Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2223 E. 2024/2041 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketici derneğinin, davalı GSM operatörünün fatura ödemelerinde kredi kartı kullanan abonelerden haksız yere hizmet bedeli aldığı iddiasıyla açtığı muarazanın giderilmesi ve ödenen bedellerin iadesi davasında, davalının husumet itirazı ve davanın reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı GSM operatörü ile ödeme kuruluşu arasında organik bağ bulunduğu ve tüketiciden ek hizmet bedeli alınmasının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesine aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı şirketin yasalara aykırı şekilde abone/tüketicilerden aylık fatura bedellerini kredi kartı ile ödemeleri esnasında her bir tüketiciden hizmet bedeli adı altında 1.5 TL kesinti yaptığını, bu hususun münferit olmayıp tüm tüketicileri kapsayan genel birer uygulama niteliğinde olduğundan tüketicileri koruma derneği olarak müvekkilinin taraf ehliyetinin bulunduğunu ileri sürerek; davalı şirketin abone tüketicilerden aylık fatura bedellerini kredi kartı ile ödemeleri esnasında her bir tüketiciden hizmet bedeli adı altında yaptığı 1.5 TL kesinti uygulamasına son verilmesine, davalı şirketin acentalara başvuran tüketicilere bugüne kadar yapılan kesintilerin ayrı bir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın ödemesine ve başvurmayan tüketicilere bir sonraki fatura dönemine yansıtılarak iadesinin sağlanmasına, bu kararın ulusal düzeyde yayınlanan en az 3 gazetede ilan edilmesine ve ilan ücretinin davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu edilen 1.5 TL fatura ödemeye aracılık hizmeti nedeniyle ödeme hizmeti sağlayıcısı tarafından alınan hizmet bedeli olup bu tutarı müvekkili şirketin tahsil etmediğini, müvekkil şirketin taraf sıfatının bulunmadığını savunarak, davanın husumet yokluğundan reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce verilen müzekkere cevabından dava konusu kesintilerin aktarıldığı şirket olan "Turkcell Ödeme ve Elektronik Para Hizmetleri A.Ş." (TÖHAŞ) ile davalı arasında organik bağlantı olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davalının husumet itirazının yerinde görülmediği, 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu'nun 17 nci maddesinin 1 inci maddesine göre ''üye işyerleri kart hamillerinden kartın kullanılması dolayısı ile komisyon vb isim altında ilave bir ödemede bulunmasını isteyemez .'' 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri Ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun "Ödeme Hizmeti" başlıklı 12 nci maddesinin 2 nci fıkrasının b bendinde ''... Aşağıda yer alan işlem ve hizmetler bu Kanun kapsamında ödeme hizmeti olarak değerlendirilmez: … ''... Ödeme işleminin, gönderen ya da alıcı namına mal veya hizmet pazarlığına ya da alım satımına yetkili olan ticari temsilci aracılığıyla yapılması” şeklinde düzenlendiği, burada ''... gönderen ya da alıcı namına mal veya hizmet pazarlığına ya da alım satımına yetkili olan ticari temsilci aracılığıyla yapılması...'' şeklinde ifade edilen ve işlemi gerçekleştiren kurumların davalı ... şirketinin acentaları olduğu ve bu kurumların ödeme kuruluşu niteliği taşımadığı, yasal düzenlemeler gereği davalı ile arasında organik bağlantı olduğu anlaşılan TÖHAŞ'ın kredi kartı ile fatura ödemesi yapılmasının durumlarında günümüz ekonomisi koşullarında nakit parası bulunmadığı için kredi kartı ile ödeme yapma seçeneğine yönelen tüketicilerden 1.5 TL ilave tahsilat yapılması hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin abone - tüketicilerden aylık fatura bedellerini kredi kartı ile ödemeleri esnasında her bir tüketiciden hizmet bedeli adı altında yaptığı 1,50 TL kesinti uygulanmasına son vermesine, davalı şirketin acentelere başvuran tüketicilere bugüne kadar yapılan kesintilerin ayrı bir mahkeme kararına ihtiyaç olmaksızın ödemesine ve başvurmayan tüketicilere bir sonraki fatura dönemine yansıtılarak iadesinin sağlanmasına, bu kararın 6502 sayılı Kanun'un 73 üncü maddesinin 7 nci fıkrası kapsamında ulusal düzeyde yayınlanan en az üç gazetede ilan edilmesine ve ilan ücretinin davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; dava konusu edilen 1,5 TL ödemeye aracılık hizmeti nedeniyle ödeme hizmeti sağlayıcısı tarafından alınan hizmet bedeli olduğunu, bu tutarın müvekkil şirket tarafından tahsil edilmediğini, müvekkil şirket, faturalı hat sahibi abonelerine faturalarını ödeyebilmeleri için çok sayıda kanal ve yöntem sunduğunu, bu yöntemlere ilişkin bilgilendirme müvekkil şirketin ''faturamı nasıl ödeyebilirim'' başlıklı internet sayfası üzerinden ayrıntılı olarak yayınlandığını, şirketin abonelerin, fatura bedellerini ödeme yöntemini seçme konusunda serbest olduğunu, müvekkil sunduğu iletişim hizmeti bedeli haricinde abonelerinden başkaca bir bedel tahsil etmediğini, aboneler, kredi kartı ile ve TÖHAŞ kanalını seçerek ödeme yapmak isterlerse söz konusu ödeme yine ayrı bir tüzel kişiliğe sahip BDDK tarafından yetkilendirilmiş dava dışı TÖHAŞ tarafından sunulan aracılık hizmeti kapsamında, TÖHAŞ'ın