Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2224 E. 2024/1928 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet akdinin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak davasında davacıların, vekalet alan davalıların vekaletname kapsamını aşarak kendilerini zarara uğrattıklarını ispatlayıp ispatlayamadıkları hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamadıkları, aksine dosyaya sunulan bir belgenin içeriğinin davacı muris tarafından daha önceki bir yargılamada kabul edilmiş olduğunun anlaşılması ve bu durumun davalıların iddialarını destekler nitelikte olması değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen vekaletin kötüye kullanılmasından kaynaklanan alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde davacılar vekili Avukat Kaan Devecioğlu'nun sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı muris vekili; davalılardan ...'in verilen 03.10.2003 tarihli ve 8573 yevmiye nolu vekaletnameye istinaden kendisine ait birçok değerli taşınmazını satıp paraya çevirdiğini, ancak bedellerini kendisine ödemediğini, taşınmazları değerinin çok altında satarak kendisini zarara uğrattığını, ayrıca çok uzun yıllar dairelerinin kira bedellerini de tahsil ettiği halde bunları da ödemediğini, diğer davalı ... ile birlikte hareket ederek kandırmak suretiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalattırdıklarını, gerçek iradesini taşımayan bu sözleşme ile daire istediklerini, ayrıca davacıya kredi kullandırdıklarını ve çekilen 200.000,00 TL'yi kendi hesaplarına aktardıklarını, davalıların birlikte iş yaparak uzun yıllar boyunca tek başına yaşayan ev kadını, cahil olmasından faydalanarak kandırdıklarını ileri sürerek; alacaklarının ve uğramış olduğu zararın tespitine, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiş, 09.04.2015 tarihli dilekçe ile talebini 1.250.000,00 TL'ye yükseltmiştir. Davacı yargılama sırasında vefat etmiş, mirasçıları ....ve ... yargılamaya devam etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davalılardan ...'in davacı ile aralarındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince hakkını önce ihtarname ile istediğini ancak verilmemesi nedeniyle Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyası ile dava açtığını, davacının sırf bu davanın sürüncemede bırakılması için eldeki davayı açtığını, ayrıca davalıların davacının haklarını vermemiş, davacı da iddia ettiği bedelleri almamış ise zamanaşımına uğrayıncaya kadar yıllarca neden beklediğini, davalıların ayrıca davacının hukuksal sorunları ile de yakından ilgilendiklerini, çözüm üretmeye çalıştıklarını, bir çok kişinin çevreden davalıların davacıya kol kanat gerdiğini bildiklerini, taraflar arasındaki ilişkinin davacı adına kayıtlı taşınmazda arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapımı aşamasında 29.12.1997 tarihinde başladığını, bu kapsamda aynı tarihli vekaletnamenin verilerek 1 yıl içinde tamamlanan inşaatın tapuda tescilinin yapıldığını, inşaatın kısa sürede tamamlanmasının davacının davalılara olan güvenini artırdığını, bu tarihten sonra da her türlü sorunları ile de müvekkillerinin ilgilendiğini, davacının satılan daire bedellerini ve kira bedellerinin kendisine ödenmediği iddiasının doğru olmadığını, dava dilekçesinde yer alan 03.10.2003 tarihli 8573 yevmiye nolu vekaletnamenin eldeki dava ile bir ilgisi olmayıp müvekkillere böyle bir vekaletnamenin verilmediğini, davacının iddia ettiği vekaletnamenin 09.07.2003 tarihli ve 8572 yevmiye nolu vekaletname olabileceğini, söz konusu vekaletname ile davacıya müvekkili ...'in arsa payı karşılığı yapmış olduğu inşaatlarda 12 dairenin satışına ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 14.05.2015 tarihli ve 2011/163 E., 2015/273 K. sayılı kararıyla; zamanaşımı süresinin dolduğu ve davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemece davanın reddine ilişkin verilen karara yönelik süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.04.2017 tarihli ve 2015/42474 E., 2017/4982 K. sayılı kararıyla, davacı vekilinin sair temyiz itirazları incelenmeksizin, Mahkemece, zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek ret gerekçesi oluşturulduğu gibi, ayrıca davacının davasını ispatlayamadığı da belirtilerek esastan da ret gerekçesi oluşturulduğu oysaki, öncelikle usulden ret sebebi var ise, davanın bu usulü ret sebebi nedeniyle reddi gerekli olup, hem usulden hem de esastan ret kararı verilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların davacıyı kandırdığına ilişkin yani hile hukuki nedenine ilişkin iddiasını ispatlamaya yönelik herhangi bir belge ve tanık anlatımında bulunmadığı, her ne kadar davacı davalılar tarafından kandırıldığını iddia etse 1997 yılından 2005 yılına kadar davalılara müteakip kerelerde verdiği vekaletnameler ve bu şekildeki vekalet ilişkisinin uzun süre devam etmiş olması nedeniyle davacının davasını ispatlayamadığı, açılan işbu davanın Edremit 1.Asliye

Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyasından kısa bir süre sonra karşı dava olarak açılmış olması nedeniyle davacının kötü niyetine karine teşkil ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; davalılar kendilerine verilen vekaletnameler ile murise ait taşınmazları satarak, çok sayıda taşınmazın kiralarını alıp kendisinde tuttuğunu, ayrıca murise ait taşınmaz üzerine yaptığı bina için 200.000,00 TL kredi çektirerek murisi borçlandırdığını, murisin parası ile murisin arsası üzerinde inşaat yapan davalıların hile ile murise kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalattıklarını, bu sözleşmeye dayanarak murisin parasıyla yaptıkları binanın %65 oranındaki arsa payının kendi adlarına tescili için dava açtıklarını, davalıların söz konusu davayı açmaları ile zararın doğduğunu, davalıların hakları olmadığı halde tapu iptal davası açarak söz konusu dosyada davalı ... adına tescil kararı verilmesi halinde ortaya çıkacak olan zararın varlığı Mahkemece kabul edilmeyerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalıların murise ait taşınmazları vekalet ile satıp bedelini ödemedikleri, kira parasını murise vermedikleri, muris adına kredi çektirip tahsil ettikleri parayı murise vermediklerinden bu şekilde murisin davalılarından alacaklı olduğunun ispat edildiğini, davalıların tüm beyanlarında muristen vekalet alarak satışları yaptıklarını ikrar ettiklerini, davalılar tarafından murise ait 128.000,00 TL'lik kira bedelinin alındığı hususunun dosyaya sunulan el yazısı belge ile ikrar edildiğini, ayrıca dinlenen kiracı tanığın da kira bedellerini davalı ...'e ödediğini beyan ettiğini, Mahkemenin gerekçesinde yer alan ve muris adına açılan Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyasındaki davanın kesinleştiği belirtilmiş ise de kesinleşmediğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekalet akdinin kötüye kullanılmasına dayalı alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 506 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Mahkeme kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacıların vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamadıkları, dosyaya sunulan 22.10.2008 tarihli belge içeriğinin Edremit 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/55 E. sayılı dosyasında davacı muris tarafından kabul edildiği anlaşılmakla davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Mahkeme kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edenlere yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,11.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.