Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2093 E. 2024/1108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici işlemine konu taşınmaz teslimi yapılmadığı için verilen çeklerin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında, çekin hamili olan davalıların sorumluluğunun kapsamı ve 6502 sayılı Kanun'un 4/5. maddesinin uygulanması uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tüketici işlemi nedeniyle verilen çeklerin 6502 sayılı Kanun'un 4/5. maddesi uyarınca nama yazılı olmadığından tüketiciye karşı geçersiz olması ve davalı ... lehine hükmedilen vekalet ücretinin, sorumlu olduğu miktar üzerinden değil de tüm dava değeri üzerinden hesaplanmasının usule aykırı olması gözetilerek, bir davalı hakkındaki davanın feragatle sonuçlanması, diğer davalılardan birinin temyiz itirazlarının reddine, diğerinin ise temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1587 E., 2022/1863 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2018/337 E., 2019/345 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşmasız, ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmişse de davalı ... vekili bilahare sunduğu dilekçeyle davacının müvekkiline yönelik taleplerinden vazgeçmesini kabul ettiğini belirtmekle dosya duruşma açılmadan incelenerek; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin davalı yüklenici şirket ile imzalanan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile müvekkiline Bursa ili ... İlçesi ... Mah 6587 ada 3 parselde kayıtlı taşınmazda inşaa edilecek... ... B Blok 2 no'lu taşınmazın satılacağı vaadinde bulunduğunu, sözleşmenin teslim hükümleri başlıklı 8. maddesine göre davalı şirketin 31.03.2019 tarihinde taşınmazın zilyetliğini devredeceği hususunda anlaşıldığını, ancak inşaatın henüz proje aşamasında olup kabasının dahi atılmamış olduğunu, tüm bunların yanında davalı şirketin tüm şantiyelerini terk etmiş olduğunu, inşaatlarının hiç birine devam etmediğini, müvekkilinin taşınmaz bedeli olarak ödeme günü 10.10.2018 olan 300.000,00 TL bedelli 1006186 seri nolu, ödeme günü 30.11.2018 olan 200.000,00 TL bedelli 1006187 seri nolu, ödeme günü 08.12.2018 olan 300.000,00 TL bedelli 1006188 seri nolu ve ödeme günü 20.10.2018 olan 285.000,00 TL bedelli 1006190 seri nolu İş Bankası çeklerini sözleşme tarihi olan 05.04.2018 tarihinde davalı şirkete teslim ettiğini, çekler davalı şirkete teslim edilmiş ise de davalı şirketin kötü niyetli olarak çekleri ciroladığını ve vadesi gelen çeklerin 3. kişiler tarafından ibraz edildiğini ileri sürerek; çeklerin borçlusu olmadığının tespiti ile çeklerin iptalini, bedelsiz çekleri müvekkiline iade etmeyen 3. kişilere cirolayan kötü niyetli davalı aleyhine çek bedellerinin yüzde 20'sinden aşağı olmamak şartı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... İnşaat şirketi vekili; müvekkili şirketin yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeni ile dava konusu taşınmazın inşaatını tamamlayamadığını, söz konusu taşınmazın mülkiyetinin devri konusunda müvekkilinin büyük bir çaba içerisinde olduğunu, ancak bu aşamada ekonomik gücü olmadığından henüz bu devri gerçekleştiremediğini, yine de dava konusu çekler bedelsiz kalmış olmasına rağmen davacı yana iade edilemediğini belirterek davacının çeklerin borçlusu olmadığının tespiti talebini kabul ettiğini ancak, muacceliyet gerçekleşmediğinden ve iyi niyet her daim korunduğundan, kötü niyet tazminatı taleplerini reddettiklerini beyan etmiştir.

2. Davalı ... vekili; davacı tarafın açmış olduğu davanın müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davaya konu senedin yetkili hamili olduğunu ve söz konusu senedi davalı şirket ile aralarındaki ticari münasebet gereği alacağına karşılık aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

3. Davalı ... vekili; müvekkilinin dava konusu çekin yetkili hamili olduğu, keşideci ile lehtar arasındaki def’ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davalılardan... İnşaat şirketinin dava konusu çeklerin lehtarı olmadığını, çek üzerinde davalılardan... İnşaat Şirketinin cirosunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

