Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2516 E. 2024/402 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz taşınmaz satışı nedeniyle yapılan ödemenin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz satış sözleşmesinden önce düzenlenen senetlerle satış bedelini ödediğini ispatlayamaması ve davalının kabul ettiği kısmi ödeme üzerinden denkleştirici adalet ilkesinin uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1891 E., 2023/228 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/42 E., 2022/146 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 10.06.2012 tarihli harici satış sözleşmesiyle davalı adına kayıtlı taşınmazın 387.000,00 TL karşılığında müvekkiline satışının kararlaştırıldığını, aylık 21.500,00 TL'den 18 ay taksitle tutarın ödenmesine rağmen taşınmazın devredilmediğini, gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, davalının 01.01.2016 tarihli "herhangi bir alacağın kalmamıştır." beyanını içeren yazıyı verdiğini, bugüne kadar iade edilmeyen satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesinin gerektiğini ileri sürerek; 387.000,00 TL alacağın denkleştirici adalet ilkesine belirlenecek karşılığının yasal faiziyle iadesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; taşınmazın her biri davacı ve dava dışı Naci keşideli aylık 21.500,00 TL tutarlı toplam 387.000,00 TL'ye haricen satışının yapılacağının doğru olduğunu, davacının diğer borçlu .......,'nin taksit bedellerini ortak ödeme koşulunu gerçekleştirmeyeceği gerekçesiyle 3-4 gün sonra alımdan vazgeçtiklerini bildirdiğini ve müvekkilindeki senetlerde lehtar olarak yazılı ismini çizerek iptal ederek, davacıya iade ettiğini, kısa süre sonra 10.06.2012 tarihinde davacının taşınmazı tek başına almak için sözleşme akdettiğini, 18 ay müddetli 21.500 TL bonolar ile 387.000,00 TL ödeneceğine yönelik anlaşma yapıldığını, henüz (1) numaralı senedin vadesi gelmeden başka bir ticari ilişkiden olan 12.136,00 TL alacağı bu senet bedelinden mahsup ederek bakiye 9.364,00 TL için aynı tarihli 10.08.2012 tarihli senet düzenlenmiş ise de tüm senet bedellerinin ödenmediğini, sadece 12.136,00 TL'lik kısmın ödendiğini, (2) ve (3) numaralı 10.09.2012 - 10.10.2012 tarihli senetlerin icraya konulmasına karşın ödenmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 28.01.2020 tarihli ve 2018/197 E., 2020/33 K. sayılı kararıyla; davacı vekili tarafından fotokopileri sunulan bonoların lehtarının belli olmadığı, bonoların zamanaşımına uğrayarak kıymetli evrak vasfını kaybettiği, davalının davaya konu senetlerden 15 tanesinin aslını ibraz ettiği, 2 ve 3 numaralı senetlere ilişkin takibe başlanıldığı, senet bedellerinin davalıya ödendiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 19.01.2022 tarihli ve 2021/613 E., 2022/67 K. sayılı kararıyla; uyuşmazlığın satış bedeline ilişkin davacı tarafından hangi bonoların verildiği ve davacının borçlusu bulunduğu bono bedellerinin davacı tarafından ödenip ödenmediğine ilişkin olduğu, davacı tarafça ibraz edilen satış sözleşmenin davacı tarafın ibraz ettiği senetlerden sonra düzenlendiği, senetlerin 10.000,00 TL' lik ve 11.500,00 TL'lik olmak üzere toplamda 34 adet keşide edildiği, davacının ilk tanzim edilen senetlerde dava dışı Naci ile birlikte borçlu olmasına rağmen, tekrar tek başına aynı sözleşme nedeniyle borçlu olduğu senetlerin düzenlenerek davalıya teminat senedi olarak verilmesinin ve ilk senetler vadesinde ödenerek teslim alınmasına rağmen teminat senedi olarak tanzim edilen senetlerin teslim alınmamasının hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, taraflar arasında tanzim edilen satış sözleşmesi gereği satış bedeli olarak ödenmesine karar verilen bonoların davalı tarafın ibraz ettiği bonolar olarak kabulünün gerektiği, satış bedeline istinaden davacının borçlu olduğu senetlerin henüz tahsil edilmediği, bu nedenle davalıdan bedel iadesi talep edilemeyeceği, ancak davalının cevap dilekçesi ile davacının borçlu olduğu 1 numaralı 21.500,00 TL senet için davacının kendisinden olan başka alacağından mahsup edilmek üzere 12.136,00 TL'lik kısmi ödeme yapıldığının kabul etmesi karşısında bu miktar yönünden davalının geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle sebepsiz zenginleştiği kabul edilerek bu miktar bakımından yukarıdaki açıklamalar ışığında denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplama yapılmak üzere bilirkişiden ek rapor aldırılarak karar verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf başvurusunun kabulü ile karar kaldırılarak yargılamanın yapılması için dosyanın gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporu doğrultusunda 12.136,00 TL'lik ödemenin dava tarihindeki değeri enflasyon ve çeşitli ekonomik değerler ile fiyat artışları dikkate alınarak hesaplanması neticesinde davanın kısmen kabulü ile 24.501,91 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; 387.000,00 TL ödemeye dair davalının imzası bulunan 18 aylık senetlerin geri alındığını, senetlerin lehtarına ilişkin davalının itirazının bulunmadığını, zamanaşımı ile ilgisinin bulunmadığını, her iki tarafın sunduğu senetlerin bedellerinin ödendiğini, davalının soruşturmayı sebep göstererek ödenen bedeli iade etmediğini, talepler neticesinde 01.01.2016 tarihli el konulan senetlerden dolayı alacağının bulunmadığını belirten yazı verildiğini, bu belgenin sahteliğinin iddia edilmediğini, taşınmazın ödemeye rağmen devredilmediğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kararın aynı nedenlerle tekrar istinaf edildiği, bu hususta daha önce değerlendirme yapıldığı, denkleştirici adalet ilkesine göre yeterli etken dikkate alınmadığı, ancak davacının rapora karşı itirazını bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, geçersizi taşınmaz satışı nedeniyle yapılan ödemenin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ulaştığı tutarın tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 77 ve devamı maddeleri.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçeye, ibraz edilen senet tarihlerinin tarafların da kabulünde olan 10.06.2012 tarihli sözleşmeden önce düzenlenmiş olmasına, buna bağlı olarak davacı tarafın anılan sözleşmede kararlaştırılan satış bedelini ödediğini ispatlayamamasına, davalının kabul ettiği miktar üzerinden denkleştirici adalet ilkesi uyarınca davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.