"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1698 E., 2022/1728 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/673 E., 2022/341 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen kurum işleminin iptali, itirazın iptali davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince, kurum işleminin iptali istemine ilişkin davanın kabulüne; itirazın iptali istemine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; birleştirilen 2019/55 Esas sayılı dava yönünden başvurunun esastan reddine; asıl ve birleştirilen 2021/654 Esas sayılı dava yönünden başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; davalı kurumun 10.07.2017 tarihli yazısı ile müvekkiline ait Taşkapu Eczanesinin muvazaalı faaliyet gösterdiği gerekçesiyle eczane ruhsatnamesinin iptaline dair Konya Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünce verilen 28.06.2017 tarihli karara istinaden eczanenin kapatılmasının istendiğini, yine 20.07.2017 tarihli yazısı ile müvekkilinin kurumla olan sözleşmesinin beş yıl süreyle feshedildiğinin ve 3.445.347,48 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte kurum alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini; müvekkili tarafından Konya İl Sağlık Müdürlüğünün kararına karşı Konya 1. İdare Mahkemesinin 2017/939 Esas sayılı dosyasıyla yürütmenin durdurulması istemli dava açıldığını ve derdest olduğunu, müvekkilinin kasıtlı olarak sözleşmeye aykırı bir davranışının bulunmadığını ileri sürerek, davalı kurumun taraflar arasındaki sözleşmenin beş yıl süreyle feshi ve 3.445.347,48 TL'nin yasal faiziyle birlikte müvekkilinin kurum alacaklarından kesinti yapılmak suretiyle tahsiline ilişkin 20.07.2017 tarihli işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.
2. Birleştirilen Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/654 Esas, 758 Karar sayılı dosyasında ise davalı kurumun, müvekkiline ait eczanenin son üç aylık faaliyet dönemine ilişkin incelemesinin yeni bittiğini, 08.12.2021 tarihli yazı ile bu döneme ilişkin olarak aynı gerekçelerle 175.802,20 TL'nin müvekkilinden tahsiline ve kurum alacaklarından kesinti yapılmasına karar verildiğinin bildirildiğini ileri sürerek, davalı kurumun 08.12.2021 tarihli işleminin iptalini istemiştir.
II. CEVAP
1. Davalı kurum vekili; davacıya ait eczanenin muvazaalı faaliyet göstermesi nedeniyle 08.03.2011 tarihli ve 291/40 sayılı eczane ruhsatnamesinin Valilik makamının oluru ile iptal edildiğini, kurumca yapılan fesih ve kesinti işlemlerinin hukuka uygun olduğunu belirterek, asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuştur.
2. Birleştirilen Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/55 E. 2020/238 K. sayılı dosyasında ise davacı vekili; davalıya ait Taşkapu Eczanesinin muvazaalı olarak çalıştığının tespit edilmesi üzerine eczane ruhsatnamesinin Konya Valiliğinin 28.06.2017 tarihli oluru ile iptal edildiğini, bu nedenle kurumca davalı aleyhinde cezai işlem uygulandığını, davalıya kuruma ödemesi gereken miktarın tahsili için borç bildirim belgesi gönderildiğini, ödeme yapılmaması üzerine Konya 1. İcra Müdürlüğünün 2018/52 E. sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden tüm delillerin değerlendirilmesinde; Konya Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünce, davacının eczanesinin muvazaalı işletildiği gerekçesiyle kapatılmasına karar verildiği, davalı kurum tarafından da bu karara istinaden davacı eczacı aleyhinde dava konusu cezai işlemin uygulandığı, ancak kapatılma kararının iptali için davacı tarafından Konya 1. İdare Mahkemesinin 2017/939 E. sayılı dosyasıyla açılan dava sonucunda Mahkemece, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Muvazaa Değerlendirme Komisyonundan alınan muvazaa kararının iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği, hal böyle olunca dava konusu kurum işleminin dayanaksız kaldığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulü ile davacı aleyhinde uygulanan 20.07.2017 tarihli ve 9.106.764 sayılı kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
2. Birleştirilen Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/654 Esas, 758 Karar sayılı dosyası yönünden; asıl davadaki aynı gerekçelerle davanın kabulüne ve davalı kurumun 08.10.2021 tarihli 119.03-32890121 sayılı işleminin iptaline karar verilmiştir.
