"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki cezai şartın iptali ve kesintinin iadesi davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle ve davacı vekili tarafından incelemenin duruşmalı yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 25.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili ....'nün sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Kurum ile müvekkili arasında özel sağlık kuruluşunda sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye uygun olarak hizmet veriliyor olmasına rağmen, davalı kurumca haksız yere cezai işlem uygulandığını ileri sürerek, davalı Kurum tarafından 22.12.2014 tarih ve 23728181-02/18951630 sayılı yazı ile müvekkil hastaneye uygulanan cezai şart ve ödeme iadesi işlemlerinin iptalini, kesinti işleminin uygulanması halinde haksız uygulanan 285.923,39 TL kesinti bedelinin kesintinin uygulandığı tarihten itibaren işleyecek yasal temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; haksız yere verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, Kurumca yapılan kesinti işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/1244 E., 2016/506 K. saylı kararı ile, denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere davalı Kurum tarafından 22.01.2014 tarih, 23728181 - 02/18951630 sayılı yazı ile davacı hastaneye uygulanan cezai şart ve ödeme iadesi işlemlerinin, ... isimli hastanın tedavisi nedeniyle uygulanan 2.188,09 TL tutarındaki cezai işlem haricinde yerinde olmadığı ve iptal edilmesi gerektiği kanaatiyle, ... isimli hastanın tedavisi nedeniyle uygulanan 2.188,09 TL tutarındaki cezai işlem haricinde iptaline ve iptal edilen kesinti bedellerinden yapılan kesintilerin kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 2016/23461 E., 2018/6309 K. sayılı ilamıyla; davacının dava dilekçesinin miktar itibarıyla reddine, davalı yönünden ise hükmün faiz ve harç yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
3.Yargıtay ilamının davalı vekili tarafından düzeltilmesi istenilmiş olup, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 2018/4803 E., 2020/3752 K. sayılı ilamıyla; "Her ne kadar Dairemizin 28.05.2018 tarih, 2016/23461 E., 2018/6309 K. sayılı ilamında karar düzeltme yolunun davalı taraf için kapalı olduğu yazılı ise de .... davacı lehine kabul edilen bedelin 283.735,30-TL olduğu ve bu haliyle davalı bakımından karar düzeltme yolunun açık olduğu" gerekçesiyle davalının karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verilmiş, ayrıca davacı hastanede kadro dışı geçici olarak haftanın Çarşamba ve Cumartesi günleri çalışacağı bildirilen dava dışı Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Kayhan Turhan adına faturalandırılan 18 hastanın ameliyat tarihlerine ilişkin hasta ameliyathane protokol kayıt defteri ve davalı kurumun medula sistemindeki kayıt tutarsızlıklarına ilişkin itirazlarının yeterince karşılanmamış olduğu görüldüğünden yeniden bilirkişi raporu alınması gerekçesiyle hükmün davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, Yargıtay bozma kararına uyarak bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi raporunda 19 hasta için sünnet işlemlerinin yapıldığı ve bu işlemler neticesinde hastalardan ücret alınmaması gerektiği fakat hastalardan bir kısmının ücretli taahhütname belgelerini kabul ettiği, davacı hastane tarafından düzenlenen fatura ve faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespit edilmesi nedeniyle SGK tarafından uygulanan 153.735,30 TL tutarındaki cezai işlemin yerinde olduğu, ücretli hasta taahhütnamelerindeki imzaların kime ait olduğunun açıkça belli olması nedeniyle 11 hastayla ilgili uygulanan 110.000,00 TL cezai işlemin sözleşme hükümlerine aykırı düştüğü, ... isimli hasta ile ilgili davalı Kurum tarafından uygulanan 2.188,09 TL cezai işlemin yerinde olduğu, hastalardan ... ve Ulaş Resul Tiryaki'nin taahhütnamelerindeki imzaların kime ait olduğu belli olmadığından bu hastalar ile ilgili uygulanan 20.000,00 TL cezai şartın sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturmadığı, zira davacı tarafça yapılan işlemde sözleşmeye aykırılık bulunmadığı yönünde rapor tanzim edildiği, 04.03.2021 tarihli bilirkişi raporunun usul ve yasaya ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı Kurum tarafından 22.12.2014 tarih, 23728181-02/18951630 sayılı yazı ile davacı hastaneye uygulanan cezai şart ve ödeme iadesi işlemlerinin, ... isimli hastanın tedavisi nedeniyle uygulanan 2.188,09 TL tutarındaki cezai işlem, ... ve .... isimli hastalar için uygulanan toplam 20.000,00 TL tutarındaki cezai işlemler ve .... ve .... isimli hastaların tedavileri için uygulanan 153.735,30 TL tutarındaki cezai işlem haricinde iptaline ve iptal edilen kesinti bedellerinden yapılan kesintilerin, kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Mahkemece verilen tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davalı vekili, 11 hasta için 10.000,00 TLX11 =110.000,00 TL cezai şart uygulandığını, cezai şarta konu hastaların sünnet işleminin bedelinin Kurumca karşılanıyor olması nedeniyle Kurum mevzuatına aykırı olarak ücretli işlem yapılması ve bununla ilgili alınan taahhütnamelerde işlemin