Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2370 E. 2024/339 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların sebep olduğu ileri sürülen yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkındaki kararın kesinleşmiş olduğu gözetilmeden davalı hakkında yeniden yargılama yapılması ve davacının zararının belirlenmesi için gerekli değerlendirmenin yapılmaması usul ve yasaya aykırı görülerek bozmaya karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/220 E., 2023/13 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı il özel idaresinin mülkiyetinde bulunan Modern Çarşıda 24.12.2003 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda, aynı çarşıda kiracı olarak bulunan müvekkiline ait işyerindeki ticari mallar ile demirbaş eşyaların tamamının hasar gördüğünü, yangını bizzat başlatan davalı ..., işvereni olan davalı ... ve malik olarak gerekli tedbirleri almayan davalı İl Özel İdaresinin meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini talebiyle Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2005/229 E. sayılı davanın açıldığını ancak 05.12.2013 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olması nedeniyle yeniden dava açmak zorunda kaldıklarını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, 7.500,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1- Davalı ... (devredilen İl Özel İdaresi) vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise yangının meydana gelmesinde bir kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

2-Diğer davalılar; davaya cevap vermemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 19.11.2015 tarihli ve 2015/2 E., 2015/304 K. sayılı kararla; davanın açıldığı tarih itibariyle Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2005/229 E. 2013/652 K. sayılı davanın derdest olduğu gerekçesiyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A.Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairece verilen 28.03.2017 tarihli ve 2016/9780 E. 2017/3962 K. sayılı ilamla; davacı tarafından daha önce açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği tarihte ortadan kalktığı, işbu davanın açıldığı tarihte derdest bir davanın olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1.Mahkemece verilen 27.05.2021 tarihli ve 2018/335 E. 2021/72 K. sayılı kararla; davanın iki yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle, zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 07.12.2021 tarihli ve 2021/5789 E. 2021/12622 K. sayılı ilamla; davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, "...Somut olayda; davacı eldeki dava ile yangın sonucunda uğramış olduğu maddi zararın faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davalılardan ... (devredilen İl Özel İdaresi) cevap dilekçesi ile zamanaşımı def'ini ileri sürmüş, diğer davalılar davaya cevap vermemiş, başka bir deyişle zamanaşımı def'inde bulunmamış olmasına rağmen Mahkemece, bu davalılar hakkında da davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında Mahkemece; dava konusu olaya ilişkin Ankara İli Defterdarlığı Takdir Komisyonu Başkanlığı tarafından 2003 yılı vergilendirme dönemi yönünden düzenlenen, takdir komisyon kararı ile davacıya ait 317-317/B nolu işyerlerine ait demirbaş için kabul ve takdir edilen zarar bedelinin tespitine yönelik vergi dairesinden dava dosyasının celbi ile tazminat miktarının tespitine yönelik bir karar verilmesi gerekirken, davalılar... zamanaşımı def’inde bulunmamasına rağmen tüm davalıları kapsar şekilde davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir." gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararı doğrultusunda Ankara Defterdarlığına, Gelir İdaresi Başkanlığına ve Ulus Vergi dairesine müzekkereler yazıldığı ve takdir komisyon kararı ve davacıya ait dükkana ilişkin demirbaş kaydının bulunmadığı şeklinde cevap verildiği, dava dilekçesinin davalı Belediyeye (o dönem Ankara İl Özel İdaresine ) 26.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği, 2 haftalık yasal cevap verme süresinin 09.01.2014 tarihinde dolduğu, davalı vekilince verilen cevap dilekçesinde tarih bulunmadığı ve Mahkeme yazı işleri müdürü tarafından yapılan havale tarihinin 10.01.2014 olduğu görülmekle davalı ... tarafından zamanaşımı def'inin yasal süre içerisinde yapılmadığı ve diğer davalılar tarafından da dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı, ayrıca alınan bilirkişi raporunda davacının kusuru olmadığı, davalılar Metin ve İbrahim'in %10 (çarşı esnafının %20), davalı Belediyenin ise %80 kusurlu olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı vekilince davanın başından itibaren davacının beyanı ile hazırlanan ve yangında zarar gören kahvehanede olduğu iddia edilen demirbaşlar ve malzeme için tazminat talebinde bulunulmuş ise de defterdarlık, vergi dairesi ve gelir idare başkanlığından verilen cevaplar birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından kendi beyanı dışında zarar gördüğünü iddia ettiği mallara ilişkin ispata yarar delil ortaya konulmadığı gerekçesiyle, sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davacının kusursuz olduğu sabitken davanın reddine karar verilmesinin hakkaniyetle bağdaşmadığını, zararın tespit edilememesinin Mahkemenin eksik incelemesinden kaynaklandığını, söz konusu çarşıda bir işyerinin olduğu sabitken zararın olmadığının düşünülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, taraflarınca bildirilen emtialar üzerinden bir hesaplama yaptırılması gerektiğini, zararın tam olarak belirlenememesi halinde hangi yöntemin uygulanacağının Borçlar Kanunu'nda düzenlendiğini, davacının kafeterya (kahvehane) nitelikli iş yerini 2003 yılı Ocak ayında tüm demirbaşları ile devren kiraladığını ve buna ilişkin iş yeri açma beyanı verdiğini, ayrıca 2003 yılı vergisi ödeme dönemi bir sonraki yıl 2004 yılı beyanında verilmesi gerektiğini ve o dönemde yangın madurlarına vergi muafiyeti getirildiğinden yangın nedeniyle vergi tahakkuk ettirilmediğini, Yargıtay bozma kararında Belediye yönünden davanın reddine, diğer davalılar yönünden devamına karar verilmiş olmasına rağmen Mahkemece yargılamaya Belediye de dahil edilerek devam edildiğini ve Belediye hakkında yeniden değerlendirme yapılarak karar verildiğini, kaldı ki zamanaşımının da dolmadığını, ayrıca kararda Belediyenin %80 oranında kusurlu olduğunun da belirtildiğini, taraflarınca davalı lehine daha önce hükmedilen vekalet ücretinin ödenmesine rağmen tekrar vekalet ücretine hükmedilmesinin de hakkaniyete aykırı olduğunu, davanın uzun zamandır devam ettiği ve yapılan masraf da dikkate alındığında davaların en kısa sürede ve en az masrafla görülmesi ilkesine aykırılığın söz konusu olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalıların sebep olduğu ileri sürülen yangın nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları,

