Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2197 E. 2024/362 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hatalı üretilen protez nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemiyle açılan davada Tüketici Mahkemesi'nin görevli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, hastanede takılan protezin kırılması nedeniyle zarar gördüğü ve bu zararın protezin üretim hatasından kaynaklandığı iddiasıyla açtığı tazminat davasında, davacı ile protez üreticisi arasında tüketici işlemi ilişkisi bulunduğu ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesi uyarınca uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2022/68 E., 2023/40 K.

Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl ve birleşen davada davacı vekili; davacının kalça artrozu tanısıyla tedavi gördüğü Samsun 19 Mayıs Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen operasyonla sol bacak kalçasına protez takıldığını, 18.03.2016 tarihinde düz zeminde davacının protez takılan bacağının dönmesi üzerine teşhis ve tedavi için gittiği Medical Park Hastanesinde yapılan muayenesinde sol protez fermal sten orta kısmının kırıldığının tespit edildiğini, bir türlü iyileşme sağlanamadığından Medical park Hastanesinde protezin sol bacaktan çıkarılıp yerine yeni protez yerleştirildiği, hatalı üretilen protezin kırılması ile müvekkilinin 3 defa operasyon geçirmesine, % 40 iş gücü kaybına neden olduğunu, kırılmanın protezin üretimindeki hatadan kaynaklandığını ileri sürerek, 6100 sayılı Yasa'nın 107 nci maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminat ile sağlık nedeniyle çekilen acı ve ızdıraplar ile tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına göre 1.000.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 1.001.500,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı şirket vekili; şirketin 02.07.2012 tarihinde kurulmuş bir Türk şirketi olduğunu, ...&Nephew medikal ürünlerinin, ham maddeleri ve cihazlarının Türkiye'de satışı, ithalatı, ihracatı, tanıtımı ve distribütörlüğü konularında faaliyet gösterdiğini, müvekkil şirketin davada taraf sıfatı olmadığını, davanın müvekkil şirkete yöneltibilmesi için şirketin 23 Aralık 2010 tarihi itibariyle söz konusu protezin üreticisi veya satıcısı olması gerektiğini belirterek, öncelikle taraf sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davalılar ... & Nephew (Overseas) Ltd. ve ... & Nephew USD Ltd. Şti. vekili; müvekkil şirketlerin Türkiye'de herhangi bir ticari faaliyeti bulunmadığını, Türkiye ile tek ilgilerinin ... & Nephew Türkiye'nin hissedarları olduklarını, taraflar arasında akdi bir ilişki bulunmadığını, iddia edilen protezde üretim hatası olmadığından kırıklığın başka sebeplerden de kaynaklanmış olabileceğini, davanın öncelikle, müvekkil şirketler bakımından taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine, iş gücü kaybı nedeniyle uğranılan zarar hariç diğer maddi zararlar belirlenebilir olmasına rağmen belirsiz alacak davası olarak açıldığından, bu taleplerin ve manevi tazminat talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 11.02.2020 tarihli ve 2019/58 E.,2020/52 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında müvekkili şirketin 02.07.2012 tarihinde kurulduğu, dava konusu ürünün 23.12.2010 tarihinde davalıya implant olarak takıldığı, bu nedenle davacının müvekkile yönelik davasının taraf sıfatı yokluğu sebebiyle reddi gerektiğini belirttiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 25.11.2019 havale tarihli yazı cevabında da Smıth ve Nephew Medikal Cihazlar Ticaret Limited Şirketinin 02.07.2012 tarihinde kurulduğu anlaşılmakla davacı tarafından davalı ... ve Nephew Medikal Cihazlar Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2020 tarihli ve2020/886 E., 2020/1744 K. sayılı kararıyla; davacının 2010 tarihinde takılan protezin ayıplı olduğu iddiasıyla eldeki davanın 2012 yılında kurulmuş olan davalı...ve Nephew Medikal Cihazlar Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılmış olması da nazara alındığında, Mahkeme kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 09.11.2021 tarihli ve 2020/11705 E., 2021/11136 K. sayılı ilamıyla; Samsun 19 Mayıs Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesinde gerçekleştirilen operasyon ile davacıya...ve Nephew markalı protez takıldığı, protezin operasyonu gerçekleştiren hastane tarafından temin edildiği gözönünde bulundurulduğunda, davacının davasını, davalıya yöneltmesinin dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince, HMK'nın 124 üncü maddesi uyarınca, davacı tarafın protezin hastaneye satışını gerçekleştiren şirket hakkındaki taraf değişikliği isteminin kabulü gerekirken, yazılı şekilde pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinin 15.11.2019 tarihli yazısında, söz konusu ... ve Nephew marka ürünlerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanun'u 22/ bendine göre (doğrudan temin) yöntemi ile 23.12.2010 tarihinde hastane tarafından Delta Medikal sağlık Ürünleri Tic. ve San. Ltd. Şti. firmasından tedarik edilerek hastaya kullanıldığının belirtildiği, yazı ekindeki sipariş formu, Döner Sermaye işletme müdürlüğünün 22.10.2010 tarih, 3232 sayılı onay belgesini sunduğu, onay belgesinde bedelin Döner Sermaye işletmesi bütçesinden karşılanmasına karar verildiği ve ürünlerin Ondokuz Mayıs Üniversitesi tarafından satın alındığı, davacı vekilininin de 11.11.2019 tarihli dilekçesinde protez ve greflerin hastane tarafından temin edildiğinin belirtildiği, dolayısı ile davacı ile davalı şirketler arasında "sözleşme ilişkisi" olmadığı, dava dilekçesinde dava konusu ameliyatta kullanılan protezin üretimdeki hatadan kaynaklı olarak kırılması sonucunda davacının zarar gördüğünün belirtildiği, uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkinin "haksız fiil" den kaynaklandığı, bu hali ile taraflar arasında herhangi bir tüketici işleminin bulunmadığı ve bu durumda da işbu dava konusu uyuşmazlık yönünden Tüketici Mahkemelerinin görevli mahkeme olmayıp, davaya konu uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılmasının gerektiği ve görev hususunun kamu düzenine ilişkin ve yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken hususlardan olduğu dikkate alınarak, görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; tüketici konumunda olan davacıya takılan protezi davacıların sağladığını, davacının ayıplı üründen kaynaklanan üç operasyon geçirmesi nedeniyle açılan tazminat talepli davada tüketici mahkemesinin görevli olduğunu belirtirerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hatalı olarak üretilen protez nedeniyle uğranılan maddi manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 3 ve 73 ncü maddeleri.

3. Değerlendirme

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.

6502 sayılı yasanın 73 üncü maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olayda davacı, araştırma hastanesinde gerçekleştirilen operasyonla sol bacak kalçasına protez takıldığını, protezin kırılması nedeniyle zarar gördüğünü, kırılmanın protezin üretimindeki hatadan kaynaklandığını belirterek, uğradığı maddi ve manevi zararın karşılanması istemiyle eldeki davayı açmıştır. Dava konusu olay değerlendirildiğinde 28.5.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasa kapsamına göre Tüketici Mahkemesi görevlidir. Bu durumda Mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.