Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2449 E. 2024/199 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi kapsamında davalı SGK tarafından yapılan kesintilerin haksız olduğu iddiasıyla davacı sağlık hizmeti sunucusu tarafından açılan alacak davasında, yapılan kesintilerin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun, dosya kapsamına, uygulanması gereken hukuk kurallarına ve tarafların delillerine uygun olarak düzenlendiği, davalının itirazlarını karşıladığı ve hüküm kurmaya yeterli olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/999 E., 2023/475 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/431 E., 2021/115 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, taraflar arasında sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, SGK'nın taraflar arasındaki sözleşme ve mevzuata aykırı olarak 2013 yılı Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık dönemlerine ilişkin kesinti işlemi uyguladığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL'nin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 28.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile bu talebini 319.049,03 TL’ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, zamanaşımı defi ile husumet, yetki ve görev itirazında bulunmuş, esas yönünden ise yapılan kesintilerin mevzuata uygun bulunduğunu belirterek, haksız açılan davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 2016/203 E., 2018/183 K. sayılı kararıyla; hüküm kurmaya yeterli bulunan bilirkişi kurulu raporu dikkate alındığında Anayasanın 65 inci maddesinin de benimsenerek, davanın kabulü ile, davalı tarafından davacının hakedişinden haksız olarak kesilen 319.049,03 TL'nin tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davanın dayanağını oluşturan kesinti işleminin 2013 yılının 12 ayına ait değişik branşlarda, çok sayıda hasta için uygulanan tetkik ve tedaviye ilişkin olduğu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunu düzenleyen heyette ise doktor bilirkişi olarak yalnızca Ortopedi ve Travmatoloji uzmanının bulunduğu, bilirkişi heyetinin kesinti işlemine esas tetkik ve tedavi işlemlerinin uygulandığı uzmanlık alanlarından oluşturulmadığı ve raporun bu hali ile yetersiz olduğu tüm deliller toplanmadan karar verildiği anlaşıldığından, hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya içeriği, denetime elverişli hüküm kurmaya yeterli mahiyette bulunan 07.01.2021 tarihli ek bilirkişi kurulu raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin işlettiği hastanenin 2013 yılı faturalarından yapılan toplam 304.279,56 TL kesintinin 281.987,21 TL'sinin yerinde 22.292,09 TL'sinin yerinde olmadığı, 281.987,21 TL'ye % 8 KDV eklendiğinde 281.987,21 + 22.558,98 = 304.546,19 TL'ye ulaşıldığı, davacının davalının hakedişlerinden yaptığı 304.546,19 TL'lik kesintiyi talepte haklı olduğunun kabulü ile bu meblağ üzerinden davanın kısmen kabulüne, 1.000,00 TL nin dava tarihinden, 303.546,19 TL nin ıslah tarihi olan 02.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; zamanaşımı itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, yeşil alan olması gereken faturaların acil alandan girildiğini, her branş doktorunun bilirkişi kurulunda yer almadığını, bilimsel gerçeklere uygun olmayan varsayımsal bilirkişi raporunun esas alınmak suretiyle hüküm kurulduğunu, vekalet ücretinin yanlış hesaplandığını, Medula kayıtlarına doğru girilmeyen faturaların tespit edilmesi gerektiğini, yapılan kesintilerin mevzuata uygun olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraf vekillerinin rapora itirazları üzerine alınan 07.01.2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda ise; "Davacı vekilinin hasta bazında yaptığı itirazlar yeniden değerlendirildiğinde, gerekçeleri ekte sunulan tabloda yer verildiği önceki tespitlerinde herhangi bir değişiklik olmadığı, ancak, davacı tarafa ödenecek olan yersiz kesinti toplamına %8 KDV ile kanuni faizin de ilave edilmesi gerektiği, dava konusu kesinti miktarının 299.613,73 TL olmasına karşılık, bilirkişi kök raporunda kesinti toplam tutarının 304.279,56 TL görülmesindeki farkın, dava dosyasında bulunan MEDULA çıktıları esas alınarak tablo yapılmasından kaynaklandığı, kesinti kaynağı esas belge MEDULA çıktıları olduğu için 304.279,56 TL kesinti tutarı dikkate alınarak mutabakatın sağlandığı" belirtildiği, bilirkişi kök ve ek raporlarının hüküm kurmaya ve istinaf denetimine elverişli bulunduğu, dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporları ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, mahkemece; verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.'nun 353/1/b-1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek ayrıca ilk itiraz, kesin hüküm, derdestlik itirazında bulunarak kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesine dayalı olarak mevzuata aykırı haksız kesinti yapıldığı iddiası ile kesinti bedellerinin tahsilini talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2012/10 sayılı Acil Sağlık Hizmetlerinde Yeşil Alan Uygulaması Konulu Genelge.

2. 2008/13 ve 2010/16 sayılı Acil Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Konulu Genelge.

3. Taraflar arasında düzenlenen Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi.

4. 2013 yılı SUT hükümleri

3. Değerlendirme

1. Dava dosyasının incelenmesinde; mahkemece aldırılan bilirkişi kurul raporlarının daha geniş ve kapsamlı şekilde A4 kağıt boyutundan büyük olarak dava dosyasına sunulduğu, UYAP ortamında bulunan örneklerinin ise A4 kağıdına sığacak şekilde tarandığından, taraflar arasındaki sözleşme ve SUT hükümleri dikkate alınarak yapılan değerlendirme kısımlarının eksik olarak gözüktüğü, aslında bilirkişi raporlarında detaylı şekilde hasta bazlı değerlendirme yapıldığı, bu haliyle hükme esas alınan bilirkişi raporunun davalının itirazlarını karşıladığı, hüküm kurmaya yeterli, denetlenebilir ve anlaşılır olduğu gerekçesiyle, Mahkemece verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

2. Buna göre, temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.