Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2306 E. 2024/242 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kredi kartı borcundan dolayı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, bankanın özen yükümlülüğünü ihlal edip etmediği ve davalının limit üzerindeki harcamalardan sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Bankanın, kredi kartı hamili olan davalının limitinin üzerindeki harcamalarına provizyon vererek özen yükümlülüğünü ihlal ettiği ve bu nedenle ağırlaştırılmış sorumluluğu gereği zarardan sorumlu olduğu, ayrıca davalının itiraz dilekçesinde limit üzerindeki harcamalara itiraz ettiği gözetilerek yerel mahkemenin davayı red kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/252 E., 2022/415 K.

DAVA TARİHİ : 27.09.2013

Taraflar arasında Mahkemede görülen itirazın iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 11. Hukuk Dairesince davanın kısmen kabulüne dair Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı Bankanın davalı hakkında Ulukışla İcra Müdürlüğünün 2013/73 E. sayılı dosyası ile kredi kartı borcundan dolayı 56.953,97 TL üzerinden icra takibi başlattığını, kredi kartı limitinin 1.000,00 TL olduğunu, ancak ATM'den ödeme yapılarak kredi kartının puan olarak limitinin artırılıp harcama yapıldığını, davalının, Cumhuriyet Savcılığındaki ifadesinde kartı kaybettiğini söylemiş olsa da kart hamilinin davalı olduğunu, işlemlerin davalının kartından yapıldığını, söz konusu harcamalardan davalının sorumlu olduğunu, davalının kredi kartı limiti olan 1.000,00 TL üzerinden takibin devamını istemek suretiyle söz konusu takibe kısmen itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin kullanmış olduğu kredi kartı limitinin 1.000,00 TL olduğunu, borcunun 56.953,00 TL olmasının mümkün olmadığını, kredi kartı ve şifrenin yazılı olduğu kağıdın da içinde bulunduğu poşeti kaybettiğini bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, limit artırımının isteği dışında olduğunu, buna ilişkin ses ve kayıtların Bankaca tutulmasının zorunlu olduğunu, davacı Bankanın, olağanüstü kart hareketlerinden dolayı uyarıcı ikaz edici bir görevi ihmal ettiğini, kötü niyetli dolandırıcılar karşısında kusursuz sorumluluğu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI:

Mahkemenin 17.09.2015 tarihli ve 2013/143 E., 2015/90 K. sayılı kararıyla; benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu olayda davalının kredi kart limitinin 1.000,00 TL olduğu ve kredi kartının limitinin artırım onayının bulunmadığı, 31.12.2012 tarihine kadar limit dahilinde harcama yapıldığı, bu tarihte 19.800,00 TL para yatırılarak puan oluşturulup bu puanların kullanıldığı, daha sonra yatırılan paranında çekilerek 49.519,00 TL eksi puandan borç yansıtıldığı, kart sahibinin limitin üzerinde harcama yapması durumunda bankanın provizyon vermemesi, tedbirli bir tacir gibi davranması gerektiği gerekçesiyle, davanın limit dahilindeki harcamalar yönünden kısmen kabul kısmen reddine 1105,51 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin17.09.2015 tarihli kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesinin 08.06.2017 tarihli ve 2017/16 E. 2017/4747 K. sayılı ilamıyla; davalının kredi kartını şifresiyle birlikte kaybettiğini savcılık sorgusunda bildirmişse de bankaya bu yönde herhangi bir ihbarda bulunmadığı, davacının, alacağının hangi işlemlerden kaynaklandığının açıklaması gerektiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğu, konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Bankanın talep ettiği alacağının ne şekilde doğduğunun tespiti ve davalının savcılıktaki ifadesi de dikkate alınarak uygun rapor çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen İkinci Karar

Mahkemenin 29.05.2019 tarihli ve 2017/114 E., 2019/81 K. sayılı kararıyla; Bankanın kredi kartı ile ilgili gerekli güvenlik önlemlerini almakla mükellef olduğu, kart sahibinin ise banka kartlarını ve şifrelerini özenle koruyarak bilgileri saklamak yönünde sorumlulukları olduğu, davacı Banka tarafından konu edilen harcamalar için gereken tüm önlemler alınmadığından Bankanın kusurlu olduğu, diğer yandan kredi kartına ait güvenlik kodunun davalı tarafından saklanmadığı, ceza dosyasında kart ile birlikte şifresini kaybettiğini ifade ettiği, davalının şifreyi saklama özenini yerine getirmemesi sonucunda bu işlemlerin gerçekleştiği, aynı zamanda bankaya kredi kartını kaybettiğine dair bilgi verilmediği, bu nedenle tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 25.773,48 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemeninn 29.05.2019 tarihli kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16.06.2021 tarihli ve 2020/3852 E. 2021/5124 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra alınan bilirkişi raporunda, davacı bankanın tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, alınan ikinci bilirkişi raporunda ise davacı ve davalının zararın meydana gelmesinde %50 eşit kusurlu olduklarının belirtildiği, bankaların bankacılık işlemlerinin güvenilen tarafı olduğundan ağırlaştırılmış sorumluluğun bir gereği olarak objektif özen yükümlülüğü altında bulunduğu, kusuru az dahi olsa meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, davalının limit dahilindeki sorumluluğu gözetilerek, uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Son Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamındaki gerekçe doğrultusunda bankanın kusurunun bulunması nedeniyle meydana gelen zararın tamamından sorumlu olduğu, davalı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde açıkça 1.000,00 TL dışındaki takibe konu miktara itiraz ettiğinin belirttiği bu nedenle 1.000,00 TL yönünden takip kesinleşmiş olup; bankanın eldeki davayı açmasında 1.000,00 TL yönünden hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; Yargıtay (Kapatılan) 19. Hukuk Dairesi bozma ilamının usuli müktesep hak oluşturduğunu, Mahkeme kararları ve sonra yapılan Bozma ilamının çelişki oluşturduğunu, davalının kartını şifresi ile birlikte kaybetmesinden ve kartı kaybetmesine rağmen iptal ettirmemesinden sorumlu olduğunu, para yatırılarak limit artırma işleminin kart ve şifreyle yapılabileceğini, davalının kartı kaybetmeseydi ya da derhal iptal ettirseydi bu olayların olmayacağı gözetildiğinde, bankaya bir kusur yüklenemeyeceğini, davalının da tam kusurlu olduğundan zarardan sorumlu olduğunu, davalının savunmasının şüpheli işlemlerin kendisinin muvafakati ile yapıldığını gösterdiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kredi kartı borçlarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) "İtirazın İptali" başlıklı 67 nci maddesi,

2. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun (BKKK) Sözleşme şartları kenar başlık 24/3 üncü ve devamı maddeleri.

3. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK.

3. Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına göre, Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilerek bozma ilamı doğrultusunda karar verildiği, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, özellikle, bankaların basiretli tacir gibi objektif ölçüye göre özenle hareket etme yükümlülüklerinin bulunduğu, kart sahibinin limitin üzerinde harcama yapması durumunda, bankanın provizyon vermemesi gerekirken özen yükümlülüğünü ihlal ettiğinden, ağırlaştırılmış sorumluluk kapsamında doğan zarardan sorumlu olmasının gerektiği, davalı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde açıkça 1.000,00 TL dışındaki takibe konu miktara itiraz ettiği, anlaşılmakla; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Kanun’un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.