2.Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 42 nci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Davalılardan ... aleyhine açılan davanın zamanaşımından reddine ilişkin olarak Mahkemece verilen 27.05.2021 tarihli karar, Dairemizin 07.12.2021 tarihli bozma ilamıyla davacının sair temyiz itirazları reddedilmek suretiyle kesinleşmiştir; ancak Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; davalıAnkara Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkındaki ilamın kesinleşmiş olduğu gözetilmeden davalı hakkında yeniden değerlendirme yapılarak davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmiştir.

2.Uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan mülga 818 sayılı Kanun'un 42 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, zararın ve kapsamının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Ancak, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca, zararın gerçek miktarının kanıtlanamadığı veya kanıtlanmasının zor olduğu yahut davacıdan beklenemeyeceği durumlarda ise; işlerin olağan gidişi ve zarar görenin aldığı önlemler de göz önünde tutularak, zararın kapsamı hakim tarafından belirlenir. Burada, hakime verilen bir yetkinin ötesinde görevin söz konusu bulunduğu da göz ardı edilmemelidir.

3. Bu durumda Mahkemece davalı ... yönünden önceki kararın kesinleştiğinin dikkate alınması ve yukarıda yer verilen kanun hükümleri çerçevesinde diğer davalılar yönünden davacının zararı hakkında bir değerlendirme yapılarak ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

23.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.