ücretli yapılmasını kabul eden kişilerin isimlerinin olmaması nedeniyle cezai şart uygulandığını, ... ile Ulaş Resul Tiryaki'ye ait imzaların açıkça belli olmaması nedeniyle uygulanan cezai şartın yerinde olduğu belirtilmesine rağmen diğer kişilerin de imzalarının kime ait olduğu belirlenememesine rağmen cezai şartın yerinde olmadığı yönündeki tespitlerin kabul edilemez nitelikte olduğunu, davacı tarafın sünnet işlemi için başvuru yapan hastaların kendilerinin özel hasta olarak başvurduğunu, hastalara genel anestezi ile sünnetin SGK kapsamında olmadığını, ancak özel hasta statüsünde sağlanabileceği yönünde beyanda bulunduğunu, davacının hastaları ücretli hasta kategorisine soktuğunu, zira sünnet işleminin anestezi ile yapılanlar da dahil olmak üzere finansmanının SUT hükümlerine göre Kurumca karşılandığını, hastaların benzer tarihlerde başka işlemlerini de SGK kapsamında yaptırdıklarının da Kurum kayıtlardan anlaşıldığını, davacı hastanenin itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde uygulanan cezai şart miktarının düşürüldüğünü, uygulanan cezai şartın gerekçesinde herhangi bir değişiklik yapılmadığını, savunma hakkı tanınmadığı iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davacı vekili, bozma sonrası oluşturulan bilirkişi heyetinin bozmaya uygun oluşturulmadığını, davalı SGK nın cezai şart gerekçesinin sadece, Dr. Kayhan Turhan'ın çalışma günleri dışında ameliyat yapmış olmasına dayandırıldığını, gönderilen cezai şart yazısında; "Dr. ...'ın ameliyat günleri olan Çarşamba ve Cumartesi günleri yapılmadığı" şeklinde belirtildiğini, değerlendirilmesi gereken hususun, cezai şart gerekçesi yapılan hastaların, Dr. Kayhan Turhan'ın çalışma izni olan günlerde ameliyat edilip edilmediği olduğunu, her ne kadar bilirkişi raporunda, hastaların ameliyatlardan bir gün önce hastaneye yatırılması nedeniyle cezai şartın uygulanması gerektiği belirtilmişse de bu tespit hem bilirkişi raporundaki diğer tespitlere, hem de SGK nın cezai şart gerekçesine tamamen aykırı olduğunu, ... isimli hastaya ilişkin kendi branşı dahi olmayan hekimler tarafından hasta tedavisi ile ilgili olarak endikasyon incelemesi yapılmasının hatalı olduğunu, ... ve ... isimli hastalara ilişkin olarak ücretli hasta taahhütnamelerindeki imzaların kime ait olduğu belli olmadığından cezai şart uygulanmışsa da, bu husus doğru olmayıp, taahhütname imzalayan hasta yakınlarının kimlik bilgileri ve belgeleri hem davalı Kuruma hem de iş bu dosyaya sunulduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, bozmayı karşılamadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurumca davacı hastaneye uygulanan cezai şart ve ödeme iadesi işlemelerinin iptali ile kesinti işleminin uygulanması halinde haksız uygulanan 285.923,39 TL kesinti bedelinin kesintinin uygulandığı tarihten itibaren işleyecek yasal temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2012 yılı Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin 7.1.1. maddesi " SHS doğrudan veya sevk edilmek suretiyle başvuran hastayı SUT ta yer alan müracaata ve kimlik tespiti işlemlerine ilişkin düzenlemeler ile Kurum mevzuatı doğrultusunda kabul etmek zorundadır.", 11.1.2 maddesi "Bu sözleşmenin .... hükümlerine aykırı davranılması halinde ... her bir fiil için ayrı ayrı 10.000 TL tutarında cezai şart uygulanır.", 11.1.6. maddesi ise "Faturanın veya faturaya dayanak oluşturan belgelerin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin tespiti halinde .... 6.000 TL tutarından az olmamak üzere işlem bedellerinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanır." şeklinde düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeye ve yukarıda yer verilen yasal mevzuata göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2. Mahkemece, hastalardan ... ve Ulaş Resul Tiryaki'nin taahhütnamelerindeki imzaların kime ait olduğu belli olmadığından bu hastalar ile ilgili uygulanan 20.000,00 TL cezai şartın sözleşme hükümlerine aykırılık oluşturmadığına karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde ise, söz konusu iki hastaya ilişkin "Ücretli Hasta Taahhütnamesi"nde isim yazılmadan sadece imza atıldığının görüldüğü, ancak davacı Hastanenin taahhütname imzalayan hasta yakınlarının kimlik bilgileri ve belgelerini dosyaya sunduğu anlaşıldığından, bu iki hasta yönünden uygulanan cezai şartın da iptali gerekmekte olup, davacı Hastane tarafından yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
3.Kabule göre de, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında infazda tereddüte mahal vermeyecek şekilde kabul edilen ve reddedilen tutarların açık ve net bir şekilde yazılması gerekmekte olup, Mahkemece infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş ancak karar yukarıda yazılan gerekçelerle bozulmasına karar verildiğinden bu husus ayrıca bozma nedeni yapılmamıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
1. Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA,17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca davalı yönünden karar düzeltme yolu kapalı, davacı yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere,25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.