kendi pos cihazı üzerinden yapıldığını, bu hizmet karşılığında da TÖHAŞ tarafından bir aracılık ücretinin tahsil edildiğini savunarak, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı dernek tarafından GSM faturasının kredi kartı ile ödenmesi sırasında karşı tarafça alındığı ileri sürülen 1,5 TL'lik hizmet bedelinin alınmaması yönünden tespit davası niteliğinde topluluk davası açabilirse de alınan bedellerin iadesi talepli davanın açılamayacağı, davacı derneğin topluluk davası niteliğinde 1.5 TL hizmet bedelinin iadesi talebi yönünden davada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, davalı bayisinden kredi kartı ile ödeme belgelerinde 1,5 TL hizmet bedeli alındığı, alınan 1,5 TL hizmet bedelinin fatura tahsilat ücreti olduğu, bu ücretin 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkındaki Kanun'un 12.1 (e) maddesi uyarınca ödeme kuruluşu tarafından fatura ödemelerine aracılık hizmetine karşılık alınan hizmet bedeli olduğu, davalı şirket tarafından tahsil edilmediği, faturayı tahsil eden TÖHAŞ ünvanlı başka şirket tarafından alınan hizmet bedeli olduğu, bu ödemenin aracılık eden dava dışı şirkete ödenmesi sebebiyle davalı şirketten talep edilemeyeceği, abonelerin ödeme yapma seçeneklerinin bulunduğu, seçmiş olduğu ödeme şekline göre müşterinin aracılık hizmet ücretini ödemesi gerektiği, bu hususun davalı şirketin web sitesinde "faturamı nasıl ödeyebilirim" başlıklı bölümde ayrıntılı olarak anlatıldığı, bu açıdan tüketicilerden alınan işlem ücretinin yasal dayanağının 6493 sayılı Kanun olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf mahkemesinin dava konusu tahsilatların TÖHAŞ ünvanlı davalı dışında bir şirket tarafından yapıldığı yönündeki gerekçesinin dayanaksız olduğunu, dava tarihinden önce bu tahsilatları TÖHAŞ ünvanlı şirketin yaptığına dair bir bilgi ve belge olmadığını, davalı şirket ile TÖHAŞ arasında organik bağ bulunduğunu, tüketicilerin dava konusu ödemeyi bu şirkete değil, davalı şirkete yaptıkları kanısı ile hareket ettiklerini, iki şirketin aynı marka ve logoyu kullanıyor olmalarından davalı şirketin bağlı olduğu şirketler grubunun kendi faturalarını tahsil ederken ödeme hizmeti adı altında ek bir gelir elde etmek için TÖHAŞ'ın kurulduğu anlamına geldiğini, aralarında organik bağ bulunan bu diğer şirketin, davalı şirketin faturalarını tahsil etmesi davalı şirketin 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun "Ödeme Hizmeti" başlıklı 12 nci maddesinin ikinci fıkrasının b bendi:“(2) Aşağıda yer alan işlem ve hizmetler bu Kanun kapsamında ödeme hizmeti olarak değerlendirilmez: … b) Ödeme işleminin, gönderen ya da alıcı namına mal veya hizmet pazarlığına ya da alım satımına yetkili olan ticari temsilci aracılığıyla yapılması” şeklindeki düzenlemesinin ve 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında “Tüketiciden; kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemez.” şeklindeki düzenlemesine karşı kanunun amir hükmünü dolanarak haksız kar elde etme çabasının sonucu olduğunu, TÖHAŞ'ın abonelik sistemi ile çalışan başka şirketlerin (su, elektrik, doğal gaz, hatta telefon) faturalarını tahsil etmesinde yasaya aykırı bir durum olmadığını, Turkcell grubu bünyesinde faaliyet gösteren davalı şirketin faturalarını tahsil etmesi durumunda, yasayı muvazaalı olarak aşma niyeti ile hareket eden davalı şirketin haksız tahsilattan sorumlu olduğunu, TÖHAŞ ile davalı şirket arasında organik bağ bulunduğundan tahsil edilen ücretlerin Turkcell Şirketler grubuna aktarılacağını, İstinaf Mahkemesinin abonelerin ödeme yapma seçeneklerinin bulunduğu gerekçesi ile dava konusu kesintilerdeki, yasaya aykırılığın rıza ile ortadan kalktığını beyan etmiş ise de iadesi için çok sayıda tüketici başvurusunun bulunduğunu, ödeme esnasında bir hizmet bedelini de ödemek zorunda olduklarının farkında olmadıklarının böylece iradelerinin fesada uğratıldığı kanaatinde olduklarını gösterdiğini, taleplerinin tüketicilerin davalı şirkete karşı bir hakları bulunduğunun tespiti mahiyetinde olduğunu bu nedenle aktif husumet yokluğundan red kararı verilmesinin doğru olmadığını, davalı şirketin acenteleri üzerinden ödeme yapan her bir tüketicinin kimlik bilgileri ve yersiz olarak yapmış oldukları ödemelerin toplam miktarı karar içerisinde yer almadığını, bir tüketicinin bu kararı bireysel olarak takibe koyması mümkün olmadığı gibi, kendisi doğrudan alacaklı olmaması ve alacağın da toplam miktarının belli olmaması sebebiyle müvekkil-derneğin de kararın bu kısmını icraya koymasının mümkün olmadığını, davalı şirkete yönelik milyonlarca yargı başvurusu yapılması yerine doğrudan şirket tüketici arasında sorunu çözecek bir hukuki zemin oluşturmak suretiyle, "tüketicilere söz konusu ekonomik değer üzerinde bir maliyet, gecikme veya aşırı yük getirmeyen ve aynı zamanda topluma ve işletmelere aşırı yük getirmeyen bir çözüm" sunduğundan talepleri yönünden aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, fatura ödeme hizmeti bedelinden doğan muarazanın giderilmesi ve ödenen paranın iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 113 üncü maddesi

