Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2106 E. 2023/1852 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıların, destekleri olan kişinin davalı şirkete ait enerji nakil hattından elektrik akımına kapılarak vefat etmesi nedeniyle açtıkları destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davasında, davalının sorumluluk oranı, maddi tazminat miktarı ve manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece alınan kusur raporunun makul ve yerinde olduğu, destek tazminatının tespitine yönelik bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda belirlenen miktarların davalı açısından usuli kazanılmış hak teşkil ettiği, müteveffanın da olayda kusurlu olduğu, kusur oranına göre indirim yapılması gerektiği ve takdir edilen manevi tazminat miktarlarının uygun olduğu gözetilerek taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/260 E., 2022/334 K.

DAVA TARİHİ : 24.09.2014

KARAR : Davanın kısmen kabulü

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Taraf vekilleri

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Taraf vekillerince Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; murisleri ...'ün 26.11.2008 tarihinde iş yerinin çatı tamir işini yaparken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdiğini, olayın meydana gelmesinde enerji nakil hattının sahibi olan davalı şirketin kusurlu olduğunu, kaldı ki tehlike arz eden yapı eserinin fena yapılmasından, bakımı ve işletilmesindeki eksikliklerden davalının kusursuz sorumluluğunun da bulunduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik davacılardan her biri için 5.000'er TL maddi, 10.000'er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmişler; davacılardan Serpil 12.02.2016 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 124.709,87 TL olarak belirlemiş; 26.04.2022 tarihli ıslah dilekçeleri ile taleplerini davacılardan Serpil için 505.764,43 TL'ye, Doğukan Burak için 6.567,31TL'ye yükseltmişlerdir.

II. CEVAP

Davalı; olayın meydana gelmesinde sorumluluğunun bulunmadığını, tarafına kusur atfedilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 11.05.2016 tarihli ve 2014/650 E., 2016/714 K. sayılı kararıyla; davacıların desteği Kenan'ın 26.11.2008 tarihinde dükkanının tamirat işlerini yapmak üzere çatıya çıktığı sırada elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirdiği, binanın yakınından geçen enerji nakil hattının ilgili yönetmelikte belirtilen mesafe şartlarına uygun olarak tesis edildiği, gerekli bakım ve kontrollerinin de zamanında yapıldığı, aksi durumun ispat edilemediği, olayın meydana gelmesinde davalının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 25.04.2018 tarihli ve 2016/17648 E. - 2018/4482 K. sayılı ilamla; "...davacıların murisinin davalı şirkete ait enerji nakil hattından kaynaklı olarak elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği sabit olmakla, davalı şirketin faaliyeti ile ortaya çıkan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu, davalı şirketin TBK.nın 69. maddesi uyarınca meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kuşkusuzdur...

...Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda ifade edilen açıklamalar gözetilmek suretiyle,davalı elektrik şirketine ait enerji nakil hattından kaynaklı olarak davacıların murisinin vefat ettiğinin gözetilmesi, bu kapsamda davalı elektrik şirketinin meydana gelen olaydaki kusur oranının belirlenmesi noktasında önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetinden Yargıtay ve taraf denetimine elverişli kusur raporunun alınması, kusur oranı belirlendikten sonra dosyanın önceki aktüerya bilirkişisi dışında ayrı bir aktüerya bilirkişisine tevdi edilmesi suretiyle davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin belirlenmesi noktasında rapor alınması suretiyle sonucuna uygun hüküm tesisi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 26.03.2022 tarihli hesap bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davacıların desteği Kenan'ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği davaya konu olayda, enerji nakil hattının sahibi olan davalı şirketin tehlike arz eden yapı eserinin fena yapılmasından, bakımı ve işletilmesindeki eksikliklerden kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, gerçekleşen zararı gidermekle yükümlü olduğu; destekten yoksun kalma tazminatına konu davacıların zararının, desteklerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan sıfatıyla doğrudan kendileri üzerinde doğan zarar olduğu, dolayısıyla desteğin kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, hesap raporu ile belirlenen ve ıslah edilen tazminat miktarının tamamından davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davacılardan Serpil için 505.764,43 TL maddi, 10.000 TL manevi; Buket için 1.748,04 TL maddi, 5.000 TL manevi; Doğukan Burak için 6.567,31 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairece verilen 18.10.2022 tarihli ve 2022/5976 E., 2022/7825 K. sayılı ilamla; tarafların sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davalı lehine oluşan usuli müktesep hak dikkate alınarak, 15.12.2015 tarihli hesap bilirkişi raporunda her bir davacı için belirlenen tutar üzerinden maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmesi, davacıların desteğinin ortak kusurlu sayılacağı dikkate alınıp, 15.12.2015 tarihli hesap raporu ile belirlenen destek tazminatından davacıların desteğinin % 20 olarak belirlenen kusuru oranında indirim yapılması, tazminat miktarına haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

