Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2307 E. 2024/239 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı hastane ve doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranıp davranmadığına ve bu sebeple maddi-manevi tazminat talep edilip edilemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hekimin kusurlu olmadığına dair bilirkişi raporu ve kolonoskopi işleminin doğal bir komplikasyon içerdiğine dair tespitler gözetilerek davanın reddine, ancak vekalet ücretinin hatalı hesaplandığı gerekçesiyle bu hususta karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2021/168 E., 2022/384 K.

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 03.02.2014 tarihinde kolonoskopi yaptırdığını ve polibin alındığını, taburcu edilmesinin akabinde yaşadığı rahatsızlıklar sebebi ile ertesi gün tekrar hastaneye gittiğini, yapılan muayene sonucunda bağırsağının kesilmesi (delinmesi) sebebiyle bağırsak içerisinde bulunan maddelerin iç organlarına yayıldığının tespit edildiğini ve hemen ameliyata alındığını, ameliyatına sebebiyet veren durumun davalı doktorun hatasından kaynaklandığını belirterek; harca esas değer 5.000,00 TL gösterilip bu değer üzerinden harç ödenmek suretiyle, davacı tarafından harcanan 1.789,00 TL hastane masrafı, iş görmezlikten kaynaklı 290.358,00 TL maddi tazminat, vücut bütünlüğü yaşam boyu zarar gördüğünden 100.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 392.147,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 06.06.2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak; 1.789,00 TL hastane masrafının, 100.000,00 TL manevi tazminatın ve 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinde işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı MLP Sağlık Hizmetleri A.Ş. (Eski ünvanı Medical Park Sağlık Hizmetleri A.Ş.) vekili; dava konusu kolonoskopi ve poliplerin alınmasına ilişkin işlemde hekim hatasının mevcut olmadığını, müdahalelerin zamanında ve yerinde yapıldığını, tıbbi müdahalenin noksansız tamamlandığını, davacının iddilarının yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı ... vekili; davacıya tüm gerekli riskler konusunda bilgiler verildikten sonra onam formu alınarak kolonoskopi ve tespit edilen poliplerin alınması işleminin yapıldığını kolonoskopi ve polipektomi gibi kesi işlemi gerektiren uygulamalarda perforasyon riskinin yüksek olduğunu, bu riskin en aza indirilmesi için gerekli özenin gösterildiğini, ortaya çıkan sonucun doğal bir komplikasyon olduğunu, müvekkilinin hata ve kusurunun bulunmadığını, davacının sunduğu raporların geçici iş göremezlik raporu olduğunu, sürekli maluliyetinin bulunmadığını, çalışmaya devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.07.2017 tarih ve 2016/781 E., 2017/1513 K. sayılı kararıyla; işlemlerin doğru endikasyon ile yapıldığı, ortaya çıkan komplikasyonun tanısının zamanında konulduğu, sonrasında uygun tedavisinin yapıldığı, kolonoskopi ve poliplerin alınması işlemi esnasında bağırsak perforasyonunun oluşabilecek bir komplikasyon olduğu, bilgilendirme formunda kolon mukozasında delinme olasılığının belirtildiği, bu komplikasyona gereken müdahalenin yapıldığı, tanı konulmasında ve tanıya uygun olarak yapılan işlemlerde hekim hatasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir;