2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrasının ilk cümlesi; "Tüketiciden kendisine sunulan mal veya hizmet kapsamında haklı olarak yapılmasını beklediği ve sözleşmeyi düzenleyenin yasal yükümlülükleri arasında yer alan edimler ile sözleşmeyi düzenleyenin kendi menfaati doğrultusunda yapmış olduğu masraflar için ek bir bedel talep edilemez."

3. 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun 12 nci maddesinin 1 inci fıkrasının e bendi; Fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetleri,

4. 27.06.2014 tarihli ve 29043 sayılı Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesinin altıncı fıkrası; Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılan fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmetlerin yürütülmesinde, kuruluşun fatura üreten kurumlar ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapması şarttır.

3. Değerlendirme

1. Davacı derneğin davaya konu kesintilerin başvuran tüketicilere ödenmesi ve başvurmayan tüketicilerin de faturalarına yansıtılarak iadesinin sağlanması ve kararın gazetede ilan edilmesi taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanun'un ilgili maddesi gereğince tespit ya da muarazanın giderilmesi niteliğinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin bu taleplerine ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmektedir.

2. Turkcell abonelerinin fatura ödemeleri sırasında fatura ödemelerine aracılık edilmesine yönelik hizmet bedeli olarak dava dışı TÖHAŞ tarafından tahsil edildiği ve ilgili yönetmelik hükmüne göre ödeme kuruluşunun fatura üreten kurum ile adlarına tahsilat yapılabilmesi konusunda sözleşme yapması şartı nazara alındığında sözleşmenin tarafı olmayan tüketicilerden hizmet bedeli adı altında tahsilat yapması yerinde görülmemiştir.

3. Ayrıca, 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin 3 üncü fıkrası uyarınca aralarında organik bağ olduğu anlaşılan davalı şirket ile dava dışı bahsi geçen ödeme kuruluşunun faturanın tahsili sırasında tüketiciden ek bir bedel talep etmesi de doğru görülmemiştir.

4. O halde, yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının bu yöne ilişkin taleplerini davalı şirkete karşı ileri sürebileceğinden Bölge Adliye Mahkemesince, abone tüketicilerin fatura bedellerini kredi kartı ile ödemeleri esnasında her bir tüketiciden hizmet bedeli adı altında aldığı hizmet bedelinin uygulamasına son verilmesi talebi hakkında davacı lehine muarazanın giderilmesine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca davacı vekili yararına BOZULMASINA, Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.