"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/779 E., 2022/1710 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/871 E., 2019/180 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı Mersin ......, Üretim Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; kiraladığı tarlada karpuz meyvesi dikmek isteyen müvekkilinin davalılardan 34.992 adet aşılı starbust fidesi ve 35.712 adet aşılı mirsini fidesi olmak üzere toplam 70.704 adet karpuz fidesi satın aldığını, müvekkili tarafından fidelerin gerekli ve yeterli tüm ekimlerinin, bakımlarının yapıldığını, hasat döneminde beklenen nitelikten uzak ve hasat olgunluğuna erişmemiş pazarlama ve ticari niteliği olmayan ürünlerin yetiştiğini, durum tespiti için ......., İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğüne başvuru yaptığını ve 01.08.2016 tarihli tutanağa göre tarlada yapılan bitkilerin gelişiminde gerilik, bitkilerde sararma, bitkilerin gövde kısımlarında reçine oluşumu ve karpuz meyvesinde çatlamalar olduğunun tespit edildiğini, Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/117 D. İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, 05.09.2016 tarihli bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ürün elde edilememesinin davalılardan satın alınan fidelerden kaynaklandığını, gelir kaybının 764.664,63 TL olduğunu belirterek, itiraz edilmediğinden kesinleşen bilirkişi raporunda saptanan 764.664,63 TL'nin tespit tarihi olan 05.09.2016 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı Mersin ......, vekili; davacının isteminin zamanaşımına uğradığını, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, tespite dayanarak açılan davada rakamsal hesaplamaların farazi olduğunu, davaya konu fidelerin tamamının sipariş verilen cinsten olduğunu, aynı dönemde bir çok tarlaya aynı tohumdan yetiştirilen fideler ekildiği halde sıkıntı yaşanmadığını, siparişi verilen tohumların el değmeden yetiştirildiğini, Tarım Müdürlüğünün tüm fideleri kontrol ettiğini ve kontrol sonrası uygunluk raporu verdiğini, sipariş üzerine üretilen fidelerin sağlam ve eksiksiz teslim edildiğini, açık arazide yapılan üretimde şartları doğanın belirleyeceğini, oluşabilecek hastalık, zarar ve meyvedeki bozuklukların fideyle bir ilgisinin bulunmadığını, karpuz ekim alanında bazı tespitler yapıldığı belirtilmiş ise de bu tespitlerin hasat döneminde yapıldığını ve sağlıklı olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalı ... vekili; müvekkilinin diğer davalı Mersin ........,şirketi tarafından üretilen aşılı karpuz fidelerini davacıya sattığını, davacının satış bedelini henüz ödemediğini, satış bedelinin ödenmesi ile ilgili dava haklarını saklı tuttuklarını, yokluklarında yapılan delil tespiti raporunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar ayıplı fide satımına dayalı işbu dava açılmışsa da birbiriyle örtüşen bilirkişi raporlarına göre; bitkilerde oluşan zararda, hastalıklı ve sağlıksız fide yanında sonradan birçok faktörün de çok etkili olabileceği, Bakanlığın ilgili elemanlarınca fidelerin makro kontrolleri yapılarak sağlıklı ve normal olduğuna dair sevk belgesi verildiği, sağlam ve sağlıklı teslim edildiği anlaşılan fidelerin kusurlu olduğu konusunun netlik kazanmadığı, bahsedilen olumsuz meyve özelliklerinin stresten ve sulama dengesizliğinden de kaynaklanmış olabileceğinin belirtildiği, raporların hükme esas almaya uygun ve yeterli olduğu, davacı tarafından karpuz fidelerinin ayıplı olduğunun ispatlanamadığı belirtilerek, davanın reddine, davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 2019 yılı Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı Mersin .......,Üretim Pazarlama ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; müvekkilinin ürün elde edememe sebebinin davalılardan satın alınan fidelerden kaynaklandığını ve ürün elde edilememesi sebebiyle uğradığı zararın 764.664,43 TL olduğunun tespit edildiğini, buna ilişkin raporun dosyada mevcut olduğunu, kendisine satılan fidelerin anlaştıkları katalogda belirtilen fidelerden farklı olduğunu, bu durumun bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, fidelerin kusurlu olması sebebiyle ürünlerin hiçbir ticari değerinin bulunmadığını, yargılama devam ederken alınan bilirkişi raporlarının kusurlu olduğunu, kendisinin aldığı rapor ile bu raporlar arasında çelişki bulunduğunu, bilirkişi raporlarına yapılan itirazların değerlendirilmediğini, bu nedenle kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf isteminde bulunmuştur.
