"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; dava dışı ... tarafından davalıya ait dava konusu taşınmazın 05.07.2007 tarihinde kiralandığını, aynı tarihte binanın 5. katının alt kira sözleşmesi ile müvekkiline kiraya verildiğini, bu sözleşmede ...’nın yanında davalının da imzası bulunduğunu, davalının Ankara 16. Noterliği aracılığı ile müvekkiline gönderdiği 05.05.2011 tarihli ihtarnamede, ... ile imzalanan sözleşmenin 05.07.2011 tarihinde sona ereceğinin hatırlatıldığını ve yeni sözleşme yapmaya davet edildiğini, neticede müvekkilinin davalı ile 05.07.2011 tarihli sözleşmeyi imzalandığını, bu sözleşmenin 15. maddesinde kiralananla ilgili meydana gelecek ihtilaflar sebebiyle müvekkili tarafından zorunlu olarak ...'a ödeme yapılması halinde bu bedelin masrafları ile birlikte rucuen tahsil edileceğinin hükme bağlandığını, müvekkilinin Temmuz 2011 tarihinden itibaren kira bedellerini davalıya ödemeye başladığını ancak ...’nın da müvekkilinden kira istemesi üzerine 26.11.2015 tarihinde haciz ve tahliye tehdidi altında toplam 514.830,10 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, sözleşmenin 15. maddesi doğrultusunda uğranılan zararın tazminini için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucunda durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; alt kiraya veren ... ile alt kiracı davacı arasında 05.07.2007 tarihinde başlayan kira ilişkisinin 05.07.2013 tarihine kadar devam ettiğini, bu hususun kesinleşen mahkeme kararları ile sabit hale geldiğini 15. maddenin yürürlük tarihinin 05.07.2013 olduğunu, ayrıca çekişmenin davalı ile ... arasındaki ihtilaftan kaynaklandığını, alt kira ilişkisini usulüne uygun olarak sonlandırmayan davacının bu meblağı müvekkilinden tahsile çalıştığını, binayı boş teslim yükümlüsünün davacı olduğunu, ...’ın mecurun boş teslim edilmesi yolundaki ihtarına uygun davranmayan davacının müvekkilini de uyarmadığını, davacının yaptığı bir sözleşmeyi sonlandırmadan müvekkili ile sözleşme yapmak suretiyle kusurlu davrandığını, müvekkilinin ...’dan 05.07.2011 tarihinden sonra hiç bir kira tahsilatı yapmadığını, davacının Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2014/12001 E. sayılı dosyasına haksız itirazda bulunarak borcun artmasına neden olduğunu, keza 6. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/439 E. sayılı dosyadaki itirazın kaldırılması ve davacı nedeniyle %20 oranında tazminata mahkum edilmesi sorumluluğunun müvekkiline yüklenemeyeceğini, henüz kesinleşmeyen ve başka alacak kalemleri ile açılan davanın emsal niteliği taşımadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava dışı ...'ın mülkiyeti davalıya ait olan dava konusu taşınmazın tamamını 05.07.2006 tarihli kira sözleşmesi ile kiraladığı, daha sonra 05.07.2007 başlangıç tarihli ve 4 yıl süreli alt kira sözleşmesi ile gayrimenkulün 5. katını davacıya kiraya verdiği, süre sonunda davacı ile davalı arasında davaya dayanak 05.07.2011 başlangıç tarihli yeni bir kira sözleşmesinin düzenlendiği, davanın dayanağını teşkil eden işbu sözleşmenin 15. maddesinde, kiralanan yerle ilgili olarak meydana gelecek ihtilaflar nedeniyle davacının ...’a ödeme yapmak zorunda kalması halinde bu bedeli tüm masraflarıyla birlikte davalıya rücu edeceğinin belirlendiği, 05.07.