"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2261 E., 2023/28 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
(Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
SAYISI : 2020/325 E., 2022/312 K.
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın düzeltilerek davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının, davalılardan...Otelcilik A.Ş.nin sahibi olduğu, diğer davalı... Emlak Turizm A.Ş.nin de işleteni bulunduğu otelde konakladığı esnada 25.09.2018 tarihinde merdiven basamağının kırılması sonucu düşerek ağır yaralandığını ve felçli hale geldiğini, şikayetleri sebebiyle Kemer 2. Asliye Ceza Mahkemesinde 2019/418 Esas sayılı dosya ile otelin teknik personeli olan diğer davalı ... hakkında kamu davası açıldığını, davacının uğradığı maddi ve manevi zarardan davalıların birlikte sorumlu olduğunu ileri sürerek; geçici iş göremezlik nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL, sürekli iş göremezlik/iş gücü ve gelir kaybı nedeniyle 70.000,00 TL, sürekli bakıma muhtaç olması nedeniyle bakıcı giderine karşılık 25.000,00 TL maddi tazminat ile 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davalılardan... Emlak Turizm Yatırım Ticaret A.Ş.nin kazanın meydana geldiği otel ile hiçbir bağı ve ilgisinin bulunmadığını, söz konusu otelin sahibi ve aynı zamanda işletmecisinin...Otelcilik İnşaat Ticaret A.Ş. olduğunu, bu sebeple... Emlak A.Ş. yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, davacının olay tarihinde aşırı alkollü olması sebebiyle düşerek yaralandığını, davalılara atfedilebilecek bir kusur veya sorumluluğun bulunmadığını, nitekim davalı ...'ın ceza yargılaması neticesinde beratine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, davalı taraf ile otelde konaklama sözleşmesi yapmış olup ticari amaçla hareket etmediğini, davalı tarafın ise ticari amaçla hizmet sunduğundan davaya 07.07.2022 tarihli duruşmada tüketici sıfatıyla devam edildiğini, tüketici uyuşmazlıklarında zorunlu arabuluculuk şartı getiren 7251 sayılı Kanun, 22.07.2020 tarihinde onaylanıp 28.07.2020 tarihinde yürürlüğe girdiğini, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a 73 üncü maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 73/A maddesine göre, (aynı maddede sayılan istisnai hususlar hariç olmak üzere) tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunu, buna göre tüketici işlemlerinden kaynaklanan hukuki uyuşmazlıklar için, tüketici mahkemelerinde dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulması zorunlu olup, aksi halde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verileceğini, davadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı hususunun davacının da kabulünde olduğunu, dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115 inci maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyeceğini, bu açıklamalar ışığında dosyadaki bilgi ve belgelerden zorunlu arabuluculuğa tabi eldeki davada, davadan önce arabuluculuk dava şartı sağlanmadan dava açıldığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davanın Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla açıldığını, mahkemenin hatalı olarak davanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesine karar verdiğini ve aynı duruşmada dava şartı noksanlığı nedeniyle davayı usulden reddettiğini, oysa davanın hukuksal nedeninin haksız fiil olduğunu, haksız fiile dayalı olarak tazminat isteminde bulunduklarını, mahkemenin ise yanılgılı olarak davanın sözleşmeye dayandığı gerekçesiyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girdiğine hükmettiğini, görevsizlik kararının da usulüne uygun verilmediğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava tarihi itibariyle zorunlu arabuluculuk dava şartını düzenleyen yukarıda belirtilen yasa hükmünün yürürlükte olmasına göre sair istinaf itirazları yerinde olmadığını ancak, davacının tüketici olması sebebiyle harçtan muaf olmasına rağmen yazılı şekilde mahkemece davacı aleyhine harca hükmedilmesi isabetli görülmediğini, ne var ki yukarıda belirtilen hukuka aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulüne, sair yönlerden reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü aynı nedenlerle, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6502 sayılı Kanun'un 73/A maddesi
2.6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi
3. Değerlendirme
1. 6502 sayılı Kanun'un 73/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan '' a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar, b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar, c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar, ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar, d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar'' hariç Tüketici Mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.
2. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na "Dava Şartı Olarak Arabuluculuk" başlığı ile eklenen 18/A maddesinin ikinci fıkrasında; "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi getirilmiştir.
3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesinin kararında da; dava açılmadan önce davanın niteliği itibariyle arabulucuya başvurulması gerekirken başvurulmadığı anlaşıldığından, yukarıda anılan düzenlemelere uygun olarak arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı tarafın yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.