Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2483 E. 2023/1493 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımından dolayı tahakkuk ettirilen borca ilişkin menfi tespit davasında, kaçak kullanım bedellerinin hesabında sulama sezonunun başlangıç tarihinin dikkate alınmasının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve ilgili EPDK kararına göre kaçak elektrik kullanım bedellerinin hesabında sulama sezonunun başlangıcının değil, kaçak kullanımın tespit edildiği tarihten geriye dönük olarak ilgili yönetmelik ve kararda belirlenen sürelerin esas alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/474 E., 2022/1888 K.

DAVA TARİHİ : 06.02.2013

KARAR : Davanın kısmen kabulü

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; 20 dönümlük arazisi üzerinde kullanmak üzere tarımsal sulama aboneliği başvurusunda bulunduğunu, işlemler devam ederken 18.04.2012 tarihinde aleyhine 56.030,63 TL haksız yere borç tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik kullanılmadığını, sulama yapılmadığından elektrik kullanımından da bahsedilemeyeceğini, ekim ve destekleme işlemlerinin eşi Nazime adına olduğunu, yerin ekimdeki elektrik kullanımının da dava dışı Mehmet Koç'a ait olan abonelikten sağlandığını, itirazının davalı şirket tarafından reddedildiğini ileri sürerek; 18.04.2012 tarihli tutanağa dayanılarak tahakkuk ettirilen borç nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacının abonesiz ve sayaçsız elekrtik kullandığı tespit edilerek tutanak düzenlendiğini, Yönetmeliğe göre sayacın olmayışı, sayaca ve tesisata müdahale ve sayacın arızalı oluşu kaçak kullanım olduğunu gösterdiğini, mevzuata uygun olarak kaçak elektrik kullanma cezası tahakkuk ettirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 04.11.2015 tarihli ve 2013/94 E., 2015/1117 K. sayılı kararıyla; davacı adına mevcut ÇKS kayıtlarında 2012 yılı sulama sezonu içerisinde 20 dönüm pamuk bitkisi ürün kaydı bulunduğunun belirtildiği, ancak kaçak tespit tutanağında belirtilen arazi miktarının 60 dönüm olduğu, bilirkişi raporunda ise davacının 2012 yılı içerisinde hububat bitkisi yetiştirmediği tespiti ile birlikte kaçak tahakkukuna esas alınan dönemde sulama gereksinimi olan bir ürün olmadığı, dolayısıyla tarımsal sulama amaçlı kaçak elektrik kullanılmadığı, davalı şirketin 2012/04 dönem kaçak elektrik bedelini davacıdan talep edemeyeceğini belirten rapor hükme esas alınarak, davacının 60229 (2012/04) dönemine ait kaçak tutanağına dayanak olarak tahakkuk ettirilen 56.030,63 TL'den borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 27.09.2017 tarihli ve 2016/2346 E., 2017/12741 K. sayılı kararla; Mahkemece kaçak elektrik tutanağına konu taşınmazın tapu kaydı Tapu Sicil Müdürlüğünden getirtilerek taşınmazın davacı adına kayıtlı olup olmadığının tespit edilmesi, tutanak düzenlenen taşınmazda davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, faaliyette bulunuyor ise faaliyetin hangi tarihten itibaren başladığı, niza konusu kuyunun bulunduğu taşınmaz üzerinde zabıt mümzi tanıklar da refakate alınarak keşif icrası suretiyle kaçak kullanma fiilinin kim tarafından işlendiğinin şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi, daha sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir." gerekçesiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın menfi tespit davası olduğu, ispat yükünün davalı tarafa ait olduğu, davalı tarafça sunulan bilgi ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığı, aldırılan bilirkişi raporu uyarınca davacı tarafın davalı şirkete 60229 (2012/4.dönem) nolu kaçak tutanağına dayanarak tahakkuk edilen 54.900,09 TL (faizler hariç) tutarında borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; raporun hatalı olup hükme elverişli olmadığını, kurulu güç ve aylık tüketim miktarının eksik ve hatalı hesaplandığını, ayrıca raporda kaçak kullanımın tespit edildiğini, abonesiz kullanım olduğundan çalışma saatlerinin %20 artırılması ve ceza kat sayısının 2 kat hesaplanması gerektiğini, kurulu güç olarak günlük ortalama tüketim hesaplamasının yanlış ve eksik tarih aralığında baz alındığını, kaçak tahakkuk ve kaçak ek tahakkuk sürelerinin de eksik hesaplandığını, elektrik mühendisi tarafından oluşacak yeni heyetten rapor alınması gerektiğini, elektrik enerjisi kullanmadan tarımsal sulama yapılamayacağını, yapılacak keşifte tarımsal sulama trafoları olduğunun ve sulamanın bu trafolarla yapıldığının görüleceğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak elektrik tutanağına istinaden tahakkuk ettirilen borç nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Dava konusu tahakkuk döneminde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13 üncü maddesine göre; “a) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik kullanmak olarak belirtilmiştir.

2. Yine, anılan Yönetmelik'in 15 inci maddesinde; “Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak, a) Tespit, b) Süre, c) Tüketim miktarı hesaplama, d) Tahakkuk, e) Ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esaslar, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek, Kuruma sunulur ve Kurul onayı ile uygulamaya konulur” hükmü yer almaktadır. Yönetmeliğin 15 inci maddesine dayanılarak EPDK tarafından alınan 29.12.2005 tarihli ve 622 sayılı kararda; kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak, bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılacağı, bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği. yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınacağı ve gecikme zammı alınmaz hükmünün yer aldığı; müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı ve müşteri olmayanlara çalışma saatlerinin %20 oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.

3. Değerlendirme

1. Dosyanın incelenmesinde; davacı hakkında, 12.04.2012 tarihli kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği, tutanağa istinaden 12.01.2012 - 10.04.2012 arası 90 gün üzerinden 56.030,72 TL miktarında kaçak tahakkuku yapıldığı görülmektedir.

2. Bozma doğrultusunda eksikliklerin giderilmesi amacıyla yeniden yapılan keşif sonrasında dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kaçak elektrik kullanımının başlangıç tarihinin pamuk ürününün sulama başlangıcı 20.04.2012 tarihi olarak belirlendiği, bu tarihe göre kaçak tespit tarihine kadar 1 günlük kaçak kullanım süresine göre hesaplama yapıldığı, söz konusu rapora karşı davacı tarafça itirazda bulunulmadığı ancak davalı tarafça itirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır.

3. Açıklanan Yönetmelik ve Kurul kararı gereğince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaçak elektrik başlangıç tarihi ve kaçak tahakkuku yapılması gereken tarihlerin belirlenmesinde sulama sezonunun başlangıcının esas alınmasına yönelik değerlendirme hatalı bulunmuştur.

4. O halde, Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosya yeni bir bilirkişiye verilerek davalı şirketin davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik tahakkuk bedeli ve ek tahakkuk bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan 622 sayılı EPDK kararında belirlenen usül ve esaslarda açıklanan yönteme göre yeniden hesaplanması için rapor alınması ve oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sulama sezonu esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

17.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.