"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1690 E., 2021/662 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/412 E., 2019/32 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı şirketin, Akhisar'da bulunan şubesi aleyhine, davalının 02.09.2014 tarih 65/9 sayılı yönetim kurulu kararı uyarınca 215.297,69 TL tescil ücreti tahakkuk ettirildiğini ve kararın 06.11.2014 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, davacının bu şekilde bir borcunun bulunmadığını, davalı tarafından Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/7 D.İş Esas sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, rapora karşı itirazlarını sunduklarını, anılan borcun yasal bir bedel olmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu belirterek, davacının davalıya 215.297,26 TL tescil ücretine ilişkin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; Akhisar SHM'nin 2014/7 D.İş numaralı dosyasında alınan bilirkişi raporu, 02.09.2014 tarih 65/9 numaralı yönetim kurulu kararı ve 25/09/2014 tarih 18294 sayılı TOBB yazısı ile yazı ekinde belirtilen 2010/10-11-12, 2012-2013-2014/1-2-3 aylarına ait satış tescili işlemleri 4651-4652-4653-4654-4655 tescil numaraları ile 04.11.2014 tarihinde yapılarak tescil ücreti olarak 215.297,69 TL tahakkuk ettirildiğini, Borsanın bu aldığı kararın ilgili yönetmelik ve kanunlar uyarınca ilam hükmünde olduğunu, 5174 sayılı Kanun gereğince geçerli bir neden olmaksızın belirtilen sürelerde tescil zorunluluğun yerine getirilmemesi durumunda tescil ücreti %50 fazlası ile tahsil olunur hükmü gereği yapılan işlemlerin kanuna uygun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı alacaklının ve davacı borçlunun ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ile davalının tescil ücreti alacağını ispatladığı, davacı tarafça yargılamanın çeşitli aşamalarında merkez şube ayrımı yapılmaksızın yetkisiz Ticaret Borsası tarafından tescil ücreti tahakkuk ettirildiği, merkez ve şube yönünden ayrı ayrı tescile esas satışların belirlenmesi ve davalı alacaklı tarafından borç tahakkukunun bu şekilde yaptırılması gerektiği itirazında bulunulmuşsa da; davacının Vergi Usul Kanunu 175 inci maddesine göre merkezi Balya ve şubesi Akhisar tarafından yapılan işlemleri ayrı ayrı kodlarla defterlerinde takip etmesi gerektiği halde bunu yapmadığının anlaşıldığı, merkez ve şube için ayrı ayrı tescil ücreti tahakkuk ettirilmesi gerekmekte ise de bu ayrımın yapılamamasında temel sebebin davacının ticari defterlerini usulüne uygun tutmaması olduğu, usulüne uygun tutulmayan ticari defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşımayacağı hususunun HMK 222 nci maddesinde açıkça düzenlendiği, tüm bu sebeplerle davacının davalı ... Borsasının tahakkuk işlemine yönelik bu yöndeki itirazını ispatlanamadığından reddolunması gerektiği, hazırlanan bilirkişi raporları dikkate alındığında davacının davalı kuruma 224.803,99 TL borçlu bulunduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, menfi tespit davasının reddine, davalının İİK'nın 72 nci maddesinin dördüncü fıkrası anlamında usulüne uygun şekilde ve süresi içerisinde ileri sürdüğü bir tazminat talebinin olmaması sebebiyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinafında; karara esas alınan bilirkişi raporlarının eksik ve yanlış incelemeler içerdiğinden karar verilmeye elverişli olmadığını, tescil işleminin hangi borsa tarafından yapılacağının, yani öncelikle yetkili borsanın tespitinin yapılmasının gerektiğini, işlem şube tarafından yapılmış olsa dahi satıcının merkezinin yetkili olduğuna dair düzenlemelerin mevcut olduğunu, yetkili yer tespiti yapılmaksızın Akhisar Ticaret Borsasına tescil edilen yönetim kurulu kararının hukuka uygunluğunun kabulü ve buna göre hesaplama yoluna gidilmesinin kabul edilemeyeceğini, iddia sahibinin iddiasını ispatla mükellef olduğunu belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; Mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Ticaret Borsası ile üyesi arasında 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’ndan kaynaklanan tescil ücretinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İle Odalar ve Borsalar Kanunu'nun 46 ncı maddesi.
2. Ticaret Borsalarına Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin Alım veya Satımlarının Tescili Hakkındaki
Yönetmeliğin 11 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama, ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olması ve 5174 sayılı Kanuna uygun olarak davalı tarafça işlem yapıldığı anlaşılmakla, davacı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasını gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.