Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2119 E. 2024/88 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sosyal konut projesinden konut sahibi olabilmek için yatırılan peşinatın, konutun teslimi için yapılan sözleşmede belirlenen borçlanma miktarından mahsup edilmemesi nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı, peşinatın mahsubuna ilişkin kesin ve inandırıcı delil sunulmadığı ve Yargıtay'ın önceki bozma kararında belirtilen hususlar gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/368 E., 2022/509 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 4.900.000 TL (eski para) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, ödenen peşinatın güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 6.334,68 TL’ye çıkartmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili; kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu, ödenen peşinat bedelinin mahsup edildiğini ve davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak 16.05.2013 tarihli ve 2012/453 K., 2013/1196 K. sayılı kararıyla; emsal Yargıtay ilamları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında mahsubun yapıldığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 24.05.2022 tarihli ve 2022/1447 E., 2022/4965 K. sayılı ilamıyla; davacı ile dava dışı banka arasında imzalanan borçlanma sözleşmesinin 1. maddesinde; "... borçlu, yukarıda belirtilen miktarın kullandırılmış krediye göre saptanmış olduğunu, borçlanmaya esas kesin maliyetin, inşaatın tamamlanması aşamasından sonra yapılacak kesin hesaplardan sonra tespit edileceğini ve kesin hesap sonucu bulunacak maliyete göre borç miktarının artması halinde, artan miktar için de işbu borçlanma sözleşmesinin aynen tatbik edileceğini, bankaca kesin hesap sonucu bulunacak hesaba eklenecek miktara, miktarın ve geri ödeme taksitlerinin belirlenmesi yöntemine, hesap şekline herhangi bir itirazı olmayacağını peşinatın ve taksit tutarlarının artış oranına göre yeniden belirlenecek bu sözleşme hükümlerine göre ödeneceğini, kabul beyan ve taahhüt eder. " şeklinde düzenlenmeye yer verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ek borçlandırma sözleşmesi ile 89.869.237 TL kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 86.000.000 TL ( eski para ) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle bu kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davacı tarafından yatırılan peşinatın borçtan mahsup edilmediği kabul edilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” şeklinde kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içinde mevcut borçlanma sözleşmesi ve eki belgeler incelendiğinde, davacının borçlandığı tutarın 89.869.237 TL (eski para) olduğu, maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 86.000.00 TL (eski para) olarak belirlendiği, kesin maliyet hesabının resmi verilere göre hazırlanması ve o tarihte taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmaması nedeniyle kesin maliyet hesabına itibar edilmesi gerektiği ve böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı, öte yandan davacı tarafça ödenen peşinatın mahsubunun yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı delil sunulmadığı anlaşıldığından yatırılan peşinatın borçtan mahsup edilmediği kanaatine varıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda peşinat tutarının dava tarihi 19.01.2011 itibariyle güncel değeri toplam 6.334,68 TL olarak hesap ve tespit edildiği, davacının 01.08.2011 tarihinde ıslah ile talep tutarını 6.334,68 TL'ye yükselttiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 6.334,68 TL'nin 2.000,00 TL'si için dava tarihi olan 19.01.2011 tarihinden itibaren 4.334,68 TL'si için ıslah tarihi olan 01.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyizinde; konut başvuru aşamasında davacının yatırdığı peşinatın taksitlerden düşüldüğünü, dosya içerisinde yer alan yazışmalarda bu durumun açıkça belirtildiğini, kesin maliyet hesabında konutun maliyetinin 86.000.000 TL (eski para) olarak belirlendiğini, bu rakamın altında veya üstünde yapılan borçlanmaların konutların şerefiye farkından kaynaklandığını, Anayasa Mahkemesine yapılan başvuruların ihlal olmadığı gerekçesiyle ret edildiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; sosyal konut projesinden konut sahibi olabilmek için yatırılan peşinatın, konutun teslimi için yapılan sözleşmede belirlenen borçlanma miktarından mahsup edilmemesi nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3.Değerlendirme

Temyizen incelenen kararda bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, davacının ek borçlandırma sözleşmesi ile 89.869.237 TL (eski para) kredi kullanıp, ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği, borçlanma sözleşmelerinin ileride doğacak ilave maliyeti de kapsayacak şekilde düzenlendiği, Devlet Bakanlığınca konutun kesin maliyet hesabının her bir daire için 86.000.000 TL (eski para) olarak belirlendiği, böylece davacının konut maliyetinin üstünde borçlandığı ve mahsup yapıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı belgenin dosya içerisinde yer almadığının anlaşılması nedeniyle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.