"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2031 E., 2022/3231 K.
vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 03.02.2021
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 9. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2021/58 E., 2022/171 K.
Taraflar arasındaki ayıplı maldan kaynaklanan misliyle değişim davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.10.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'un sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, askeri personel olarak görev yapmakta olduğunu, ... ve ... ortak kampanyasına başvurduğunu, 2020 Model ... Yeni .....Bg(Metalik) marka araç için başvurusunun kabul edildiğini, ... Mais A.Ş. ... şubesinden siparişinin alındığını ve gerekli evraklar düzenlenerek sözleşmenin imzalandığını, sözleşmeye göre araç için toplam 164.358,00 TL'ye anlaşıldığını, satın aldığı aracın sözleşme uyarınca 2020 yılı Ekim ayında teslim edilmesi gerekirken, araç teslim edilmediği gibi ikame araç da verilmediğini, daha sonra Aralık ayında teslim için çağrıldığını, şubeye aracı teslim almak için gittiğini, fakat aracın sol arka kapısının çarpmadan kaynaklı çizilerek hasar aldığını gördüğünü ve bu haliyle aracı teslim almadığını ileri sürerek; öncelikle satın aldığı aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde ödediği bedelin faiziyle iadesini, 1 (bir) TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, şirketin üretici şirket olmadığını, araçta kullanımı etkileyen önemli bir ayıbın olmadığını, bu nedenle değişim şartlarının oluşmadığını, basit bir onarımla ücretsiz olarak ... kapsamında giderilmesinin her zaman mümkün olduğunu, manevi tazminata hükmedilmesi için gerekli koşulların bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu ... plakalı ... Yeni ... Icon marka aracın 20.10.2020 tarihinde 162.518,20 TL bedelle satın alındığı, aracın sıfır (0) olduğu, araç tesliminin yapılması esnasında aracın sol arka kapısının darbeye bağlı olarak boya atmasının mevcut olduğu, bu hali ile davacı tüketici tarafından aracın teslim alınmadığı, aracın bu hali ile açık ayıplı olduğu, davacının sıfır km (0) olarak satın aldığı aracı ayıplı hali ile kullanmaya ve kabul etmeye zorlanamayacağı anlaşılmakla, 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi gereğince davacının seçimlik haklardan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını kullanarak açmış olduğu davanın kabulüne, ... ... model .... şase numaralı, .... motor numaralı, ... plakalı aracın tüm masrafları davalıya ait olmak üzere ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine, somut olayda davacının bedensel, ruhsal ve sosyal varlığına ve bütünlüğüne bir saldırı söz konusu olmadığı anlaşılmakla yasal şartları oluşmayan manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı, davacının ayıp ihbar yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmediğini, davacının aracı teslim almaktan bizatihi kendisinin imtina ettiğini, davaya konu araçta imalattan kaynaklı herhangi bir ayıp olmadığı halde davanın kabulüne karar verilmek suretiyle yanılgılı ve çelişkili değerlendirme yapıldığını ve hatalı hüküm tesis edildiğini, davacının ortada bir ayıp yokken ayıptan kaynaklı seçimlik haklarının kullanmasının mümkün olmadığını, davacı tarafça iddia olunan sözde ayıpların aracın teslimi tarihinde var olduğunu ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, araç üzerinde üretimden kaynaklanmayan ufak çiziğin basit bir onarım ile giderilebilecek nitelikte olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafça iddia olunan hususların varlığının kabulüne karar verilmesi halinde dahi ayıptan ari misli ile değişim talebinin diğer tarafa orantısızlık yaratacağı ve hak ve menfaatler dengesine aykırı olacağından yerel mahkemece Yargıtay içtihatları gereği hakkaniyet ilkesi gözetilerek nisbi metod yöntemi ile değer kaybının ve kullanım bedelinin belirlenmesi ve ayıbın mahiyeti de dikkate alınarak davacının ayıptan ari misli ile değişim talebinin hakkaniyete ve iyiniyet kurallarına uygun düşüp düşmeyeceğinin değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6502 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinin birinci fıkrasına göre dava konusu aracın davacıya tesliminde taraflarca kararlaştırılmış olan özelliklere sahip olmadığının anlaşıldığı, davacının satın aldığı aracın sıfır kilometre araçlardan haklı olarak bekleneceği üzere hasarsız olduğu düşüncesi ile sözleşmeyi imzalamış olduğu, mahkemece verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı istinaf itirazlarını tekrarlayarak kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ayıp iddiasına dayalı aracın misli ile değiştirilmesi, mümkün olmaması halinde bedel iadesi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 8 inci maddesi: "(1) Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.
(2) Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.
(3) Sözleşmeye konu olan malın, sözleşmede kararlaştırılan süre içinde teslim edilmemesi veya montajının satıcı tarafından veya onun sorumluluğu altında gerçekleştirildiği durumlarda gereği gibi monte edilmemesi sözleşmeye aykırı ifa olarak değerlendirilir. Malın montajının tüketici tarafından yapılmasının öngörüldüğü hâllerde, montaj talimatındaki yanlışlık veya eksiklik nedeniyle montaj hatalı yapılmışsa, sözleşmeye aykırı ifa söz konusu olur." hükmü mevcuttur.
2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 9 uncu maddesi:"(1) Satıcı, malı satış sözleşmesine uygun olarak tüketiciye teslim etmekle yükümlüdür.
(2) Satıcı, kendisinden kaynaklanmayan reklam yoluyla yapılan açıklamalardan haberdar olmadığını ve haberdar olmasının da kendisinden beklenemeyeceğini veya yapılan açıklamanın içeriğinin satış sözleşmesinin akdi anında düzeltilmiş olduğunu veya satış sözleşmesi kurulma kararının bu açıklama ile nedensellik bağı içinde olmadığını ispatladığı takdirde açıklamanın içeriği ile bağlı olmaz." şeklindedir.
3. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 11 inci maddesi: "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;
a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,
ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,
seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.
(2) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir. Bu fıkradaki hakların yerine getirilmesi konusunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.Üretici veya ithalatçı, malın kendisi tarafından piyasaya sürülmesinden sonra ayıbın doğduğunu ispat ettiği takdirde sorumlu tutulmaz.
(3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir. Orantısızlığın tayininde malın ayıpsız değeri, ayıbın önemi ve diğer seçimlik haklara başvurmanın tüketici açısından sorun teşkil edip etmeyeceği gibi hususlar dikkate alınır.
(4) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi haklarından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye veya ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz ... günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise altmış ... günü içinde yerine getirilmesi zorunludur. Ancak, bu Kanunun 58 inci maddesi uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin, tüketicinin ücretsiz onarım talebi, yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir. Aksi hâlde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir.
(5) Tüketicinin sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim hakkını seçtiği durumlarda, ödemiş olduğu bedelin tümü veya bedelden yapılan indirim tutarı derhâl tüketiciye iade edilir.
(6) Seçimlik hakların kullanılması nedeniyle ortaya çıkan tüm masraflar, tüketicinin seçtiği hakkı yerine getiren tarafça karşılanır. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 11.01.2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." şeklindedir.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde, bilirkişilerce araç üzerinde keşfen inceleme yapıldığı ve aracın sol arka kapısında ufak boyutta darbe vb. duruma bağlı boya atmasının, çiziğin olduğu, ilgili durumun sonradan dış etkenlerden olduğunun tespit edilmiş olduğu, bu haliyle davacı tüketicinin, taraflarca kararlaştırılmış özelliklere sahip olmayan aracı teslim almaya zorlanmasının mümkün olmadığının ve özellikle yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceğinin anlaşılmasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine,
10.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.