"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1804 E., 2022/2146 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik 3. Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi
SAYISI : 2022/39 E., 2022/78 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı duruşma talepli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ..., feri müdahil vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin maliki olduğu soğuk hava deposu ve yanındaki paketleme deposunu ...isimli firmaya 16.04.2019 tarihinde 3 yıllığına kiraya verdiğini, kiracının deponun bakımını yaptırmak için anlaştığı davalı şirket elemanının elinde sigara ile benzinle temizlik yaparken çıkan yangın nedeniyle 09.10.2019 tarihinde depoların tamamen yandığını, savcılıkça alınan bilirkişi raporunda ve davalı tarafça yaptırılan tespitte yangına davalı şirket elemanlarının sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini ve davalı şirket elemanları hakkında ceza davası açıldığını, müvekkili tarafından yaptırılan zarar tespitinde 3.747.894,76 TL zararın olduğunun belirtildiğini, zararın eksik hesaplandığını ileri sürerek rapora itiraz ettiklerini, olaydan sonra davalı şirketin bakım için anlaşma yaptığı kiracı firmaya bakım/hizmet sözleşmesi kapsamında aldığı ücreti iade ederek kusurlu olduğunu ve ücrete hak kazanamadığını kabul ve ikrar ettiğini, davalı ile yapılan arabuluculuk toplantısında anlaşmaya varılamadığını ileri sürerek; zayi olan soğuk hava deposunun yeniden inşasına ilişkin şimdilik 300.000,00 TL, kullanılamayacak ve kiraya verilemeyecek hale gelen paketleme deposunun yeniden imal ve inşaatı bakımından 30.000,00 TL, soğuk hava deposunun ve paketleme deposunun kira kaybı tazminatı olarak 20.000,00 TL, munzam zarar olarak 20.000,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiş, 13.09.2021 tarihli ıslah dilekçesiyle zararının 3.747.894,76 TL, kira kaybının ise 91.667,00 TL olduğunu belirtmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yangının elektrik kaynaklı olmadığını, benzinin yangın odağının uzağında kullanıldığını, yangının çıkışında ya da yayılışında etkili olmadığını, müvekkil şirket çalışanlarının bakımı işlemini gerçekleştirirken eylemleri sonucu meydan gelmediğini, yangının meydana gelen tesiste ihbar sisteminin olmadığını, yangına ilişkin alınan önlemin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taksirle yangına neden olma suçundan dolayı Serik 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/18 E. 2021/386 K. sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda, yangına davalı şirket çalışanlarının sebebiyet verdiği, başka kimseye kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle cezalandırılmalarına karar verildiği, kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 26.11.2021 tarihli ve 2021/2151 E., 2021/2742 K. sayılı ilamı ile kesinleştiği, her ne kadar 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74 üncü maddesine göre ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hakimini bağlamayacak ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 15.04.2011 tarihli ve 2011/4-58 E., 2011/176 K. sayılı ilamı ile ceza mahkemesince saptanan maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağının, yine 27.04.2011 tarihli ve 2011/17-50 E., 2011/231 K. sayılı ilamı ile ceza hakimince tespit edilen maddi olaylar ve fiilin hukuka aykırılığı konusu ile hukuk hakiminin tamamen bağlı olduğunu ve bu konuda ceza mahkemesince verilen kararın "kesin delil" niteliğinde olduğunun vurgulandığı, ceza dosyasında alınan kusur raporunun ceza hakimi tarafından esas alınarak hüküm kurulduğu, davalı şirket çalışanlarına tam kusur izafe edildiği ve kararın kesinleştiği anlaşıldığından davalı şirketin %100 kusurlu kabul edildiği, yangın olayının üzerinden belirli bir zamanın geçmiş olması, keşif yapılsa dahi raporun hazırlanmasını etkileyecek hususların kalmaması nedeniyle usul ekonomisi gereği mahallinde keşif yapılmadığı, dosya arasında bulunan delil tespit dosyası ve tüm dosya kapsamı değerlendirilmek suretiyle bilirkişi heyetinden rapor alındığı, 05.04.2021 tarihli bilirkişi raporunda; ''Paketleme tesisinin zarar gördüğüne ilişkin dosya kapsamında bir tespitin mevcut olmadığı, munzam zarara ilişkin değerlendirmenin uzmanlık alanlarına girmediği, yangın nedeniyle davacının zararının 3.747.894,76 TL, kira kaybının ise 91.667,00 TL olduğu'' hususlarının beyan edildiği, paketleme deposunda oluştuğu iddia edilen zarara yönelik dosyada davacı tarafından sunulan delil olmadığı gibi, davacı tarafın yargılama boyunca tüm beyanları ile dosyanın bu haliyle karara çıkartılmasını talep ettiği, paketleme deposuna yönelik olarak davacı vekiline yemin delili hatırlatıldığı, bu delile dayanmayacaklarını beyan ettikleri, davacı tarafça talep edilen munzam zararın