"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/5 E., 2015/48 K.
DAVA TARİHİ : 28.06.2012
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; daha önce davalı borçlu aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/96 E, 2010/54 K. sayılı dosyasıyla alacak davası açtığını ve bu davanın davalı borçlu yönünden kesinleştiğini, bilirkişi raporuna göre fazlaya ilişkin hak ve alacakları ile ilgili ... 25. İcra Müdürlüğünün 2011/6971 sayılı dosyasıyla ilamsız takip yaptığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece 03.09.2013 tarih ve 2012/67 E., 2013/89 K. sayılı kararıyla; taşınmazın satış tarihi olan 20.01.2003 tarihinde alacak muaccel hale gelmiş olup, bu davanın açıldığı 16.06.2011 tarihi arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasıyla zamanaşımı süresi kesilmediğinden, davalının itirazında haklı olduğu gerekçesiyle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay Kapatılan 13. Hukuk Dairesinin 27.5.2014 tarihli ve 2014/15619 E., 2014/16565 K. sayılı ilamı ile; bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmediğine karar verildikten sonra, 6100 sayılı HMK'nın 294 üncü maddesi gereğince mahkeme yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. ...nun 297/2 nci maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda, mahkemece hem kısa kararda, hem de gerekçeli kararda; Davacının davasının zaman aşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiş ancak kötüniyet tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine dair herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Mahkemenin, kötü niyet tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hususunda bir karar vermemiş olması az yukarıda anılan yasal düzenlemeye aykırı olduğu gibi infazda tereddüt oluşturacak niteliktedir. Mahkemece, değinilen bu yönler gözardı edilerek 6100 sayılı ...nın 294, 297/2 nci maddelerine aykırı ve infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirdiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasının, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkar olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelmekte olduğu, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, saklı tutulan kısım için zamanaşımını kesmeyeceğinden, taşınmazın satış tarihi olan 20.01.2003 tarihinde alacak muaccel hale gelmiş olup, bu davanın açıldığı 16.06.2011 tarihi arasında 5 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasıyla zamanaşımı süresi kesilmediğinden, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, dava zamanaşımı ile sonuçlandığından davacı aleyhine kötüniyet tazminatı takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 21.06.2018 tarihli ve 2018/3044 E.- 2018/7212 K. sayılı kararıyla; dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ilk davanın açıldığını ve zamanaşımı süresi dolmadan eldeki itirazın iptali davasına konu takibin başlatıldığını belirterek daire onama ilamının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, vekil edenin vekiline karşı, gerçekleştirilen vekaleten satış nedeniyle ödenmediği iddia edilen satış bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 147/5 maddesi: Aşağıdaki alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır: Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleşmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dışında, simsarlık sözleşmesinden doğan alacaklar.
2. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle bozmaya uyularak verilen mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekir.
VIII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezası ile karar düzeltme harcının düzeltme isteyene yükletilmesine,
12.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.