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin bu haliyle geçerli olup tarafları bağlayacağı, ilgili maddede yer alan düzenlemenin kefalet veya garantörülük anlaşması olarak nitelendirilmeyeceği, 05.07.2011 tarihli sözleşmenin geçerli olmadığını savunan davalının kendi kiracısı yerine alt kiracı tarafından gerçekleştirilen kira ödemelerini kabul etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirketin talebinin 05.07.2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin ilgili maddelerinde yer alan düzenlemelere uygun olduğu, davalının itirazında haksız ve asıl alacağın likit ve muayyen olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, asıl alacak likit ve muayyen olduğundan alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; Mahkemece inkar tazminatına hükmedilebilmesi için itirazın kötü niyetle yapılmış olması gerektiğini, müvekkilinin ise hakkını savunduğunu, tarafı olmadığı yargılamadan dolayı atfedilen sorumluluğun müvekkiline ait olmadığını, icra takibine itiraz ederek anayasal hakkını aradığını, takip öncesi faizden ise ancak temerrüt halinden sorumlu tutulabilmesinin mümkün olacağını, oysa icra takibinden önce müvekkilinin hiçbir şekilde temerrüte düşürülmediğini, yargılamada bu hususun eksik bırakıldığını, Mahkeme hesabında inkar tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekirken faiz ilave edilerek hesaplanmış olmasının da yasal olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kira sözleşmesinin yasal olarak feshedilmediği veya iptali için dava açılmadığı sürece geçerli olduğu, üçüncü kişinin kiralanan üzerinde, kiracının hakkıyla bağdaşmayan bir hak ileri sürmesi durumunda kiraya verenin söz konusu hukuki ayıbı gidermek ve kiracının bu yüzden uğradığı zararları tazmin ile yükümlü olduğu, davalı ile alt kiracı olan davacı arasında 05.07.2011 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, kira sözleşmesinin 15. maddesinde yer alan düzenlemenin geçerli olup tarafları bağladığı, kesinleşen takip dosyaları neticesinde davacının kendi kiraya verenine kira bedeli ödemek durumunda kaldığı, alt kira sözleşmesinin kiracısının kira bedellerini kendi kiraya verenine ödemek zorunda olduğu, taraflar arasında geçerli kira sözleşmesi varken asıl kira sözleşmesinin kiraya vereni ile yeniden bir sözleşme yapılmasının alt kira sözleşmesini sona erdirmeyeceği, takibe konu alacağın ilama bağlı olup, infazının icra kanalı ile yapıldığı, ayıba karşı tekkeffül hükümleri ve sözleşmenin 15. maddesi gereğince; davacının zararlarından, ödenen kira bedeli ve masraflardan davaya sebep olan davalı kiraya veren sorumlu olduğundan ve alacak kalemleri uzman bilirkişi marifeti ile hesaplattırıldığından, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, ancak alacağın bilirkişi tarafından yapılan hesap sonucu tespit edilmesi karşısında likit olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, yeniden davanın kısmen kabulüne, Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2019/5419 E. sayılı dosyasında 514.830,10 TL asıl alacak, 144.335,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 659.165,89 TL'ye yönelik itirazın iptaline, takibin kaldığı yerden devamına, icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; takibe konu alacağın likit ve muayyen olduğunu, icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararının bozulmasını istemiştir.
2. Davalı vekili; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, kararın lehine bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, alt kiracı olan davacının, kendi kiraya verenine yapmak zorunda kaldığı ödemelerin rücuen tahsili amacı ile asıl kiraya veren aleyhine başlattığı takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 299, 309 ve devamı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye ve özellikle imzalanan kira sözleşmelerinin sona erdiğinin ispatlanamadığı durumlarda tarafları arasında hüküm ve sonuç doğurmaya devam edeceği, alt kiracı olan davacının asıl kiraya veren davalı ile yaptığı sözleşme hükmüne göre dava dışı alt kiraya verene ödediği, kira bedeli ve masraflardan davaya sebep olan davalının sorumlu olduğu ve bazı kalemleri bilirkişi marifeti ile hesaplattırıldığından alacağın likit olarak kabul edilemeyeceğinin anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,Aşağıdaki yazılı bakiye temyiz harçlarının temyiz edenlere yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.