"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1530 E., 2023/367 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2017/469 E., 2022/351 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, vekil edeninin davalı bankadan 2009 yılının Mayıs ayında 36 ay vadeli tüketici kredisi kullandığını, davalı banka tarafından uygulanan faiz oranlarının, serbest piyasa için yetkili kurullar tarafından belirlenen faiz oranlarından yüksek olduğunu, davalı bankanın bu haksız eylemi olmasaydı müvekkilinin daha az zarara uğrayacağını belirterek davalı bankanın 21 ağustos 2007 ve 22 Eylül 2011 tarihleri arasında kartel faizi uygulamak suretiyle davacıya vermiş olduğu zararın 3 katının fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00-TL'nın zarar tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davacı tarafından Rekabet Kurulu kararına dayanılarak iş bu dava açılmış ise de; Rekabet Kurulu kararının iptal edildiği, böylece davanın dayanağının kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dava konusu itibarıyla rekabetin bozulmasına göre hükmedilecek tazminat ile ilgili ölçünün Rekabet Kanunu’nun 58 inci maddesinde açıkça belirlendiğini, dava konusu itibarıyla Rekabet Kanunu’nun 58 inci maddesi lafız itibarıyla rakebete aykırılık durumunun “Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması” olarak ifade edildiğini, Rekabet Kurumu tarafından davalı Bankaya verilen 08.03.2013 tarihli idari para cezası da “mevduat, kredi ve kredi kartı konularında birlikte fiyat tespit etmek amacıyla kartel oluşturduğunun belirlendiği” ifade edilerek kesildiğini, verilen idari cezanın yasanın 58 inci maddesi kapsamında sabit olduğunu, Rekabet Kurulu Raporu itibarıyla davalı bankanın rekabet kurallarına aykırı davrandığının tescil edildiğini, Danıştay kararı ve bu karara dayanılarak verilen kararın yasaya ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu davanın reddine dair kararın neticesi itibarı ile usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü aynı nedenlerle; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesi kapsamında, davalı bankanın da içinde bulunduğu bir kısım bankanın kartel oluşturarak yüksek faiz oranı belirlemeleri iddiası nedeniyle fazladan ödenen faiz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un 57 nci maddesinde; "Her kim bu Kanuna aykırı olan eylem, karar, sözleşme veya anlaşma ile rekabeti engeller, bozar ya da kısıtlarsa yahut belirli bir mal veya hizmet piyasasındaki hâkim durumunu kötüye kullanırsa, bundan zarar görenlerin her türlü zararını tazmine mecburdur. Zararın oluşması birden fazla kişinin davranışları sonucu ortaya çıkmış ise bunlar zarardan müteselsilen sorumludur."
2. Aynı Kanun'un 58 inci maddesinde; "Rekabetin engellenmesi, bozulması veya kısıtlanması sonucu bundan zarar görenler, ödedikleri bedelle, rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilirler. Rekabetin sınırlanmasından etkilenen rakip teşebbüsler, bütün zararlarının tazminini rekabeti sınırlayan teşebbüs ya da teşebbüslerden talep edebilir. Zararın belirlenmesinde, zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün kârlar, geçmiş yıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hâkim, zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın ya da zarara neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan kârların üç katı oranında tazminata hükmedebilir. " şeklinde düzenlemeler yer almaktadır.
3. Değerlendirme
1. Rekabet Kurulunun 08.03.2013 tarihli ve 13-13/198-100 sayılı kararının iptaline ilişkin Ankara 2. İdare Mahkemesinde açılan davanın reddine karar verildiği, karar düzeltme aşamasında Danıştay 13. Dairesinin 21.05.2019 tarihli ve 2016/4017 E. 2019/1779 K. sayılı kararı ile hükmün bozulması üzerine Ankara 2. İdare Mahkemesinin 19.07.2019 tarihli ve 2019/1108 E., K.2019/1463 K. sayılı kararıyla "Israr-Ret" kararı verilmiş ise de bu kez Danıştay İdari Dava Dairelerinin 31.05.2021 tarihli ve 2019/2656 E. 2021/1104 K. sayılı kararı ile hükmün bozulduğu ve yeniden yapılan yargılama neticesinde Ankara 2. İdare Mahkemesinin 26.04.2022 tarihli ve 2022/920 Esas, 855 Karar sayılı kararı ile idari işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
2. Bu itibarla, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve zarar iddiasının dayandırıldığı Rekabet Kurulu Kararının iptal edilmiş olmasına ve davacının uğradığını ileri sürdüğü zarar ve zarar miktarını ispatlayamadığının anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.