1. Davacılar vekili; dönemin asgari ücret verilerine göre tanzim edilmesi nedeniyle bozma öncesi alınan hesap raporuna itirazda bulunulmadığını, bozma kararı ile birlikte yeniden kusur ve tazminat raporu aldırıldığını, asgari ücret kamu düzeniyle ilgili olduğundan yeni rapora göre belirlenen tutarın dikkate alınmasını, ilk raporda tespit edilen tutarların usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceğini, bozma öncesi aldırılan rapor ile çelişki içeren 11.02.2020 tarihli kusur raporunda belirlenen % 20 kusur oranının, 10.12.2015 tarihli hesap raporu ile belirlenen destek tazminatı üzerinden bir indirim yapılması gerektiği yönündeki kararın doğru olmadığını, 26.03.2021 tarihli kusur raporu ile 09.11.2021 tarihli ek raporda müteveffanın kusursuz olduğunun belirtildiğini, talep edilen manevi tazminatın tamamına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili; temyiz nedenlerine ve raporlara yönelik itirazlara ilişkin değerlendirme yapılmadığını, usulüne uygun keşif icra edilmediğini, sağlıklı ölçüm yapılmadığını, yapının hattan önce mi sonra mı yapıldığını, buna göre yönetmeliğe uygunluğunun irdelenmediğini, hava şartları dikkate alınmadığını, müteveffa ve diğer kişilerin kusuru nedeniyle illiyet bağının kesildiğini, tam kusurlu bulunmasının doğru olmadığını, 11.02.2020 tarihli raporda kusurlarının bulunmadığının tespit edildiğini, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, ıslaha karşı itirazlarının da göz önüne alınmasını, kabul edilecekse ıslah tarihinden faiz işletilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın düzeltilmesini ve Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacıların desteğinin elektrik akımına kapılarak vefat etmesinden kaynaklı destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) ‘’Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme ‘’ kenar başlıklı 71 inci maddesinin ilgili bölümü şöyledir:

"Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur."

2. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nin ‘’İkinci’’ bölümünün ‘’Genel Hükümler’’ başlığı altındaki ‘’Kuvvetli akım tesislerinin güvenliği’’ alt başlığında yer alan 5 inci maddesi şöyledir:

"Kuvvetli akım tesisleri her türlü işletme durumunda, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılmalıdır.

Herhangi bir kimsenin dikkatsizlikle de olsa yaklaşabileceği uzaklıktaki kuvvetli akım tesislerinin gerilim altındaki bölümlerine (aktif bölümler) dokunulması olanaksız olmalıdır ve ilerideki bölümlerde belirtilen emniyet mesafeleri ile koruma önlemleri sağlanmalıdır."

3. Aynı Yönetmelik'in ‘’bakım ve onarım’’ 27 inci maddesi ise şöyledir:

"Tesislerin ve aygıtların teknik belgelerinde belirtilen aralıklarda bakım ve onarımları yapılmalıdır. Yapılan bakım ve onarımlar kalıcı bir şekilde kaydedilmelidir."

4. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Mahkemece alınan 11.02.2020 tarihli kusur raporunun makul ve yerinde olduğu, destek tazminatının tespitine yönelik bozma öncesi alınan bilirkişi raporunda belirlenen miktarların davalı açısından usuli kazanılmış hak teşkil ettiği, müteveffanın olayın meydana gelmesinde ortak kusurunun bulunduğu, kusur oranına göre indirim yapılması gerektiği, olayın oluş şekli, kazazede ve davalının kusur oranları, tarafların sosyal ekonomik durumları birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen manevi tazminatların uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin taraflarca ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin karar düzeltme taleplerinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezalarının düzeltme isteyenlere yükletilmesine,

08.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.