2. Davalı Mersin Fide vekili; dava değerinin 764.664,63 TL olduğunu, 2019 yılı AAÜT uyarınca asgari vekalet ücretinin 44.536,56 TL olduğunu, Mahkemece verilen ilamın 5 no'lu hükmünün vekalet ücreti yönünden kaldırılarak 44.536,56 TL olarak düzeltilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminde bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/117 D. İş sayılı dosyasından yaptırılan delil tespiti incelemesinin ve raporun karşı tarafın yokluğunda ve tek taraflı yaptırıldığı, ayrıca tespit raporuna karşı yasal süresi içerisinde karşı tarafça itirazların yöneltildiği, tek taraflı yaptırılan ve itiraza vaki olmuş tespit raporunun tek başına hükme esas alınamayacağı gibi, esas davada Mahkemesince yargılama esnasında aldırılan iki ayrı heyet raporunun da birbirini doğruladığı, buna göre bitkilerde oluşan zararların ayıplı fide haricinde başkaca sebeplerden de oluşabileceğinin belirtildiği, ayıplı fide olgusunun netleştirilemediği, en sağlıklı ve bilimsel yöntem olan DNA analizlerinin yapılmaması nedeniyle fidelerin ayıplı olduğunun ispatının mümkün olmadığının anlaşıldığı, iki ayrı teknik heyetten alınan raporların denetime elverişli ve bilimsel veriler ışığında hazırlandığı kanaatine varılmakla Yerel Mahkemece hükme esas alınmasında isabetsizlik görülmediği, davalı Mersin ...Ltd. Şti. vekilinin istinaf sebebine gelince; karar tarihi 2019 olup, sonraki yıllarda getirilen maddi tazminata dair AAÜT'nin 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası henüz yürürlükte olmadığından, Mahkemece reddolunan 764.664,63 TL üzerinden hesap olunacak nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenle kabulü ile yanlışlık yeniden yargılama gerektirmediğinden aşağıdaki şekilde vekalet ücreti yönünden hükmün düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm verilmesi gerektiği belirtilerek, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 inci maddesi uyarınca esastan reddine, davalı Mersin ...Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.03.2019 tarihli, 2016/871 E., 2019/180 K. sayılı kararının kaldırılmasına, HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davanın reddine, davalı Mersin Fide...Ltd. Şti. kendisini vekille temsil ettirdiğinden 44.536,56 TL (davalı ... istinaf kanun yoluna başvurmadığından İlk Derece Mahkemesi tarafından hükmolunan miktarın 2.725,00 TL'si kadarıyla sınırlı olmak üzere) vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, tamamen varsayımsal olarak davalarının reddedildiğini, Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/117 D.İş sayılı dosyası ile alınan 05.09.2016 tarihli bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiğini, yasal itiraz süresinde bilirkişi raporuna itiraz edilmediğinden bilirkişi raporunun kesinleşerek tarafları başlayıcı nitelik kazandığını, bahsi geçen rapora rağmen istinafta bu durumun gözetilmediğini, aynı konuda açılan ve davacı lehine sonuçlanan emsal nitelikteki davada, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.12.2013 günlü, 2011/421 E. ve 2013/457 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesince her ne kadar dava dosyasına gelen raporlarla, Değişik İş dosyasında gelen rapor arasında çelişki olduğu söylenmişse de bu çelişkinin giderilmesinin yargılamanın hiçbir aşamasında istenmediğini, ayrıca vekalet ücreti yönünden kurulan hükmün de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; ayıplı fide iddiasına dayalı olarak uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "İspat yükü" başlıklı 6 ncı maddesi.
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) ''İspat yükü'' başlıklı 190 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında belirlendiği ve yargılama sırasında alınan her iki bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli, yeterli olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.