tüketici Mahkemesinin 2015/1074 E. sayılı dosyasının tefrikine karar verilmesi üzerine dosyanın işbu esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
2. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın dayanağını 21.04.2009 tarihli satış sözleşmesinin oluşturduğu, ancak satışa konu taşınmazın satış tarihinden önce 28.05.2007 tarihinde üçüncü kişi adına satılarak tapuya tescilinin yapıldığı, bunun dışında aynı taşınmazın yine Mahkemenin 2012/245 Esas sayılı dosyaya dayanak 24.08.2007 tarihli sözleşmeyle de 130.000,00 TL karşılığı Mehmet Ali Yücel'e satışının yapıldığı, dava konusu taşınmazın bir kez temlik edilmekle temlik edenin taşınmaz üzerindeki haklarının ortadan kalktığından ve haklar temlik alana geçtiğinden dolayı şirketin daha sonra taşınmazı davacıya temlik etmesinin herhangi bir hak doğurmayacağı, bu nedenle dava konusu taşınmazın 28.05.2007 tarihinde dava dışı 3 üncü kişi adına temlik edildiğinden, davacıya 21.04.2009 tarihinde yapılan temlikin geçersiz olduğu, güven ilişkisinin ancak geçerli sözleşmelerde uygulama imkanına sahip olup geçersiz sözleşmelere davalı Belediyenin güven sorumluluğundan bahsedilemeyeceği, davacının dayandığı sözleşme geçersiz olduğundan Belediyenin sorumluluğuna başvurmanın mümkün olmadığı, ancak geçersiz sözleşmelerde sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda herkes aldığını karşılıklı iade ile mükellef olduğu, bu durumda davacının ancak verdiğini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince ancak ... A.Ş.'den talep edebileceği, belirtildiği üzere geçersiz sözleşme kapsamında tahsil edilen bedelden, sözleşmenin tarafı olan ... A.Ş'nin sorumlu olup ancak bu şirketten talep edilebileceği, işbu davanın dava sadece davalı ...'na açılmış olduğu, Mahkememizin 2012/230 E. sayılı dosyasına ilişkin davada bu yönde verilen kararın Yargıtayca onanmasına karar verildiği gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; müvekkilinin taşınmazı 21.04.2009 tarihinde satın aldığını, proje kapsamında satışların baştan itibaren Belediye'nin de buna engel olmaması sayesinde ortağı olduğu şirket tarafından haricen yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin taşınmazın daha önce bir başka kişiye satıldığını bilme ihtimali olmadığını, davalı ...'nin ortağı olan şirkete Belediye'nin isminin kullanılmaması için ilk kez Konya 4. Noterliğinin 29.06.2009 tarih, 15642 yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, bu tarihe kadar şirketin Belediye'nin ismini kullanmasına karşı çıkmadığını, bilakis Belediyenin projeyi sahiplenmeye devam ettiğini, Belediye ile şirket arasında 07.10.2009 tarihinde yapılan ek sözleşmenin ikinci maddesinin son cümlesi ile Belediyenin tapuları verme yetkisini üzerine aldığını, ek sözleşmenin 6. maddesi ile Belediyenin tüm sözleşmeleri ele aldığını, müvekkilinin sözleşmeyi davanın bu ihtarından önce ve Belediye'nin sözleşme imzalama işini şirkete bıraktığı bir dönemde imzaladığını, inşaatın belediyeye kaydığını, hiçbir somut zararının olmadığını, belediyenin verdiği güvenle insanların yöneldiği, broşürlerinde ortak teşebbüs olduğunu ilan ettiği Gedavet Konutları projesinde ortağı olan şirket tarafından aynı taşınmazın farklı kişilere satılmasını engelleyecek tedbirleri zamanında almayarak insanların mağduriyetine neden olduğunu, tapu iptali taleplerinin olmadığını, temlik talepleri de olmamasına rağmen alakasız bir gerekçe yazıldığını, İlk Derece Mahkemesi gerekçesinde söz konusu bedelin Belediye'den değil şirketten istenebileceği ifade edilip husumet üzerinden bir gerekçe gösterilirken davanın esastan reddi ve Belediye lehine nispi avukatlık ücretine hükmedilmiş olmasının usule aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının davalı ...'ye duyduğu güven üzerine, reklam ve afişlere, çeşitli söylemlere inanarak imzaladığı açık olduğundan, dava dışı ... AŞ'ye ödenen satış bedelinden davalı ... Belediyesi'nin de müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacının dava dışı yükleniciye ödeme yaptığını sözleşmedeki peşin satış ibaresiyle ispatladığı açık olduğundan, 127.000,00 TL satış bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Konya 1. Tüketici Mahkemesinin 06.09.2022 tarihli ve 2021/749 E., 2022/559 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 127.000,00 TL'nin dava tarihi olan 30.06.2015'ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili, her mükerrer satışta Belediyenin güven teorisi gereği sorumlu tutulmaması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili, faizin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı tutulması hatalı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre en geç teslim tarihi olan 30.11.2009 tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, harici taşınmaz satışı kaynaklı bedelin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 16.05.2019 tarihli ve 2018/13-977 E., 2019/572 K. sayılı kararı.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, yukarıda belirtilen Hukuk Genel Kurulu kararı gereği davalı Belediyenin güven teorisi gereği sorumlu olduğunun, davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürülmediğinin anlaşılmasına göre, taraf vekilleri tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.