Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2228 E. 2024/108 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı belediyenin davacıdan satın aldığı aracın bedelinin ödenmesinden kaynaklanan alacak davasında, asıl alacağın yargılama sırasında ödenmesine rağmen işlemiş faize de hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde asıl alacakla birlikte temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi de talep etmiş olması ve asıl alacağın yargılama sırasında ödenmesinin faiz alacağını ortadan kaldırmaması gözetilerek, mahkemenin davayı kabul edip faize hükmetmesi ve ödenen asıl alacağın infaz aşamasında mahsup edilmesi gerektiğine karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2164 E., 2023/418 K

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/448 E., 2022/73 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Belediyenin 07.11.2018 tarihli yazısı ile müvekkili kurumdan bir adet kombine kanal açma ve temizleme aracı satın almak istediğini, araç bedelinin 440.000,00 TL’lik kısmının yatırım teşvik belgesi kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından karşılanacağının belirtildiğini, satış bedelinin 831.558,00 TL olarak kararlaştırılmış olup, davalı tarafça 391.558,00 TL’lik kısmın ödenmesi üzerine teslim tesellüm işlemlerinin gerçekleştirildiğini, gerek ilgili Bakanlığa gerekse davalı belediyeye yazılı olarak bildirimde bulunulmasına rağmen bakiye bedelin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 440.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 13.01.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; görev ve zamanaşımı itirazında bulunmuş; esasa yönelik olarak, dava konusu aracın 440.000,00 TL bakiye bedelinin nakdi yardım kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkili Belediyenin sorumlu olduğu 391.558,00 TL’lik kısmı ödeyerek aracı teslim aldığını, davacının müvekkilinden talep edebileceği herhangi bir hak ve alacağı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ... tarafından dava açıldıktan sonra 20.08.2020 tarihinde 440.000,00 TL’nin davacı kuruma ödendiği, buna ilişkin ödeme belgelerinin dosyaya sunulduğu ve buna göre davanın konusuz kaldığı; davanın açılmasına davalı tarafça sebebiyet verildiğinden davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği; öte yandan, davacı tarafça ana paraya işlemiş faiz miktarıyla ilgili müddeabih haline getirilip harcı yatırılmış bir miktar bulunmadığından, işlemiş faiz isteği yönünden karar verilmesinin bu aşamada mümkün olmadığı gerekçe gösterilerek davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili; davalının bakiye satış bedelini ödemesi gereken tarih ile ödediği 20.08.2020 tarihleri arasında işlemiş olan yasal faiz alacağından da sorumlu olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; müvekkilince söz konusu ödemenin dava açıldıktan sonra değil, 2018 yılı içerisinde yapıldığını, davacı tarafça olmayan alacağa ilişkin dava açıldığından davanın reddine karar verilerek müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, ödeme hususunda eksik inceleme yapıldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı kurumun dava dilekçesinde, alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği bu nedenle yargılama aşamasında ödenen asıl alacağın temerrüt tarihinden ödeme tarihine kadar olan işlemiş faizini de talep etme hakkı bulunduğu; dosya kapsamına alınan bilgi ve belgelere göre, dava konusu alacağın 15 gün içerisinde ödenmesi talebini içeren temerrüt ihtarının 13.01.2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, ihtarnamenin tebliğ tarihine 15 gün ilave edilmesiyle temerrüt tarihinin 29.01.2020 olduğu, dava konusu 440.000,00 TL alacağın davalı tarafından 20.08.2020 tarihinde banka havalesi yoluyla davacıya ödendiği anlaşılmakla davacının, temerrüt tarihi olan 29.01.2020 tarihinden ödeme tarihi olan 20.08.2020 tarihine kadar işlemiş faiz alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, işlemiş faiz talebi yönünden karar verilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetli olmadığı gerekçe gösterilerek, davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve 440.000,00 TL'nin temerrüt tarihi olan 29.01.2020 tarihinden 20.08.2020 tarihine kadar işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; 440.000,00 TL’nin davalı tarafça 20.08.2020 tarihinde ödendiği anlaşıldığından, yapılan ödemenin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf itirazlarına ek olarak, müvekkili tarafından dava konusu borcun ödendiğinin kabul edilmesine rağmen hüküm kısmında davanın kabulü ile alacağın ödenmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmelerinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 209 ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı vekilinin dava dilekçesinde açıkça dava konusu alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ettiğinin ve Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmekle birlikte davaya konu asıl alacağın davalı tarafından yargılama sırasında ödenmesi sebebiyle yapılan bu ödemenin, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla infaz aşamasında dikkate alınmasına dair karar verildiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun bulunduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

3