Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2111 E. 2024/252 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik tüketim faturalarına itiraz üzerine açılan menfi tespit davasında, davacının abonelik iptali için gerekli yükümlülükleri yerine getirip getirmediği ve haksız faturalandırma yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme hükümleri uyarınca abonelik iptali için gerekli yükümlülükleri yerine getirmediği ve trafonun mevzuata uygun olarak söküldüğünü ispatlayamadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1656 E., 2022/1971 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2016/580 E., 2021/856 K.

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı şirket yetkilisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı şirket yetkilisi; hidroelektrik santrali yatırımı yaptıklarını, bu kapsamda 2 adet trafo kurmak üzere dava dışı dağıtım şirketi ile abonelik sözleşmesi imzalandığını, 2014 yılı Nisan ayında inşaatın tümüyle tamamlandığını, elektrik ihtiyacı kalmadığından talep üzerine trafoların iptal edildiğini ve elektriğin kesildiğini, buna göre fatura ödemesinin sonlandırıldığını, sadece santral binasının aydınlatılması için 3 fazlı cereyan kabloları trafodan geçirilmemek suretiyle yeniden irtibatlandığını, bu şekilde aboneliğin devam ettirildiğini, davalı şirketin trafo varmış gibi 2014 yılı Nisan ayından sonra kayıp kaçak bedeli ilave ederek fatura düzenlemeye devam ettiğini, otomatik ödeme nedeniyle haksız bedel alındığını, tahsilatın gerçek durumla bağdaşmadığını, faturaların düzeltilmemesinden dolayı 2016 yılı Temmuz ayından itibaren faturaların ödenmediğini, aydınlatma elektriğinden düşülmediğini ileri sürerek; haksız faturaların tespitine, fazla ödenen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; abonelik sözleşmesinin dava dışı dağıtım şirketi ile imzalandığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu trafo kaybı bedelinin mevzuata uygun olduğunu, 2014 yılı Nisan ayında trafo iptal edildiği iddia edilmiş ise de trafonun enerjili olarak tüketim kaydettiğini, abonelik iptali talebi olmadığından bedellerin uygulandığını, faturalara itiraz edilmediğinden kabul edilmiş sayıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporları doğrultusunda, davacı şirketin aboneliğin iptali yönünde talebi olmasına rağmen ilgili belgeleri vermediği, bu sebeple ilgili yönetmelik kapsamında davalı tarafın tahakkuk ettirdiği faturanın hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket yetkilisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı şirket yetkilisi; yazılı talep üzerine trafo hatlarının elektriğinin kesildiğini, trafoların yerinden söküldüğünü, trafo varmış gibi rapor hazırlanmasının doğru olmadığını, dosya üzerinden rapor verildiğini, sadece aydınlatma için elektrik alındığını, teminat ve depozitoların davalı şirket hesabına geçirildiğini, davalı şirket ile sözleşme bulunmamasına rağmen tahsilatların yapıldığını, dağıtım şirketinin izin almadan hesaplarını davalı şirkete aktardığını, kaçak elektrik tespitinin gerçeğe aykırı olduğunu, bilirkişilerin davalı şirketle çalıştıklarını, görev almalarının doğru olmadığını, yeni heyetten rapor alınması gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında elektrik abonelik sözleşmesi imzalandığı, 22.05.2009 tarihli sözleşmenin 10 uncu maddesinin "c" bendine göre sözleşmenin iptali isteyen aboneye yükümlülük öngörüldüğü, tacirin trafonun iptali için sözleşmenin bu hükmüne göre üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmesi gerektiği, davacının bu sözleşme hükmüne göre yaptığı bir başvuru bulunduğunu ve maddede belirtilen aboneliğin iptali işlemlerinin yaptığını ispatlayamadığı, davalıya sunduğu 14.12.2015 tarihli dilekçesinin de aboneliğin iptali olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, kaldı ki bu yazıya cevaben sunulan 06.01.2016 tarihli yazının gereğinin de yerine getirilmediği, davacı tarafından davalıya sunulan 14.12.2015 tarihli dilekçede de, trafonun kullanımının devam ettiği, trafonun sökümünün davalı tarafından yapıldığının kanıtlanmadığı, davacının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket yetkilisi temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı şirket yetkilisi; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik tüketim faturaları nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi,

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda; taraflar arasında imzalanan sözleşme hükmü kapsamında davacının aboneliğinin iptali için öngörülen yükümlülükleri yerine getirmediğinin belirlenmesine ve trafonun mevzuata uygun olarak söküldüğünün ispatlanamamasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.