Logo

3. Hukuk Dairesi2023/191 E. 2023/739 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında imzalanan tesis sözleşmesinin fesih edilmesinin haksız olup olmadığı ve kira bedelinin ödenip ödenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin sözleşmeyi haksız yere feshettiği ve sözleşme gereği davacıya konut teslim edilene kadar kararlaştırılan kira bedelini ödediğinin tespit edilmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/74 E., 2022/360 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tespit-alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, davalı ... ile arasında 01.10.2009 tarihinde Yeni ... Kentsel Dönüşüm Projesi çerçevesinde sözleşme imzalandığını, sözleşmenin kurulduktan 4 yıl sonra hüküm ve sonuçlarını doğurması ardından davalı idarenin sözleşmeyi iptal ettiklerini bildirdiğini, usul ve kanuna aykırı olarak tek taraflı sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, feshin haksızlığının tespiti ile kira yardımından mahrum kalması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL'nin ve hakettiği dairenin verilmemesi nedeniyle de dairenin emsal bedeli için şimdilik 500 TL'nin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 15.02.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile kira yardım talebini 11.890,67 TL'ye, daire bedeli talebini ise 125.000 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı; sözleşmenin imza tarihinden sonra yapılan araştırmalar sonucunda davacının hak sahibi olmadığının belirlendiğini, sözleşmede hak sahibi olmadığı tespit edilen şahısların sözleşmelerinin ... Büyükşehir Belediyesince tek taraflı iptal edileceği hükmünün bulunduğunu, 26.12.2012 tarih ve 15291- 26158 sayılı yazıyla 257 analiz numaralı yapının şahıs mülkiyetinde kaldığı bildirilerek davacının davet edildiğini, Tapu Tahsis Belgeli sözleşmesi kapsamında uzlaşma komisyonu toplantısında hazır bulunmasının istenildiğini, ancak uzlaşma toplantısına katılmadığından konut sözleşmesinin 01.10.2009 tarih ve 2299/2299 sayılı uzlaşma komisyon kararı ile feshedildiğini, ayrıca Başkanlık oluru ile söz konusu yapının şahısların mülkiyetinde olmasından dolayı 2981 sayılı İmar Affından yararlanmak için düzenlenen Tapu Tahsis Belgesi ve 2981 sayılı İmar Affından Kaynaklı Hak Sahipliğinin 2981 sayılı yasanın l0.maddesinin a bendi gereği iptal edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1.İlk Derece Mahkemesinin 18.04.2017 tarihli ve 2013/598E., 2017/154K. sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulü ile 11.890,67 TL'nin 500 TL'sine dava, kalanına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının diğer alacak kalemlerine ilişkin talebinin reddine dair verilen karar, davacı ve davalı vekilince istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 01.01.2018 tarih 2017/1746E., 2018/428K. sayılı kararı ile; ilk derece mahkemesince HMK'nın 297. maddesine aykırı olarak hüküm tesis edildiği gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

