"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1213 E., 2022/2050 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kızıltepe 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/941 E., 2021/1165 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili hakkında beş ayrı icra takibi başlatıldığını, takibe konu faturaların gerçeği yansıtmadığını, kaçak kullanım yapılmadığından icra emirlerindeki kaçak bedelinin doğru olmadığını, alacağını somutlaştırması gereken davalının somut olmayan borca karşılık gelir desteğinden kesinti şeklinde haksız tahsilat yaptığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla, Kızıltepe İcra Müdürlüğünün 2020/11777, 2019/9076, 2019/8094, 2019/7593 ve 2019/895 Esas sayılı dosyalarda, kaçak elektrik ve gerçeğe aykırı iddialar nedeniyle tahakkuk edilen faturalardan şimdilik 500,00 TL borcu olmadığının tespitine, davalının devletin verdiği doğrudan hibe desteklemelerinden kesinti şeklinde, hukuka aykırı bir şekilde tahsil edilen tutarlardan şimdilik 500,00 TL'nin sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren işletilecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline ve lehlerine icra tazminatına karar verilmesini talep etmiş, icra takiplerine yönelik menfi tespit talebi yönünden dosya tefrik edilerek işbu temyize konu esas numarasına kaydedilmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacı adına kayıtlı 6957571 nolu tarımsal sulama aboneliğinin bulunduğunu, tesisata ait tüketilen enerjiye ait otomatik sayaç okuma sistemi (OSOS) vasıtasıyla okunan endeks bilgilerinin dikkate alındığını, ayrıca dava konusu bir diğer tahakkukun davacının 2015 yılında ektiği ürünlere istinaden yapıldığını, davacının 2015 yılında Kızıltepe İlçesi Sandıklı Mahallesinde yer alan parsellerde sulu ürün ekimi yaptığını, ekilen ürünler su ihtiyacı ürünler olduğundan mutlak suretle abonelikten faydalanarak sulama yapıldığını, ilçe tarım müdürlükleri ve çiftçinin beyanı ile oluşturulan icmal listelerine istinaden 2013/2014/2015/2016 döneminde yapılan tahakkuklar ürün ekim beyanına göre hesaplandığından 7.545,88 TL tutarlarında borç tahakkuk edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ispat yükünün davalı üzerinde olduğu, davalı şirkete yazılan müzekkere cevabında davacı adına düzenlenmiş kaçak elektrik tutanağı bulunmadığının bildirildiği, mevzuata uygun kaçak elektrik tutanağı düzenlenmediği, davalı tarafından icra dosyasına bildirilen takip talebinde alacağın sebebinin kaçak elektrik kullanımı olduğunun anlaşıldığı, icra takibinde dayanılan sebebin somutlaştırılması gerektiği, talebin icra takibiyle sıkı sıkıya bağlı olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının dava konusu icra takiplerinden dolayı borçlu olmadığından tespitine, davalı lehine kötüniyet tazminatına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının tarımsal sulama aboneliğinin bulunduğunu, tesisata ait enerji ile ilgili otomatik sayaç okuma sistemi (OSOS) aracılığıyla endeks farkına ilişkin tahakkuklar yapıldığını, diğer tahakkukun ise davacının 2015 yılında ektiği ürünlere ilişkin beyanına göre yapıldığını, faturalar ödenmediği için icra takibi başlatıldığını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının tarımsal sulama aboneliğinin bulunduğu, icra takiplerinde takip dayanağının "kaçak bedeli" olarak gösterildiği, davalının eldeki davada, takip konusu borcun aboneliğin endekse dayalı tüketim faturalarından kaynaklandığını savunduğu, davalının dosyaya gönderdiği cevabi yazısında da dava konusunun aboneye ait tüketim borcu olduğunu; kaçak elektrik kullanım tutanağı olmadığını ifade ettiği, menfi tespit davalarında davalı takip alacaklısının takip talebinde belirttiği borç sebebi ile bağlı olduğu, menfi tespit davasında, takibin tüketim endeksine dayalı faturadan kaynaklandığını ileri sürmesi mümkün olmamakla birlikte, borç sebebinin takip talebinde sehven "kaçak" olarak bildirildiği dikkate alınsa da davalının takip yetkisi bulunmadığı, davacının menfi tespit talebinde haklı olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar etmiş, ayrıca davacının müvekkiline başvuru yaparak dava dışı abonenin sayacından fiili kullanım yaptığına dair taahhütname verdiğini, fiili kullanım yapan kişinin kaçak kullanım bedelinden sorumlu olduğunu, bedellerin ödendiğinin ispat edilemediğini beyan ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı ... tarafından kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla davacı abone aleyhine başlatılan icra takipleri nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi
2. 30.05.2018 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin kaçak elektrik enerjisi tespit süreci başlıklı 43.maddesi
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeye, menfi tespit davasında ispat yükünün davalı alacaklıda olmasına, davalı alacaklının takipte dayandığı belgeler dışında başka belgelere dayanmayacağının anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.