şu aşamada hesaplanması mümkün olmadığı gerekçesiyle; munzam zarar talebine yönelik istemin tefrik edilmesine, davacının paketleme deposu ve paketleme deposunun kira kaybına yönelik talebin reddine, soğuk hava deposunun yeniden imal ve inşasına ilişkin 3.747.894,76 TL ile kira kaybına ilişkin hesap edilen 91.667,00 TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacıya ait tesiste yangın önleme ve durdurma sisteminin bulunmadığını, iş sağlığı ve güvenliğine uygun hareket edilmediğini, tesiste yangın söndürme tüplerinin bulunmamasının yangının büyümesine ve etkisinin artmasına neden olduğunu, yangının çıkmasına müvekkil şirket çalışanlarının neden olduğu hususunu kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda zararın tespiti noktasında inceleme ve piyasa araştırmasının yapılmadığını, sadece tespit raporundan kopyala yapıştır yapıldığını, kira kaybına esas alınan adi yazılı kira sözleşmesinin heran düzenlenmesinin mümkün olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; olayla ilgili istinaf incelemesi sonucunda kesinleştiği anlaşılan Serik 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/18 E., 2021/386 K. sayılı ilamı ile yangının davalı firmanın görevlilerince bakım yapıldığı esnada onların kusurlu davranışları sonucu çıktığının ve başkalarına kusur atfedilemeyeceğinin anlaşılmasına, ceza mahkemesine sunulan heyet raporundan da anlaşılacağı üzere yangının birden parlayıp genişlemesi sebebiyle yangın erken uyarı sistemi ve buna ilişkin ekipman bulundurmanın zararı artmasına mani olmayacağının görülmesi karşısında zarar görenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 52 nci maddesi uyarınca müterafik kusurunun bulunmadığı, dosyadaki deliller, bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarına göre soğutma deposundaki yangın sebebiyle bina zararının ve kira kaybının aynı Kanun'un 49 ve izleyen maddeleri uyarınca gerçek zarar ilkesine uygun biçimde usulünce belirlendiği, istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı şirketin çalışanlarının sebebiyet verdiği iddia olunan yangın nedeniyle oluşan zararın ve kira kaybının tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 74 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosya kapsamından; taksirle yangına neden olma suçu nedeniyle davalı şirket çalışanları aleyhine açılan ceza davasında, davalı şirket çalışanlarının mahkumiyetlerine karar verildiği, kararın Bölge Adliye Mahkemesi ilamıyla kesinleştiği anlaşılmıştır.
2. Davacı tarafın iş yerinde meydana gelen yangının davalı şirket çalışanlarınca sebep olunduğu hususu kesinleşen ceza kararı ile sabit olmuş ise de, ceza dosyası kapsamında alınan raporlarda yangının elektrik kaynaklı olduğu ve davacının iddia ettiği şekilde davalı çalışanlarının elinde sigara ile benzinle temizlik yaparken çıkmadığı hususu açıklığa kavuşturulmuştur. Bu durumda maddi olayın bu şekilde kabulü zorunludur.
3.Davalı şirketin sorumlu olduğu zarar miktarına ilişkin olarak, ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hakimini bağlamayacağından kusur yönünden hukuk mahkemesince rapor alınmaması, ceza dosyasındaki rapor ile yetinilmesi ve ceza dosyasında alınan raporlarda sanıkların tam kusurlu olduğu hususu açıkça belirtilmediği halde İlk Derece Mahkemesince teknik konuda davalı şirketin tam kusurlu olduğu kabul edilerek sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir.
4. Davacı ile feri müdahil arasında imzalanan 08.03.2019 tarihli kira sözleşmesinin noterde tasdik edilmediği veya düzenlenmediği anlaşılmakla, kira sözleşmesinin olaydan sonra düzenlendiği iddiasıyla kira miktarına ilişkin yapılan itirazın değerlendirilmediği ve olay tarihi itibariyle dava konusu soğuk hava deposunun kirasına ilişkin emsal kira ücretleri ile uyumlu olup olmadığı hususunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
5. Davalı şirket çalışanlarının yargılandığı ceza davasında alınan bilirkişi raporlarında, dava konusu yangının meydana geldiği yerde yangın ihbar sistemlerinin olmadığı, olsa idi yangının yayılmasını ve hasarın artmasını engelleyebileceğinin belirtildiği görülmüştür.
6. Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince; dava konusu soğuk hava deposunun olay tarihindeki kira bedelinin emsal kira bedelleri ile uyumlu olup olmadığı, davalı çalışanlarının elektrikten kaynaklanan yangın nedeniyle olayın oluşumundaki kusur oranı ile yangının meydana geldiği soğuk hava deposunun plastik kasalarla kaplı olduğu, yangının hızla yayıldığı, soğuk hava deposunda yangın söndürme tertibatının bulunmadığı hususlarının da birlikte değerlendirildiği uzman bilirkişiden rapor alınması ve kusur raporu sonrası alınan tazminat bilirkişi doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi Kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.