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin 10.07.2017 tarihli kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; harca esas değer göz ardı edilerek hesaplanan vekalet ücretinin hatalı olduğunu, hatalı tıbbi tedavi nedeniyle davalıların sorumluluğunun oluştuğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2017/2084 E., 2018/1142 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince aldırılan İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan 08.06.2017 tarihli bilirkişi raporunda işlemlerin doğru endikasyonla yapıldığı, ortaya çıkan komplikasyonun tanısı zamanında konularak uygun tedavisinin gerçekleştirildiği, doktor hatası ve ihmalinin bulunmadığı hususlarının tespit edildiği raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bu yönden yapılan istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, davacının cevaba cevap dilekçesinde dava değerinin 6.789,00 TL olarak belirlediği, bu miktar üzerinden vekalet ücreti hesaplanması gerektiği gerekçesiyle davacının vekalet ücretine ilişkin istinaf taleplerinin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararındaki hükmün dördüncü fıkrasındaki davalılar yararına takdir olunan maddi tazminat yönünden 23.478,82 TL manevi tazminat yönünden 990,00 TL olmak üzere toplam 24.468,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ibaresinin hükümden çıkartılmasına ve yeni bir bend eklenerek kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine AAÜT gereğince takdir olunan 990,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine yazılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bu şekilde düzeltilmesine, davacının sair istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli kararına karşı davacı vekili ve davalılardan Medical Park Sağlık Hizmetleri A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 01.06.2020 tarihli ve 2020/1662 E., 2020/4063 K. sayılı ilamıyla; Hükme esas alınan raporun davacı tarafın itirazlarını karşılar mahiyette olmadığı, Mahkemece, rapor düzenlemeye ehil ve donanımlı bir üniversitede, konusunda uzman, içerisinde Gastroenteroloji uzmanlarının da bulunduğu, akademik kariyere sahip 3 kişilik bilirkişi kurulundan, dava konusu olayda davalılara atfı kabil bir kusur olup olmadığı hususunda, nedenlerini açıklayıcı, taraf, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, davalıların kusurlu olup olmadığının açık olarak belirlenmesi, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı, gerekçesiyle, davalılardan Medical Park Sağlık Hizmetleri A.Ş.'nin temyiz itirazlarının incelenmeksizin, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına, dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bozma ilamına uygun olarak ilk rapora yapılan itirazları karşılayacak şekilde alınan bilirkişi raporunda, kolonoskopi işlemi nedeniyle hekime atfı kabil bir kusur bulunmadığı, kolonoskopi işlemlerinin günü birlik işlemler olması nedeniyle gerekli tetkikler yapıldıktan sonra davacının taburcu edilmesinde de hekime bir kusur yüklenemeyeceğinin tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın reddine davalılar vekili yararına maddi tazminat yönünden takdir olunan 43.650,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; dava dilekçesini tekrarlayarak, hatalı tıbbi müdahale nedeniyle bağırsakta kesi ve delinme meydana geldiğini, 05.02.2014 tarihli hastane raporunun teşhis kısmının ilk halinde genel tıbbi muayene denildiği halde sonradan müvekkilinin itirazı üzerine kesi ve delinme hususunun eklendiğini, ameliyattan ücret alınmadığını, bu durumların kusurun göstergesi olduğunu, müvekkilinin bu olay nedeniyle 3 ameliyat geçirdiğini, kendisinde kalıcı hasar kaldığını, bu nedenle bağırsakların tıkandığını, davalıların olaydan sorumlu olduklarını ve zararı gidermekle yükümlü olduklarını, Adli Tıp İhtisas Dairesinden yeniden rapor alınması gerekirken, ek bilirkişi raporu istendiğini, bu konudaki taleplerinin dikkate alınmadığını, bilirkişinin somut delile dayanmadan sadece görüşünü belittiğini raporun gerekçesiz ve yetersiz olduğunu ve hükme esas alınamayacağını, kararın hukuka aykırı olduğunu, davaya esas değerin 5.000,00 TL olduğunu, vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını, Bölge Adliye Mahkemesi kararında dava değerinin 6.789,00 TL olduğu ve vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesaplanması gerektiği ortaya konulduğu halde, İlk Derece Mahkemesince vekalet ücretinin hatalı belirlendiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı hastane ve doktorun vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun vekâlet sözleşmesi, üst başlıklı 502 nci maddesi ve devamı maddeleri.

2. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret, kenar başlıklı 13/1 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, Mahkemece uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesine ve özellikle bozma ilamından sonra Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim görevlilerinden alınan kök ve ek raporda ortaya çıkan sonucun doğal bir komplikasyon olduğu ve zamanında tanısının konularak, uygun tedavisinin yapıldığı, kolonoskopi işlemlerinin günübirlik işlemler olduğundan herhangi bir aksi durum olmadıkça hastaların bir iki saat içerisinde hastanın işlem sonrası hastanede kalmasının gerekli olmadığı, gerekli tetkikler yapılarak hastanın taburcu edildiği, yapılan uygulamanın tıbbi literatür ve bilgi çerçevesinde uygun olduğu, tıbbi bir hata ve organizasyon hatasının bulunmadığı hususlarının tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, anlaşılmasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı vekilinin, vekalet ücretine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince, davacı vekilinin 06.06.2016 tarihli cevaba cevap dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.789,00 TL hastane masrafı, 100.000,00 TL manevi tazminat 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinde işleyecek faizi ile tahsilini istediği maddi tazminat yönünden dava değerinin 6.789,00 TL olduğu anlaşılmakla, davanın reddine karar verildiğine göre, yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13 üncü maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti altında kalmamak kaydıyla 6.789,00 TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, dava değeri olarak belirlenen 290.358,00 üzerinden vekalet ücreti hesaplanarak 43.650,12 TL tutarında vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından fazla vekalet ücreti hesaplanması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerektir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının üçüncü bendinde yer alan Davalılar vekili yararına maddi tazminat yönünden takdir olunan 43.650,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine ibaresinin çıkartılarak yerine 3- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 4.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara ödenmesine ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.