Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2088 E. 2024/271 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı taşınmazın eski sahibine ait su borcu nedeniyle su aboneliği yapılmaması üzerine, belediyeye karşı abonelik sözleşmesi yapılması için muarazanın giderilmesi davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargılama sırasında ihtiyati tedbir kararı ile su aboneliğinin yapılması nedeniyle davanın konusuz kalmasına rağmen, davanın açıldığı tarihte davacının haklı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/595 E., 2023/126 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/413 E., 2022/45 K.

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 26.07.2017 tarihinde dava konusu taşınmazı satın aldığını, 03.09.2018 tarihinde taşınmazı kiraya verdiğini, kiracının su saatini üzerine almak için davalı belediyeye başvurduğunda önceki malikin borçları nedeniyle abonelik tesis edilmediğini, söz konusu borcun kendisinden ve kiracısından talep edilemeyeceğini ileri sürerek; tarafına abonelik verilmesini ve suyunun bağlanması için gerekli işlemlerin yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacının satın aldığı taşınmaza su aboneliği yaptırmak için kiracısının başvuruda bulunduğunu, davacı iddialarının asılsız olduğunu, mülk sahibinin bizzat başvurusu bulunmadığı gibi vekaleti ile işlem talebinde bulunan kimsenin de olmadığını, olmayan bir başvuru ile açılan davanın konusuz kaldığından reddi gerektiğini ileri sürerek; vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı Belediyeden gelen yazı cevabına göre daha önce dava dışı ........., adına kayıtlı aboneliğe ait su borcunun icraya sevk edildiği ve aboneliğin 05.11.2019 tarihinde davacı tarafından kiracısı dava dışı .........,'e verilen vekalete istinaden su aboneliğinin borçsuz şekilde devredildiği, daha sonra kiracı adına abonelik kaydı yapıldığı, aboneliğin kiracı adına kayıtlı olduğu hususunun beyan edildiği, aboneliğin Bölge Adliye Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı üzerine tedbiren tesis edildiği, satıcı ve sağlayıcı konumunda bulunan davalının haklı bir neden olmadığı sürece tüketicinin yapmış olduğu abonelik başvurusunu reddedemeyeceği, ayrıca satıcı veya sağlayıcının kendi hazırladığı yönetmelik veya genel işlem şartlarına dayanarak abonelik talebini kabul etmekten kaçınamayacağı, önceki abonenin dava dışı üçüncü şahıs konumunda olan mal sahibi veya eski kiracının su borcunu yeni aboneden talep edilemeyeceği, bu borçtan dolayı sonraki malik ya da kiracının hukuki bir sorumluluğu bulunmadığı, abonelik koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalı Belediyenin davacı ile mesken su abonesi sözleşmesi yapmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; önceki taşınmaz malikinden kalan su borcunun davacıya yükletilmediğini, aksine eski su abonesinden tahsili amacıyla ilgili şahsa icra takip işlemi başlatıldığını, taşınmazın satın alınmasından sonra su aboneliğinin davacı tarafından 05.11.2019 tarihinde kiracısı dava dışı ......, adına verilen vekalete istinaden borçsuz şekilde devredildiğini, akabinde daire sahibi davacının kendi üzerinde bulunan su aboneliğini kiracısı dava dışı ........,'e devrettiğini, aboneliğin hali hazırda dava dışı Şahin'e ait olduğunu, bu işlemler nedeniyle davanın konusunun kalmadığını, abonelik sözleşmesi ve devir sözleşme suretlerinin de dosyaya gönderildiğini, konusuz kalan davaya devam ederek yargılama giderine sebep olanın davacı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, ayrıca konusuz kaldığını bildiği davaya devam ederek kötü niyetli olarak yargılamayı sürüncemede bırakan davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın konusunun eski kiracının borçlarından sorumlu olmama ve sözleşmenin yapılmaması nedeniyle oluşan muarazanın giderilmesine ilişkin olduğu, yargılama sırasında da eski kiracıya ait borçlar istenilmeksizin sözleşmenin yapıldığı, davanın konusunun kalmadığı, sözleşmenin yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı sonrası yapıldığı, davanın açıldığı tarihte davacının dava açmakta haklı olduğu gözetildiğinde davanın konusunun kalmadığına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaftaki sebeplere ilaveten, her ne kadar tedbir kararı sonrasında abonelik işlemlerinin yapıldığı gerekçesiyle davanın konusuz kaldığı belirtilip yargılama giderleri davalı üzerinde bırakılmışsa da, usulüne uygun abonelik sözleşmesi için başvuruda bulunmayan davacının dava açıldığı tarihte haklı olmadığını, müvekkili Belediyenin 24.11.2021 tarihli cevabi yazısı ile bu durumu bildirmesine rağmen dikkate alınmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, su abonelik sözleşmesi yapılması sırasında yaratılan muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Esastan sonuçlanamayan davada yargılama gideri" kenar başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrası,

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacının mülk sahibi olduğu, önceki abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağı, davanın konusunun eski kiracının borçlarından sorumlu olmama ve sözleşmenin yapılmaması nedeniyle oluşan muarazanın giderilmesine ilişkin olduğu, yargılama sırasında şart koşulmadan abonelik sözleşmesinin yapılması üzerine davanın konusunun kalmadığı, sözleşmenin yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı sonrası yapıldığı, davanın açıldığı tarihte davacının dava açmakta haklı olduğu, buna bağlı olarak yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılıp davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.