4. Davalı ... cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu sözleşmenin geçersiz olduğu, ayrıca 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesine göre davacının her zaman sözleşmenin geçersiz olduğunun tespiti ile çekleri ve yapmış olduğu ödemeleri geri isteyebileceği gerekesiyle, davanın kabulüne, keşidecisi ... olan ödeme günü 10.10.2018 olan 300.000,00 TL bedelli, ödeme günü 30.11.2018 olan 200.000,00 TL bedelli, ödeme günü 08.12.2018 olan 300.000,00 TL bedelli ve ödeme günü 20.10.2018 olan 285.000,00 TL bedelli olan toplam 4 adet çekten dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespiti ile bu çeklerin davacı tüketici yönünden iptaline, kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı ... vekili, davacı tarafın iddialarını davalıya karşı ileri süremeyeceğini, davacı tarafın bedelsizlik ve geçersizlik iddialarının müvekkili davalı tarafa yöneltilmesinin mümkün olmadığını, aksinin kabulünün emre yazılı senetlerin ciro kabiliyetinin ortadan kaldırdığını, çekler incelendiğinde çeklerin tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığını, müvekkilinin dava konusu çeklerin tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğini bilmesinin mümkün olmadığını, dayanak gösterilen 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesinde bahsedilen senet kelimesinin bonolar için geçerli olduğunu, dava konusu senetlerin çek olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı ..., davacının dava konusu sözleşme gereği teslim edilmeyen taşınmaz nedeniyle vermiş olduğu çekler konusunda borçlu olmadığına ilişkin iddiasını 3. kişi konumunda olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, müvekkilinin çeki düzenleyen davacının tüketici vasfı ile mi düzenlendiği yoksa tacir vasfı ile mi düzenlendiği hususunu bilemeyeceğini, müvekkilinin aralarındaki ticari ilişki gereği davalı ... İnşaat şirketinden almış olduğu çeki tüketiciyi zarara sokma gayesiyle almadığını, mahkemece müvekkilinin iyi niyetinin korunmadığını, takip alacaklısının kötü niyetli olduğunun iddia ve ispat edilmediğini, senet metninde de tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, takip dayanağı senetteki imzaya itiraz edilmediğini, borcun ödendiğinin de ispat edilmediğini, davacı tarafından sunulan sözleşmenin her zaman düzenlenen bir sözleşme niteliğinde olduğunu, çeklerin karşılıksız işlemine tabi tutulduktan sonra tüketici konumuna girebilmek adına düzenlendiğini, dava konusu ihtilafın maddi değerinin müvekkili yönünden 300.000,00 TL olduğunu, davalı taraf aleyhine yüklenecek harç ve vekalet ücretinin 300.000,00 TL miktar üzerinden hesaplanması gerekirken tüm dava bedeli üzerinden yargılama vekalet ücreti ve harç ödemesine mahkum edilmesinin hukuka aykırı olduğu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesinde açıklanan şekle aykırı olarak düzenlenen senedin tüketici yönünden geçersiz olacağı, belirtilen usullere uygun senet düzenlenmemesi durumunda tüketici karşısında cirantanın iyi veya kötüniyetli olmasının öneminin bulunmadığını, somut davada uyuşmazlığa konu senetler nama yazılı olmadığından tüketici yönünden herkese karşı geçersiz olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalılar ... ve ... vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı ... vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı ... vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi nedeniyle edimini yerine getirmeyen davalı yüklenici firmaya verilen çeklerin iptali talebi ve bu çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. HMK'nın 310 uncu maddesi.

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (6502 sayılı Kanun) 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi bulunan davacı vekili 06.02.2024 tarihli dilekçesi ile davalı ...'e yönelik tüm taleplerinden davadan feragat ettiğini açıkça, kayıtsız ve şartsız olarak bildirmiştir. 7251 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 29 uncu maddesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 310 uncu maddesine eklenen üçüncü fıkrasına göre feragatin, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılması hâlinde, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir. Buna göre temyiz incelemesi aşamasında ortaya çıkan davalı ...'e yönelik feragat hususunda Mahkemece karar verilmesi gerekir.

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/5 inci maddesi; "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." şeklinde düzenlenmiştir. Dava konusu edilen çeklerin, tüketici işleminden kaynaklanması sebebiyle 6502 sayılı Kanun'un 4/5 inci maddesi gereğince davacı tüketici yönünden geçersiz olduğu, buna istinaden davacı tüketiciye karşı geçersiz ve bağlayıcılığı olmayan çeklerin davacı tüketici aleyhine işleme konu edilmesi mümkün olmadığından, temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı ... vekili tarafından ileri sürülen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3. Ancak; davalı ...'a verilen çek dosya arasında olmamakla birlikte, davalı aşamalarda hamili olduğu çekin 300.000,00 TL bedelli olduğunu savunmuştur. Hal böyle olunca adı geçen davalının sorumlu olduğu miktar belirlenerek bu miktar üzerinden aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tüm dava değeri dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.

İlk Derece Mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373/1 inci maddesi uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davacının davalı ...'e yönelik feragat beyanı nedeniyle İlk Derece Mahkemesince karar verilmesine,

3. Davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

4. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı ... yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.