"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalının 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu (2886 sayılı Kanun) kapsamında yapılan ihaleyi kazanması sonucu düzenlenen 14.12.2009 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli, yıllık 760.000,00 TL bedelli kira sözleşmesi ile ... ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde bulunan 100 m²'lik yeri kantin ve bahçe yeri olarak kullanmak üzere kiraladığını, başhekimliğe yazılan 07.01.2010 tarihli ve 2312 sayılı yazı ile ... İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince 27.12.2009 tarihinde davalı tarafından işletilen büfede "esrar maddesi bulundurmak ve satmak" suçu nedeniyle gözaltı işleminin gerçekleştiği, kafenin alt katında esrar içildiği ve büfenin soyunma odası olarak kullanılan bölümünde de temin edildiğinin anlaşıldığının belirtilerek gerekli önlemlerin alınması hususunun bildirildiğini, bu itibarla sözleşmenin 8,14 ve 41 inci maddeleri gereğince kira sözleşmesi feshedilerek, kesin teminatın irad kaydedilmesine ve son bir yıla ait kira bedelinin tazminat olarak tahsiline karar verildiğini, davalıya 760.000,00 TL tutarındaki son bir yıl kira bedeli miktarındaki tazminatı idareye ödemesi gerektiğine ilişkin 16.02.2010 tarihli yazının 24.02.2010 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından 760.000,00 TL tutarındaki tazminatın tahsili için aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca haksız olarak itiraz edildiğini, davalı tarafından kiracılığın tespitine ve feshin geçersizliğine yönelik olarak açılan muarazanın meni davasının reddine karar verildiğini ileri sürerek, davalının takibe vaki itirazının iptali ile lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; kantinin şartlara uygun olarak yıllarca hizmet verdiğini, kantin olarak kullanılan taşınmazda davacının iddia ve beyanlarının aksine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiğini, ihtilafın giderilmesinde 2886 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağını, tarafına yapılan suçlamaya binaen ... Belediye Başkanlığınca ruhsat iptali işlemi yapıldığını ancak yapılan bu işlemin ... 7. İdare Mahkemesi Başkanlığının 2010/279 E. sayılı dosyası ile iptaline karar verildiğini, böylece işletme ruhsatının iptaline dayalı sözleşmenin feshi işleminin geçersiz kaldığını, haksız fesih nedeniyle cezai şart istenemeyeceğini, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/373 E., 2013/447 K. sayılı ilamının bekletici mesele yapılması gerektiğini ve davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile cezai şart bedelinin fahiş olduğu dikkate alınarak Mahkemece resen indirim yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece verilen 24.05.2016 tarihli ve 2014/76 E., 2016/403 K. sayılı kararla; davanın kabulü ile davalının takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 14.11.2019 tarihli ve 2019/4267 E., 2019/9155 K. sayılı ilamla; davalının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, dayanak 14.12.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 14. maddesinde "...Kiracının fesih talebinde bulunması kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işletme ruhsatının her ne sebeple olursa olsun iptal edilmesi hallerinde kira sözleşmesi, 2886 sayılı DİK’nin 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek kalmaksızın idarece feshedilerek, kesin teminatı gelir kaydedilir ve cari yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilir...", özel şartlar 43 üncü maddesinde ise ''Kiracının taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi halinde kira sözleşmesi 2886 sayılı Kanunun 62. maddesine göre tebligat yapmaya gerek olmaksızın İdarece feshedilecek,kesin teminatı irat kaydedilecek ve son bir yıl kira bedeli tazminat olarak tahsil edilecektir" düzenlemelerinin bulunduğu, davacının talep ettiği alacağın 6098 sayılı Kanun'un 179 vd. maddelerinde düzenlenen cezai şart niteliğinde olduğu, tacir sıfatını haiz borçlu cezai şartın indirilmesini isteyemez ise de kararlaştırılan ceza tutarının borçlunun iktisaden sarsılmasına, çöküntüye uğramasına neden olacak ise indirim istenebileceği, Mahkemece davalı kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak tacir olması halinde; cezai şartın davalının iktisaden çöküntüye uğramasına yol açıp açmayacağının, tacir olmadığının tespiti halinde ise cezai şartın aşırı olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalının ticaret sicilinde tacir kaydı olmadığı, vergi dairesinden gelen müzekkere cevabına göre davalının gelirinin belirtilen hadlerin altında kaldığı değerlendirildiğinde esnaf olduğu, bu sebeple cezai şartın aşırı olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, davalının ekonomik durumu, davacı alacaklının menfaati, dosya kapsamındaki deliller ve Kanun'un amir hükmü göz önünde bulundurularak cezai şartın yarı oranda indirilmesi gerektiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 380.000,00 TL asıl alacak ve 121.505,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 501.505,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, likit ve belirlenebilir olması nedeniyle asıl alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; hükme esas alınan ek raporda cezai şarttan %50 oranında indirim öngörülerek hukuki konuda görüş bildirildiği, hakkaniyete ve sözleşme hükümlerine aykırı olarak cezai şartın fahiş oranda indirildiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 179 ve 182 nci maddeleri
3. Değerlendirme
Mahkemece uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince araştırma yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve indirim oranı takdirinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.