Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2429 E. 2024/340 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin izin verilen saha dışında ormanlık alana zarar vermesi nedeniyle açılan tazminat davasında, zararın davalı tarafından verildiğinin ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak, ormanlık alanda meydana gelen zararın davalı şirket tarafından verildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararının, bozma kararına uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/349 E., 2020/305 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; İstanbul İli Eyüp İlçesi Göktürk Köyü 121, 123, 139, 140 numaralı parsellerin kontrolü sırasında davalı şirketin, davacı idare tarafından verilen izinli sahanın dışında 21.514 m² ormanlık alanı katı atık dökmek, yol ve kanal yapmak suretiyle işgal ettiğinin tespit edildiğini ve bu hususta suç tutanağı düzenlendiğini, tutanak ile davalı tarafından 865 adet orman emvalinin kesilmiş olduğunun ve bu emvalin katı atık ve yol altında kalmış olduğunun belirlendiğini, dava konusu olayla ilgili olarak Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu ileri sürerek; oluşan toplam 16.104,62 TL maddi zararın tazminini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; ileri sürülen iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının suç duyurusu üzerine Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/14918 sayılı dosyası ile davalı şirketin Kemerburgaz'daki düzenli depolama tesislerinden sorumlu müdürü ...hakkında 6831 sayılı Kanuna muhalefet suçundan soruşturma açıldığını ancak Eyüp 2. Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan tespit sonrasında soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 29.12.2015 tarihli ve 2011/274 E., 2015/500 K. sayılı kararıyla; davalı tarafından izinli saha dışında kalan orman alanına stabilize yol yapım elemanları serilmek ve sıkıştırılmak suretiyle yol açıldığı ve bu şekilde işgal edildiği, davalının eyleminin orman muhafaza memurları tarafından tutulan tutanak ile tespit edildiği, tutanağın aksi sabit olmadıkça geçerli olduğu, dava konusu alanın kapalı bir alan olup davalıdan başkasının girme imkanı olmadığı gerekçesiyle; alınan bilirkişi raporu benimsenerek davanın kısmen kabulü ile 15.327,33 TL'nin 07.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen 20.11.2019 tarihli ve 2017/637 E., 2019/5438

K. sayılı ilamla; Mahkemece, dava konusu orman alanında yer alan ağaçların davalı tarafından kesildiği, bu alanın katı atık dökmek, yol ve kanal yapmak suretiyle davalı tarafından işgal edildiği ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu orman alanında yer alan ağaçların davalı tarafından kesildiği, bu alanın katı atık dökmek, yol ve kanal yapmak suretiyle davalı tarafından işgal edildiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; soruşturma dosyasında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesinin bağlayıcılığı bulunmadığını, değişik iş dosyasında yapılan tespiti kabul etmediklerini, suça konu olayın kimin tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilememesinin Mahkemenin delil toplayarak kanaat oluşturmasına engel olmadığını, aksi sabit olana kadar geçerli suç tutanağının gerçeğe aykırı olduğunu, ispat edilemediğini, dava konusu eylemin davalı dışında biri tarafından gerçekleştirilmesinde hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6831 sayılı Kanun’dan kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3.Değerlendirme

Temyiz olunan kararın, uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gözetilerek verilmiş olmasına ve bozma ilamının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

23.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.