Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2372 E. 2023/3128 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde muacceliyet şartının kararlaştırıldığı, kiralananın tahliyesinin alt kiracının tahliyesiyle gerçekleşmediği ve davalının kira borcundan sorumlu olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3466 E., 2023/185 K.

SAYISI : 2017/791 E., 2019/962 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararda dava değerinin duruşma sınırının altında olduğu anlaşılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca duruşma isteğinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; 1 Nisan 2014 başlangıç tarihli ve 4 yıl süreli kira sözleşmesinin tarafı olan davalının 15.01.2016 tarihinde ihtarname keşide ederek kiralananı tahliye edeceğini bildirmesine rağmen taşınmazı tahliye etmediği gibi kira borcunu da ödemediğini, ödenmeyen kira bedelleri ile sözleşme gereği muaccel hale gelen kira alacağının tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptalini, takibin devamını, lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davacıların ispat yükünü yerine getirmediğini, tahliyeye yönelik noter aracılığı ile usulüne uygun olarak anahtar teslimi yaptığını, icra takibine konu edilen kira alacağı bedellerinin gerçeği yansıtmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu ile davalının borçlu olduğu tutarın belirlendiği, davalının icra takibinden sonra davadan önce icra dosyasına 118.240,29 TL ödeme yaptığı, buna göre 301.803,32 TL asıl alacak ve 4.916,87 TL işlemiş faiz olmak üzere dava tarihi itibarıyla toplam borcun 306.720,19 TL olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; kiralanan yerin tahliye edildiğini, teslime hazır hale getirildiğini, davacıların anahtar teslimden imtina etmeleri nedeniyle ... 4. Noterliği aracılığıyla 06.06.2016 tarihinde anahtarların notere teslim edilerek ihtarname gönderildiğini, davacılar tarafından 2016 yılı Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarına ilişkin kira bedellerinin takibe konulmasına rağmen bu aylara ilişkin kira alacağından daha fazlasının talep edildiğini, dava devam ederken Ekim 2017 tarihinde kiraya verenlere toplam 463.521,74 TL kira bedeli ödemesi yapıldığını, dolayısıyla davaya konu borcun ödendiğini ileri sürerek, istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirketin 15.01.2016 tarihinde ... 30. Noterliğinden keşide ettiği ihtarname ile kira sözleşmesini ihtarnamenin tebliğinden itibaren 60 gün sonra geçerli olmak üzere feshettiğini davacılara bildirdiği, daha sonra anahtarların tesliminin ... 4. Noterliğinin 06.06.2016 tarihli emanet tutanağı ile sağlandığı, ihtarnamenin 07.06.2016 tarihinde muhataplarına tebliğ edildiği ancak alt kiraya verilmiş olan bölümlerin tahliyesinin gerçekleşmediği, bu hususun ... 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/38 D.... sayılı dosyası ve bilirkişi raporuyla sabit olduğu, bu nedenle kiralanan bölümlerin tamamının tahliyesinin takip tarihi itibariyle gerçekleşmediğinden davalının kira bedellerinden dolayı sorumluluğunun devam ettiği, sözleşmenin 5 inci maddesinde muacceliyet şartının kararlaştırıldığı, buna göre alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; anahtar tesliminin usulüne uygun olarak gerçekleştirildiğini, ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, dava açıldıktan sonra yapılan ödemelerin dikkate alınmadığını, takip talebi açık olmadığı gibi borcun sebebi olarak gösterilen aylar kira bedellerinden çok daha fazlasının talep edildiğini, bilirkişilerce davacı tarafından davaya konu icra takibinde talep edilen alacaklardan fazlası için hesaplama yapıldığını, muacceliyet kaydı, taşınmazın projeye aykırı olması, alt kiracının tahliye edilmediği gibi icra takibine konu edilmeyen taleplerin Mahkemece değerlendirilemeyeceğini, davanın konusunun sadece 2016 yılı Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran ayları kira alacağına ilişkin olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 299, 313 üncü maddesi ile 6353 sayılı Kanun ile değişik 6217 sayılı Kanun’un geçici 2 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında uyuşmazlık konusu bulunmayan kira sözleşmesi ile bir kira yılı içinde arka arkaya iki kira ödenmezse o yılki kira bedellerinin muaccel olacağının kararlaştırıldığı, dava tarihi itibariyle bu hükmün geçerli olup tarafları bağlayacağı, takip talebi ile muacceliyet hükmüne dayanılarak talepte bulunulduğu, kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının iade borcunu yerine getirdiğinin) kabulü için fiilen boşaltılması yeterli olmayıp anahtarın da kiraya verene teslim edilmesi gerektiği, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğünün kiracıya ait olacağı, kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiraya verenin bildirdiği tahliye tarihine itibar olunacağı, dosya kapsamıyla sabit olduğu üzere kiralananda bulunan alt kiracıların tahliyesinin dava tarihi itibariyle gerçekleştirilmediği, bu durumda davalının sorumluluğunun belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.