3. Birleştirilen Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/55 E. 2020/238 K. sayılı dosyası yönünden; davalı eczacı tarafından, davacı kurum aleyhine idare mahkemesinde açılan davanın kabulü ile kapatılma kararının iptaline karar verildiğinden, SGK İl Müdürlüğünün davaya ve icra takibine konu 20.07.2017 tarihli ve 9.106.764 işleminin ortadan kalkmış olup, davacı kurumun artık bu idari işlemden kaynaklı olarak alacak talebinde bulunmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-birleştirilen davada davacı kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-birleştirilen davada davacı vekili; müvekkili kurumun idare mahkemesinde görülen davanın tarafı olmadığını, bağlı yetki kapsamında Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun almış olduğu bir kararın iptalinin söz konusu olduğunu, idare mahkemesince Sağlık Bakanlığının davaya dahil edilmemesi sebebiyle savunma hakkının kullanılamadığını; konuyla ilgili olarak savcılığa yapılan suç duyurusu neticesinde sanıkların Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/191 Esas sayılı dosyasında yargılanıp ceza aldıklarını; davacının sözleşmesinin feshedilmesinin nedenleri arasında müvekkili kurumun kendi bünyesinde yapmış olduğu tespitlerin de bulunduğunu, taraflarca imzalanan Eczane Protokolünün 5.1 maddesinde sözleşmenin her zaman feshedilebileceği hükmünün düzenlendiğini; Mahkemenin kabulüne göre de idare mahkemesinin kesinleşen kararı uyarınca eldeki davaların konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürmüştür.
C. Gerekçe ve Sonuç
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; cezai işleme konu idari işlemin, idari yargı tarafından verilen ve kesinleşen kararla ortadan kalkması sebebiyle, bu işleme dayalı olarak davacı eczacı aleyhinde Eczane Protokolü hükümlerinde öngörülen yaptırımların da uygulanamayacağı; bu nedenle asıl ve birleştirilen Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/654 E. sayılı dosyasında davanın kabulüne, birleştirilen Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/55 E. sayılı dosyasında ise davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu; ancak, asıl ve birleştirilen Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/654 E. sayılı dosyalarında açılan davaların nispi harca tabi olmasına rağmen, davacı tarafından maktu harç yatırılarak dava açıldığı; 12.05.2022 tarihinde kısa karar verildikten sonra gerekçeli karar yazım aşamasında davacı tarafından 27.05.2022 ve 31.05.2022 tarihlerinde her iki dosya açısından peşin nispi harçların yatırılarak tamamlandığı görülmüş ise de kısa karar tarihi itibariyle harçların tamamlanmamış olması nedeniyle davacı vekili lehine bu iki dosyada maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı gerekçe gösterilerek; davalı SGK vekilinin birleştirilen Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/55 E. sayılı dosyası açısından istinaf başvurusunun esastan reddine; davalı SGK vekilinin asıl ve birleştirilen Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/654 E. sayılı dosyaları açısından istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince bu davalar yönünden verilen kararın kaldırılmasına; asıl ve birleştirilen 2021/654 E. sayılı davanın kabulü ile davalı kurumun 20.07.2017 tarihli ve 9.106.764 sayılı işlemi ile 08.10.2021 tarihli ve 119.03-32890121 sayılı işleminin iptaline; her iki dava yönünden davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince belirlenen 9.200,00’şer TL vekalet ücretinin davalı kurumdan tahsiline karar verilmiştir.
2. Öte yandan, Mahkeme kararının gerekçe kısmında; davalı kurumun harçtan muaf olması sebebiyle davalı olduğu asıl ve birleştirilen davada, davacı tarafça dava açılırken yatırılan harçların davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu hususta davalı tarafın istinaf itirazı olmadığından, Hazine aleyhine hüküm kurulmadığı ve İlk Derece Mahkemesi gibi karar verildiği belirtilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; kurum işleminin iptali istemiyle açtıkları davaların, YHGK’nun 06.6.2018 tarihli ve 2017/13-1984 E. 2018/1172 K. sayılı ilamı uyarınca maktu harca tabi olmaktan çıkarılarak nispi harca tabi tutulduğunu; İlk Derece Mahkemesince harcın re’sen tamamlattırılması gerekirken, buna dair bir karar verilmediğinden harcın taraflarınca tamamlandığını, aksi halde Bölge Adliye Mahkemesince harcın tamamlanması gerektiği gerekçesiyle dosyanın yerel mahkemeye geri çevrileceğini, müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde iken Bölge Adliye Mahkemesince, kararın kaldırılarak maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı kurum vekili; istinaf itirazlarına ek olarak, Bölge Adliye Mahkemesince harç konusunda verilen kararın yerinde olmadığını, kamu düzenine ilişkin bir husus olan harçla ilgili istinaf itirazı bulunmasa dahi Mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiğini, müvekkili kurumun harçtan muaf olup aleyhinde harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; taraflar arasında imzalanan Eczane Protokolü uyarınca davalı kurum tarafından, davacı eczacı hakkında uygulanan cezai işlemlerin yerinde olup olmadığı; varılacak sonuca göre harç ve vekâlet ücreti yönünden verilen kararın doğru olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesi,
2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323 üncü maddesinin (a) ve (ğ) bendi ile 326 ıncı maddesinin birinci fıkrası,
3. 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13 üncü maddesinin (j) bendi ile bağlı (I) sayılı Tarifesi,
4. 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun'un 326 ıncı maddesinde, kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Kanun'un 323 üncü maddesinin (a) bendi uyarınca karar ve ilam harçları ile (ğ) bendi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır.