2.İlk Derece Mahkemesinin 05.10.2018 tarihli ve 2018/196 E., 2018/272 K. sayılı kararı ile; davalı idare tarafından sözleşmenin feshinin haksız olduğu, davalı idarenin 09.09.2014 tarih ve 24135 sayılı yazısı ile 01.10.2009 gün ve 27823099 sayılı uzlaşma kararlı sözleşmenin geçerli olup feshedilmediğinin bildirildiği, sözleşmenin halen devam ettiği, davalı idare tarafından sözleşme gereği kendisine konut teslim edilene kadar kararlaştırılan kira bedelinin davacıya ödenmesi gerektiği nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile, 01.10.2009 tarihli imarlı arsa ve tesis sözleşmesinin haksız fesih edildiğinin tespiti ile feshedilmeyen sözleşmenin uygulanmasına devam edilmesine, emsal daire bedeli ve arsa bedeline ilişkin talebin reddine, 11.890,67 TL'nin 500 TL'sine dava, kalanına ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı ve davalı vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 03.03.2021 tarihli ve 2019/355 Esas, 2021/479 Karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, taraflar arasındaki tesis sözleşmesinin haksız feshedildiği yönünde mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18.04.2016 tarih, 2015/4594 Esas-2016/10631 Karar, 13.04.2016 tarih, 2015/13566 Esas-2016/10347 Karar, 25.01.2018 tarih 2017/9621 Esas-2018/664 Karar sayılı ilamları ile de aynı mahiyetteki dosyalarda tesisin özel mülkte kalması nedeniyle Belediye tarafından yapılan fesihlerin haksız olduğuna dair mahkeme kararlarının onanmış olduğu, öte yandan, davacının dava ve ıslah dilekçesindeki talebinin terditli olmadığı bu nedenle mahkemenin, davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b/1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.12.2021 tarihli ve 2021/3080 Esas, 2021/12535 Karar sayılı kararı ile; bozma sebebine göre davacının temyiz sebeplerinin incelenmesine bu aşamada gerek görülmediği, davalının ise diğer temyiz itirazlarının reddinin gerektiği belirtilerek, davacının, ıslah ile 11.890,67 TL kira yardımı ödenmediğinden bahisle davalıdan tahsilini istediği, davalının ise ödemeyi yaptığını savunarak temyiz dilekçesinde davacının konu ettiği bedelin ödendiğine ilişkin bir kısım belgeleri eklediği, davalının, bu belge ile davaya konu alacağı ödediği savunmasının ödeme itirazı niteliğinde olduğu, borcu söndüren sebeplerden olduğu ve davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün olduğundan mahkemece, davalının dile getirdiği ödeme savunması üzerinde durularak, ilgili belge değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; uyulan bozma kararı doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda, davacının hesabına davalı tarafça 23.10.2009-04.10.2017 tarihleri arasında 74 kalemde toplam 22.546,35 TL havale yapıldığı, davalı idare tarafından sözleşme gereği kendisine konut teslim edilene kadar kararlaştırılan kira bedelinin celp edilen banka kayıtlarına ve alınan bilirkişi raporuna göre davacıya ödendiği, bu sebeple de davacının davalıdan konut teslim edilene kadar kira bedeli alacağının olmadığı, davalı idare tarafından sözleşmenin feshinin haksız olduğu, davalı idarenin 09.09.2014 tarih ve 24135 sayılı yazısı ile 01.10.2009 gün ve 27823099 sayılı uzlaşma kararlı sözleşmenin geçerli olup feshedilmediğinin bildirildiği, sözleşmenin halen devam ettiği nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile; 01.10.2009 tarihli imarlı arsa ve tesis sözleşmesinin haksız fesih edildiğinin tespiti ile feshedilmeyen sözleşmenin uygulanmasına devam edilmesine, emsal kira bedeli ve arsa bedeli talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; sözleşmeye konu parsel ... belediyesi adına kayıtlı iken 2981 sayılı kanun gereği davacı adına tahsis edildiğinin tespit edildiği, bu nedenle aynı kanunun 13/b maddesi gereği söz konusu yasadan faydalanan gecekondulara sadece enkaz bedeli ödenmesi gerekirken sehven tesis bedeli üzerinden yapılan sözleşmenin yenilenmesi gerektiğinin kendisine şifaen bildirildiğini, ancak hak sahibi tarafından herhangi bir müracaatta bulunulmadığından yapılan konut sözleşmesinin idarece tek taraflı iptal edildiğinin kendisine tebliğ edildiğini, davacının dava dilekçesindeki davalı tarafın iptal kararına gerekçe olarak şifahi olarak sözleşmeyi yenilemek istediklerine dair savlarının maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olması nedeniyle taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesinin gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, Yeni ... Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında taraflar arasında imzalanan tapu tahsis belgeli tesis sözleşmesinin davalı ... tarafından feshi işleminin haklı olup olmadığının tespiti ile varılacak sonuca göre kira tazminatı ya da emsal daire bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Hükmün kapsamı" başlıklı 297 inci maddesinde, hüküm fıkrasında nelerin yer alacağı açıklanmış; 297 inci maddenin 2. fıkrası ile "Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir" denilmiştir.

2. Her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, alacaklı, temerrüde düşen borçludan "Seçimlik haklar" başlıklı TBK.125. vd. (BK. 106. vd.) maddeleri çerçevesinde; aynen ifa ve gecikmeden dolayı uğradığı zararını isteyebilir.

3. 2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 Sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanun'un "Tapu verme" başlıklı 10 uncu Maddesinin a fıkrasında; " Bu Kanun hükümlerine göre hazine, belediye, il özel idaresine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idare ettiği arsa veya araziler üzerinde, gecekondu sahiplerince yapılmış yapılar, 12 nci madde hükümlerine göre tespit ettirildikten sonra, kayıt maliki kamu kuruluşunca bu yer hak sahibine tahsis edilir ve bu tahsisin yapıldığı tapu sicilinin beyanlar hanesinde gösterilerek ilgilisine "Tapu Tahsis Belgesi" verilir.

Tapu tahsis belgesi, ıslah imar planı veya kadastro planları yapıldıktan sonra hak sahiplerine verilecek tapuya esas teşkil eder.

Ancak ıslah imar planı veya kadastro planları ile belirlenen alanlarda tapu tahsis belgesi yerine hak sahiplerine doğrudan tapuları verilebilir.

" düzenlemesine yer verilmiştir.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı tarafça sözleşmenin geçerli olup feshedilmediğinin bildirildiği, sözleşmenin halen devam ettiği nazara alınarak davacıya sözleşme gereği kendisine konut teslim edilene kadar kararlaştırılan kira bedelinin davalı tarafça ödendiğinin sabit olduğu anlaşıldığından davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

22.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.