492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı (I) sayılı Tarifenin “yargı harçları” başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanun'un 13 üncü maddesinin (j) bendine göre de genel bütçeye tabi Maliye Hazinesi yargı harçlarından muaftır.
Hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 12 nci maddesinde ise “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
2. Yukarıda açıklanan kanun ve tarife hükümleri uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı vekili, asıl ve birleştirilen 2021/654 E. sayılı davalarda müvekkili lehine, taraflarınca tamamlama harcı yatırılan miktarlar üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek temyiz isteminde bulunmuş ise de Mahkemece, her iki dava yönünden davacı lehine, başlangıçta dava değeri olarak gösterilip harçlandırılan miktarlar üzerinden vekâlet ücretine hükmedilmesi yerinde olduğundan, davacı vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
3. Davalı kurum vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davaya konu cezai işlemlerin dayanağını teşkil eden Konya İl Sağlık Müdürlüğü kararının, idare mahkemesinin kesinleşen kararıyla ortadan kalkmış olması sebebiyle davalı kurum tarafından, davacı eczacı aleyhinde cezai işlem uygulanmasının hukuken mümkün olmadığının anlaşılmasına göre davalı kurum vekilinin, birleştirilen 2019/55 Esas sayılı dava yönünden tüm; asıl ve birleştirilen 2021/654 Esas sayılı dava yönünden aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
4. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince; davalı kurumun, İlk Derece Mahkemesince aleyhe hükmedilen harca yönelik istinaf itirazı bulunmadığı gerekçesiyle 492 sayılı Kanun gereği alınması gereken karar ve ilam harcı hususunda İlk Derece Mahkemesi gibi karar verildiği belirtilerek, asıl ve birleştirilen 2021/654 Esas sayılı davalarda, davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin ve başvuru harcı ile tamamlama harçlarının davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ise de, kamu düzenine ilişkin olan harçla ilgili istinaf itirazı bulunmasa dahi bu hususun re’sen dikkate alınması gerektiği ve 492 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin (j) bendi uyarınca davalı kurumun harçtan muaf olduğu gözetilerek, asıl ve birleştirilen 2021/654 Esas sayılı davaların kabulüne karar verildiğinden, davacı tarafça yatırılan bu harçların davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, asıl ve birleştirilen 2021/654 E. sayılı davalar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Yukarıda (1) ve (2) no’lu paragraflarda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin, asıl ve birleştirilen 2021/654 Esas sayılı davalarda hükmedilen vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Yukarıda (3) no’lu paragrafta açıklanan nedenlerle; davalı kurum vekilinin, birleştirilen 2019/55 Esas sayılı davada verilen karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile birleştirilen bu dava yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
3. Yukarıda (3) no’lu paragrafta açıklanan nedenlerle davalı kurum vekilinin, asıl ve birleştirilen 2021/654 E. sayılı dava yönünden sair temyiz itirazlarının reddine; (4) no’lu paragrafta açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm sonucunun 2 nci maddesinin 4 üncü paragrafının hükümden çıkarılarak yerine; “Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 119,10 TL peşin ve başvuru harcı ile 58.778,62 TL tamamlama harcının talep halinde davacı tarafa iadesine; davacı tarafça posta ve tebligat gideri olarak yatırılan 256,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamlarının yazılmasına; yine hüküm sonucunun 2 nci maddesinin 8 inci paragrafının hükümden çıkarılarak yerine; “Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 224,80 TL peşin ve başvuru harcı ile 2.942,96 TL tamamlama harcının talep halinde davacı tarafa iadesine; davacı tarafça posta ve tebligat gideri olarak yatırılan 38,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcük ve rakamlarının yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.